Kılıçdaroğlu Genelkurmay'ı Eleştirdi: Eleştiriye Tahammül Etmeleri Lazım
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay'ın açıklamalarını eleştirdi.
TSK bildiri yayınlayınca kızıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Eleştiriye tahammül etmeleri lazım. Bu demokrasi olmaz, herkes buna dahildir. Demokrasi eleştiri özgürlüğünün olduğu bir yerdir. 2 eleştiri geldi hemen bir bildiri." dedi.
Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Mayıs'ın Hıdrellez olduğunu belirterek, "Hepimizin yüreğinin kıpır kıpır olduğu bir gün. Ogün sabah kalktım Karşıyaka Mezarlığı'na gittim. Üç fidanımız orada yatıyordu. Oraya üçer ayrı karanfil bıraktım. Onlar tam bağımsız Türkiye için mücadele ediyorlardı tıpkı bizim gibi. Onlar inançları uğrana yaşamlarını feda ediyorlardı tıpkı bizim gibi. Onlar dimdik onurlu insan gibi gittiler." diyerek Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını hatırlattı.Türkiye'de de dünyada önemli değişimler olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, medyanın CHP ile uğraştığını savundu. "İnsanlar hak istiyor, adalet istiyor, özgürlük istiyor tıpkı bizim istediğimiz gibi." diyen Kılıçdaroğlu, Fransa'nın da Hollande ile 21. yüzyılda AB'ye önemli katkılar vereceğini, Türkiye'nin de AB'ye girişinde Fransa'nın öncülük edeceğini savundu.
DARBE YASALARIYLA BİR YERE VARILAMAZ
Taksicilerin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, takcilerden bir politikacıya güvenmekten vazgeçmesini istedi. Korsan taksi uygulamasının öteden beri olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "AK Parti'nin bunu bilmemesi mümkün değil. Emniyet müdürü, vali, belediye başkanı emrinde. Yolsuzluktan beslenen bir parti size yardım edemez, ülkenin sorunlarına çözüm üretemez, kendisi sorundur zaten. Getirin CHP'yi iktidara bakalım korsan taksiciler kalacak mı, bitireceğim onu. Siyasi ahlakın olmadığı bir yerde Türkiye'nin sorunları tartışılmaz. Siyasi ahlakın olduğu bir yerde sanatçıları yazarları herkesi dinlemesi lazım. Darbe yasalarıyla kimse bir yere varamaz. Biz darbe temizliği için bir demokrasi paketi hazırladık. Bize önce sizin söyleminiz lafta, siz kanun teklifi bile veremezsiniz dediler. Gelin darbelerin getirdiği yasaları hep birlikte temizleyelim. 'Bir ülkede darbecilerin yaptığı yasalar darbe sonrasında da yürürlükteyse darbeciler hala ülkenin başındalar' demiştim. 'Türkiye 30 yıldır darbeciler tarafından yönetiliyor' dedim. 'Darbe hukukunu temizleyelim' diyoruz neden yanaşmıyorsunuz? Darbe hukukun arkasına saklanıyorsun, bir de darbe edebiyatı yapıyorsun. Toplumun her kesimine söylüyoruz gelin darbe hukukunu temizleyelim. Anayasayı değiştiriyoruz, darbe hukukuna yanaşmıyorlar. Darbe yasaları namuslu topluma karşı yöneltilen silah gibidir. O silahı eskiden darbeciler elinde tutuyordu şimdi AK Parti tutuyor. Oturup çalışalım darbe hukukunu Türk yargı sisteminden ayıralım. Eğer bir insanın darbe hukukuyla sorunu yoksa o insanın demokrasiyle sorunu var demektir. Demokrasiye inanıyorsan darbe hukukunu neden değiştirmiyorsun da arkasına saklanıyorsun? Biz sözde darbelerden şikayet ediyoruz. Ama darbe hukukunun arkasına saklanıyorlar."
ELEŞTİRİYE TAHAMMÜL EDECEKSİN
1 Mayıs'ın önemli bir tarih olduğunu, her 1 Mayıs'ın sivil darbecilerin korkulu rüyası olacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, darbe hukukunun değiştirilmesini, totaliter rejimin akademik çocuğu YÖK'ün kaldırılmasını, siyasi partiler yasası ile seçim kanununun değiştirilmesi, yargının bağımsız kılınmasını istedi.Hükümetin bütün tehlikelileri belirlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Her şey izleniyor. Bunun adı da Recep Tayyip Erdoğan İleri demokrasisi. TSK bildiri yayınlayınca kızıyorlardı. Geçen hafta iki gazeteci yazı yazmış birisi Bekir Coşkun o güzel kalemiyle güzel bir öykü anlatmış. Eleştiriye tahammül etmeleri lazım. Bu demokrasi olmaz herkes buna dahildir. Demokrasi eleştiri özgürlüğünün olduğu bir yerdir. 2 eleştiri geldi hemen bir bildiri. Astsubaylar hak arıyor, bir bildiri daha. Özeleştiri yapmak istiyorum. Geçmişte TSK bildiri yayınlayınca alkışlıyordu. Yeni CHP'de bildiri yayınlanırsa anında cevabını alırlar. Yok öyle bir şey. Bütün darbeleri yaptınız, onların da mazereti vardı. Demokrasi böyle, eleştiriye tahammül edeceksin ya da bırakacaksın." şeklinde konuştu.
ÇOCUKLAR AÇLIKTAN YANARAK ÖLDÜLER
Çocukların açlıktan yanarak öldüklerini iddia eden Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Süt dağıtamıyorsun. Başbakan'a sütü soruyorlar. Bu pastörizasyon sıkıntısındır. O zaman bu sadece kampanya. Marketlerde de hep bunlar satılıyor. Başbakan pedegojiyi de bilmiyordu. Pastörize sütün de ne olduğunu bilmiyor. Pastörize sütler UHT denen işenen sütün ne olduğunu sayın Başbakan bilir. Okullarda dağıtılan sütün pastörize olmadığını herkes biliyor. O 6 ay dayanıklı süt. Sana bu bilgiyi vermediler mi Başbakan. Bu kişi ülkeyi yönetiyor. CHP hep ne yapar denmiyor mu? Bizim İzmir Büyükşehir Belediyemiz 5 yıldır pastörize süt dağıtıyor. Belediye pastörize sütu 37 kuruşa alıyor, bunlar 53 kuruşa. Ben diyorum bunlar hortumcu. 37 kuruş mu büyük, 53 kuruş mu. Başbakan'ın kafası bu hesapla karışacak ama. Kul hakkı yemeyen, aldığı vergiler dolayısıyla halkına hesap vermeyi namusu gören siyasetçiler böyle davranır Sayın Başbakan. Şimdi bu belediye başkanımız 400 yıl hapisle yargılanıyor. Bu kadar iyi bir proje ve bu proje bütün Türki cumhuriyetlerde başlayacak. Sonra bakanların açıklamaları tam Aziz Nesinlik. Yok efendim çocuklar sütü ilk kez içmiş sindirememişler. E İzmirdekilere neden olmadı bir şey? Onlar ceplerini düşünür, biz çocuklarımızı düşünürüz. Onlar dünyalıklarını kendileri, çocukları torunları için yaparlar, biz tüm çocuklar için yaparız. Aramızdaki fark bu. Süt dağıtmayı beceremeyen bir iktidar neden anlar? Yolsuzluktan çok iyi anlar. "
Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Mayıs'ın Hıdrellez olduğunu belirterek, "Hepimizin yüreğinin kıpır kıpır olduğu bir gün. Ogün sabah kalktım Karşıyaka Mezarlığı'na gittim. Üç fidanımız orada yatıyordu. Oraya üçer ayrı karanfil bıraktım. Onlar tam bağımsız Türkiye için mücadele ediyorlardı tıpkı bizim gibi. Onlar inançları uğrana yaşamlarını feda ediyorlardı tıpkı bizim gibi. Onlar dimdik onurlu insan gibi gittiler." diyerek Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını hatırlattı.Türkiye'de de dünyada önemli değişimler olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, medyanın CHP ile uğraştığını savundu. "İnsanlar hak istiyor, adalet istiyor, özgürlük istiyor tıpkı bizim istediğimiz gibi." diyen Kılıçdaroğlu, Fransa'nın da Hollande ile 21. yüzyılda AB'ye önemli katkılar vereceğini, Türkiye'nin de AB'ye girişinde Fransa'nın öncülük edeceğini savundu.
DARBE YASALARIYLA BİR YERE VARILAMAZ
Taksicilerin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, takcilerden bir politikacıya güvenmekten vazgeçmesini istedi. Korsan taksi uygulamasının öteden beri olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "AK Parti'nin bunu bilmemesi mümkün değil. Emniyet müdürü, vali, belediye başkanı emrinde. Yolsuzluktan beslenen bir parti size yardım edemez, ülkenin sorunlarına çözüm üretemez, kendisi sorundur zaten. Getirin CHP'yi iktidara bakalım korsan taksiciler kalacak mı, bitireceğim onu. Siyasi ahlakın olmadığı bir yerde Türkiye'nin sorunları tartışılmaz. Siyasi ahlakın olduğu bir yerde sanatçıları yazarları herkesi dinlemesi lazım. Darbe yasalarıyla kimse bir yere varamaz. Biz darbe temizliği için bir demokrasi paketi hazırladık. Bize önce sizin söyleminiz lafta, siz kanun teklifi bile veremezsiniz dediler. Gelin darbelerin getirdiği yasaları hep birlikte temizleyelim. 'Bir ülkede darbecilerin yaptığı yasalar darbe sonrasında da yürürlükteyse darbeciler hala ülkenin başındalar' demiştim. 'Türkiye 30 yıldır darbeciler tarafından yönetiliyor' dedim. 'Darbe hukukunu temizleyelim' diyoruz neden yanaşmıyorsunuz? Darbe hukukun arkasına saklanıyorsun, bir de darbe edebiyatı yapıyorsun. Toplumun her kesimine söylüyoruz gelin darbe hukukunu temizleyelim. Anayasayı değiştiriyoruz, darbe hukukuna yanaşmıyorlar. Darbe yasaları namuslu topluma karşı yöneltilen silah gibidir. O silahı eskiden darbeciler elinde tutuyordu şimdi AK Parti tutuyor. Oturup çalışalım darbe hukukunu Türk yargı sisteminden ayıralım. Eğer bir insanın darbe hukukuyla sorunu yoksa o insanın demokrasiyle sorunu var demektir. Demokrasiye inanıyorsan darbe hukukunu neden değiştirmiyorsun da arkasına saklanıyorsun? Biz sözde darbelerden şikayet ediyoruz. Ama darbe hukukunun arkasına saklanıyorlar."
ELEŞTİRİYE TAHAMMÜL EDECEKSİN
1 Mayıs'ın önemli bir tarih olduğunu, her 1 Mayıs'ın sivil darbecilerin korkulu rüyası olacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, darbe hukukunun değiştirilmesini, totaliter rejimin akademik çocuğu YÖK'ün kaldırılmasını, siyasi partiler yasası ile seçim kanununun değiştirilmesi, yargının bağımsız kılınmasını istedi.Hükümetin bütün tehlikelileri belirlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Her şey izleniyor. Bunun adı da Recep Tayyip Erdoğan İleri demokrasisi. TSK bildiri yayınlayınca kızıyorlardı. Geçen hafta iki gazeteci yazı yazmış birisi Bekir Coşkun o güzel kalemiyle güzel bir öykü anlatmış. Eleştiriye tahammül etmeleri lazım. Bu demokrasi olmaz herkes buna dahildir. Demokrasi eleştiri özgürlüğünün olduğu bir yerdir. 2 eleştiri geldi hemen bir bildiri. Astsubaylar hak arıyor, bir bildiri daha. Özeleştiri yapmak istiyorum. Geçmişte TSK bildiri yayınlayınca alkışlıyordu. Yeni CHP'de bildiri yayınlanırsa anında cevabını alırlar. Yok öyle bir şey. Bütün darbeleri yaptınız, onların da mazereti vardı. Demokrasi böyle, eleştiriye tahammül edeceksin ya da bırakacaksın." şeklinde konuştu.
ÇOCUKLAR AÇLIKTAN YANARAK ÖLDÜLER
Çocukların açlıktan yanarak öldüklerini iddia eden Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Süt dağıtamıyorsun. Başbakan'a sütü soruyorlar. Bu pastörizasyon sıkıntısındır. O zaman bu sadece kampanya. Marketlerde de hep bunlar satılıyor. Başbakan pedegojiyi de bilmiyordu. Pastörize sütün de ne olduğunu bilmiyor. Pastörize sütler UHT denen işenen sütün ne olduğunu sayın Başbakan bilir. Okullarda dağıtılan sütün pastörize olmadığını herkes biliyor. O 6 ay dayanıklı süt. Sana bu bilgiyi vermediler mi Başbakan. Bu kişi ülkeyi yönetiyor. CHP hep ne yapar denmiyor mu? Bizim İzmir Büyükşehir Belediyemiz 5 yıldır pastörize süt dağıtıyor. Belediye pastörize sütu 37 kuruşa alıyor, bunlar 53 kuruşa. Ben diyorum bunlar hortumcu. 37 kuruş mu büyük, 53 kuruş mu. Başbakan'ın kafası bu hesapla karışacak ama. Kul hakkı yemeyen, aldığı vergiler dolayısıyla halkına hesap vermeyi namusu gören siyasetçiler böyle davranır Sayın Başbakan. Şimdi bu belediye başkanımız 400 yıl hapisle yargılanıyor. Bu kadar iyi bir proje ve bu proje bütün Türki cumhuriyetlerde başlayacak. Sonra bakanların açıklamaları tam Aziz Nesinlik. Yok efendim çocuklar sütü ilk kez içmiş sindirememişler. E İzmirdekilere neden olmadı bir şey? Onlar ceplerini düşünür, biz çocuklarımızı düşünürüz. Onlar dünyalıklarını kendileri, çocukları torunları için yaparlar, biz tüm çocuklar için yaparız. Aramızdaki fark bu. Süt dağıtmayı beceremeyen bir iktidar neden anlar? Yolsuzluktan çok iyi anlar. "