4+4+4’ü İnceleyen Çalıştaydan Din Eğitimine Destek Görüşü Çıktı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’nın bu yıl hayata geçireceği 4+4+4 eğitim sisteminde din eğitimiyle ilgili Samsun’da düzenlenen çalıştayın sonuç bildirgesi açıklandı.

Aralarında akademisyenler, eğitimle ilgilenen sivil toplum örgütü temsilcileri ve kamu yöneticilerinden oluşan 80 kişilik çalıştay grubu, gerçekleştirdikleri müzakereler neticesinde 4+4+4 sisteminde din eğitiminin desteklenmesi görüşünde birleşti. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi (Sasem-Der) ile Canik Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilen ‘4+4+4 Eğitim Sisteminde Din Eğitiminin Yeri’ çalıştayının sonucu belli oldu. Toptepe Meşe Kültür Tesisleri’nde yapılan basın toplantısıyla çalıştayın sonuç bildirgesi gazetecilerle paylaşıldı. Çalıştay raporu 24 maddede özetlendi. Raporu açıklayan Çalıştay Başkanı Mustafa Genç, okullarda okutulan 'Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi' dersinin anayasada öngörüldüğü şekilde, zorunlu ders olma statüsünün devam etmesi noktasında görüş birliğine vardıklarını söyledi.

Problemin insanların sahip oldukları İslam ahlakı ile pratik hayatları arasında ilişki kurulamamasından kaynaklandığını ifade eden Mustafa Genç, din kültürü eğitiminde öğretmenlere de ayrı görevler ve sorumluluklar düştüğünü kaydetti.

Genç, “Din kültürü eğitiminde öğretmen, olmazsa olmazlardandır. Dünyanın en iyi programını yapsanız, bunu uygulayacak öğretmen bulamazsanız siz o programı hayata geçiremezsiniz. Eğitimde öğretmen, sistemin ateşleyicisidir.” dedi.

Genç, konuyla ilgili şunları söyledi: “Çocukların psikolojik yapısı ile 12-15 veya 18 yaş arasındaki çocukların psikolojik yapıları farklıdır. Dolayısıyla 4. sınıf yani ilk 4’de olan öğretmenin ikinci 4 yıla geçmemesi lazım. Ona göre yetiştirilmesi gerekir. Bu bağlamda öğretmenlik eğitimi verecek bir bölümün oluşturulması, formasyon derslerinin lisans programı içinde verilmesi, ilahiyat fakültelerinin eğitim süresinin 5 yıla çıkartılması uygun olacaktır.”OMÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mahmut Aydın, çalıştayı yeni bir sistemi eleştirmek yerine katkı sağlamak, destek vermek ve uygulayıcılara yol göstermek amacıyla yaptıklarının altını çizdi. Her yeni sistemin bir reform ve bu nedenle hayata sancılı geçmesinin doğal olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aydın, şunları ifade etti: “Burada konunun uzmanlarına düşen görev masa başında oturup eleştirmek değildir. Her yapılan işe olumsuz anlamda bakarak eleştiriyoruz. Yanlışı eleştirelim ama doğrusu varsa gösterelim. Yeni sistemde din eğitimi, isteyen için gerekli istemeyen için gerekli değildir. Bu eğitimi vereceklerin toplumu ayrıştırıcı değil, birleştirici yönde hareket etmesi gerekiyor. Dersi alanlar ve almayanlar şeklinde bir ayrım kesinlikle yapılmamalıdır." “ULUSAL BİR EĞİTİM POLİTİKASI ORTAK ANAYASA BAĞLI”Canik Belediye Başkanı Osman Genç ise eğitimin insan faktörüne dayanması nedeniyle büyük önem taşıdığını söyledi.

Geçmiş hükümetler döneminde bir takım ideolojik saplantılardan dolayı kalıcı ve ulusal bir milli eğitim politikasının bu güne kadar kurulamadığına dikkat çeken Başkan Genç, şöyle konuştu: “İdeolojiler bir yana, eğitim sistemi bakan değişikliğiyle bile değişiyordu. Çünkü ulusal bir eğitim sistemi kurmak gibi hedef yoktu. Dolayısıyla bu böyle devam etti, ama şimdiki değişiklik farklı. Eğer ortak anayasayı yapabilirsek, kalıcı ve ortak bir milli eğitim politikasının ortaya çıkacağını düşünüyorum. Yani ülkenin bütün kesimleriyle ortak bir anayasa yapmayı başarabilirsek temel bir eğitim sistemi kurup, gelişmeleri bunun üzerine koyabileceğimizi düşünüyorum. Bütün mesele, sıkıntı burada. Yoksa her hükümet döneminde her şey sıfırlanıp yeniden yapılmaya çalışılıyor. Bu sorunu siyaset kurumu çözecek."Çalıştayın sonuç bildirgesi toplantısında İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Alican Usta ile Canik İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Haluk Melekoğlu da hazır bulundu .