Arınç: Muhsin Yazıcıoğlu Olayının Aydınlatılması Namus Borcumuzdur

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Muhsin Yazıcıoğlu olayının aydınlatılmasının yüzde yüz namus borçları olduğunu, siyasi iradenin bu konuda hiçbir eksiğinin bulunmadığını söyledi.

Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu adına hazırlanan Araştırmacı Yazar Hakkı Öznur tarafından kaleme alınan 3 ciltlik 'Muhsin Yazıcıoğlu Külliyatı'nın tanıtım toplantısı Ankara'da yapıldı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, BBP Genel Başakanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülafer Yazıcıoğlu, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, sendika ve sivil toplum teşkilatı temsilcileri ile partililer katıldı.

Toplantıya kitap tanıtımından çok Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülafer Yazıcıoğlu yaptığı konuşmada dava sürecinde tutuklu bulunanların serbest bırakılması ve helikopter kazasının hala aydınlatılmamasına yönelik tepkisi damgasını vurdu. Programda konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Muhsin Yazıcıoğlu olayının aydınlatılmasının yüzde yüz namus borçları olduğuna vurgu yaparak, "İnanırsınız veya içinizde bir uhde kaldıysa inanmayabilirsiniz. Siyasi irade konusunda bir eksikliğimiz yok. Ne Cumhurbaşkanımızla, ne Başbakanımızla ne de hükümetimizle. Bu olayın yüzde yüz aydınlatılması bizim namus borcumuzdur. Bir kardeşimize olan vazifemizdir. Ben siyasi noktasını söylüyorum ama yargıyı bilmem. Yargı kimi tutuklar, kim serbest kalır, kim beraat eder, dava açılır açılmaz inanın bu konuda elimizden bir şey geldiğini söyleyemem. Çok kuvvetli deliller ve hükme esas olabilecek kuvvette deliller bulunması lazım. Bunlar bugün bulunabilir mi emin değilim. Allah bize yaşadığımız müddetçe bu olayın gerçekliğini görmeyi nasip etsin. Yargının ne yapacağını bilmem. Ama intihar ettiği söylenen Albay Kazım Çillioğlu’nun cesedi yıllar sonra açıldı otopsi sonucu öldürüldüğü ortaya çıktı. Bir yirmi sene beklemeyelim inşallah. Gönül istiyor ki bu olayın arkasında ki gizlikle perdesinin aralanması, varsa fail veya faillerin ortaya çıkması ve cezalarının verilmesidir." dedi.

Gülafer Yazıcıoğlu ise olayla ilgili son yaşanan tahliyelere tepki göstererek, Muhsin Başkanı kaybedeli 3 yıl olduğunu çok yol kat ettiklerini sanmalarına rağmen maalesef hiç yol kat edemediklerini söyledi.

Gelinen süreçte birer birer tutuklanan insanların serbest bırakıldığının altını çizen Yazıcıoğlu, “Buradan ülkeyi yönetenlere şunu söylüyorum. Muhsin Yazıcıoğlu olayının arkasında Uludere’de olduğu gibi dış mihrakların oyunu olsaydı Muhsin Yazıcıoğlu’nun hakkı o zaman mı verilecekti. Ben Uludere’de ki insanlar iyi ki öldü demiyorum. Uludere’de gösterilen hassasiyetin yarısının Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarına gösterilmesini isterdim. Bırakacaktınız niye tutukladınız. Şuna inanın ki hiç kimse bir şey yapmadı. Biz tüm evraklarla yetkili mercilere koşarak gittik. Ümit ettik, ümidimizi yitirmek istemedik. Bizim arkamızda ağa babalar, dış mihraklar yok. Bizim arkamızda bir tek Allahımız var. Bu olayı aydınlatmayanlar, şimdi Özal’ın meselesini çözmeye çalışıyorlar ya bununla uğraşanlar 3 yıl önce olmuş olayı neden göz ardı ediyorlar." şeklinde konuştu.

Büyük Birlik Partisi Genel Başakanı Mustafa Destici ise, Muhsin Yazıcıoğlu sonrası haklarının teslim edilmesini istediklerini vurgulayarak, olayın aydınlatılmasını istediklerini Muhsin Yazıcıoğlu için inandıkları değerler için her şeyi yapacaklarını kaydetti.