Erdoğan: Resmi Dil Olarak Tek Dilimiz Vardır. O Da Türkçe

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Resmi dil konusunda kalkıp da Kürtçe’yi dayatmayı yönelirsen, kusura bakma.Bizim resmi dil olarak tek dilimiz vardır. O da Türkçe’dir.” dedi.

Erdoğan: Resmi Dil Olarak Tek Dilimiz Vardır. O Da Türkçe
Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarını İmralı’ya görüşmeye gönderdiğini söyleyen Erdoğan, “Açıkça söylüyorum. Bugün de gönderirim, yarın da. İstihbarat teşkilatının görevi budur. Dünyanın neresine giderseniz, gidin budur. MİT mensubu bağlı bulunduğu merciden izin alarak giderler. Kimsede hesap soramaz.” diye konuştu.

Basın mensuplarının “Milli birlik ve beraberlik süreci nasıl yürütülecek? Oslo gibi görüşmeler sürecek mi? Önünüzdeki yol haritası nedir?” sorusuna Başbakan Erdoğan, “Milli birlik ve kardeşlik projesi nedir? Öğrenmek istiyorsanız, partimizin programını açın, programın içerisinde Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi başlığıyla yaklaşık iki sayfalık bir metin var. Kürt meselesi ile alakalı süreci ne zaman başlattığımız bellidir. Orada çözümünü ortaya koymuşuz. 2005’de bu konuyla ilgili açıklamalarımı Diyarbakır’da yaptım. Atılması gereken adımları attık ve adına da milli birlik ve kardeşlik projesi koyduk.” ifadelerini kullandı.

“ANADİLİ KONUŞMA KONUSUNDA HİÇBİR SIKINTI YOK”

Bugüne kadar hiçbir iktidarın cesaret edemediği konuları gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, “İnkar politikalarını ortadan kaldıran iktidar, bizim iktidarımızdır. Niye bizden öncekilerin hiçbirisi bunlara cesaret edemedi? Propagandalarına varıncaya kadar kendi dilleriyle yapıyorlar. Resmi dil konusunda kalkıp da Kürtçe’yi dayatmayı yönelirsen, kusura bakma. Bizim resmi dil olarak tek dilimiz vardır. O da Türkçe’dir. Ama ana dili konuşma noktasına gelince, her anadil sahibi bu ülkede anadili konuşuyor ve konuşmalıdır. Bunda hiçbir mani yoktur. Cezaevlerinde böyle bir mani vardı. Yayınlanan genelgeyle artık anneler, babalar, kardeşler kendi dilleriyle konuşma hakkına sahip oldular. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi, Cumhuriyet tarihinde en iyi yatırımı almıştır. Bölgeye, yaklaşık 25 katrilyon civarında yatırım yaptık. Alt yapısıyla, üst yapısıyla, havalimanı, okullarıyla, hastaneleriyle. Şırnak’taki, Hakkari’deki, Iğdır’daki yeni havalimanlarını yaptırmamak istemeyenler bunlar.” şeklinde konuştu.

“MİT’İ BUGÜN’DE İMRALI’YA GÖNDERİRİM, YARIN DA”

Bölgede çalışan bütün müteahhitlerin iş makinelerinin yakıldığı halde çalışmayı sürdürdüklerini aktaran Erdoğan şöyle devam etti: ”Yakanlar belli. Seyredenler tribünde bellidir. ‘Milli birlik ve beraberlik projesi kesintiye uğradı.’ diye bir şey yoktur. Oslo olayı, milli birlik projesi dışında hükümetimizin görevi devraldığı süreden beri planlaması içinde olan düşünceleriydi. Buradan ne derece netice alındı. Ayrı bir konu. Bunun dışında İmralı ile ilgili konularda ben her zaman söyledim. Ben, MİT mensuplarını kendi başbakanlığım dönemimde İmralı’ya gönderirim. Açıkça söylüyorum. Bugün de yarın da gönderirim. İstihbarat teşkilatının görevi budur. Dünyanın neresine giderseniz, gidin budur. İstihbarat teşkilatının mensubu, bağlı bulunduğu merciden izin alarak giderler. Başka mercilerden izin almak suretiyle gitmezler. Kimse de hesap soramaz. Çünkü görevlerinin özelliği budur. Nitekim, onlar da görevlerini yaparken, can siperane davranırlar. Medya da terörle mücadelede lojistik desteğini hükümetinin yanında hissettirmelidir. Hissettirmiyorsa, yazılı ve görsel medya bu işte vebaldir.”