Bağış: 'Türkiye Olarak Kuzey Kıbrıs'ı Yalnız Bırakmamız Beklenemez'

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Parlamentosu'nda MÜSİAD'ın organizatörlüğünü İKV ile birlikte üstlendiği "Doğu-Batı Buluşması, Arap Dünyasındaki Gelişmeler ve Türkiye" başlıklı bir panele katıldı.

Egemen Bağış panelde yaptığı konuşmada sözlerine Suriye'de yaşanan vahşetin hesabının sorulacağını belirterek başladı. Hiçbir ülkenin yaşanan vahşete ortak olma lüksünün bulunmadığını belirten Bağış, Voltaire'in sözünü hatırlatarak 'En iyi yargıç vicdanınızdır, onu öldürmeyin 'dedi

Türkiye'de yaşanan gelişmelerin ve değişimlerin muhakkak Arap Baharı'na etkisi olduğunu ifade eden Bağış, bunun 'kelebek etkisi' şeklinde oluştuğunu ileri sürdü. Türkiye'nin hem Doğu'ya hem Batı'ya örnek olurken Batılı siyasetçilerin Türkiye'nin Avrupa hayallerine sıktığı kurşunların 'kurusıkı' olduğunu dile getiren Bağış, aynı batılı demokrasilerin Arap Baharı'ndaki ülkelerin demokratik olmasının yanı sıra İsrail yanlısı olmasını beklediklerini anlattı

Bağış, İsrail'in güven huzur istiyorsa önce kendisinin güven ve huzur vermesi gerektiğini, saygı görmek istiyorsa kendisinin de saygı göstermesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

'Filistin sorunu çözülemezse Arap Baharı başkalarının kışına dönüşebilir '
Panel sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bağış, KKTC konusundaki son açıklamalarına ilişkin şunları söyledi: 'Ben yeni bir öneri getirmedim sadece masadaki opsiyonları hatırlattım. Gönlümüzden geçen ve arzu ettiğimiz çözümdür, çözümdür, çözümdür. Çözümü engelleyen şımarık tarafın Rum tarafı olduğu bütün dünyaca kabul edilirken şimdi tutup da Türkiye veya KKTC'yi çözüme karşıymış gibi gösterme çabaları sadece kendilerini komik duruma düşürür. Çözümün olmaması durumunda da kimse Türkiye'den KKTC'yi yalnız bırakmasını bekleyemez, beklememelidir. Bizim için Kıbrıs meselesi bir milli davadır. Bu davaya bugüne kadarnasıl sahip çıktıysak bundan sonra da çıkmaya devam edeceğiz. '

Bağış, daha sonra BBC haber kanalında sorulan bir soruya verdiği yanıtta, BM olmadan da Suriye'ye müdahale opsiyonunun masadan çekilmediğini belirtmesi ile ilgili açıklamayı şöyle yaptı: 'Ben uluslararası meşruiyeti orada vurguladım. Biliyorsunuz Türkiye'nin girişimleri sayesinde Tunus'ta Suriye'nin dostları zirvesi yapılmış ve 70 üzerinde ülke oraya katılmıştır. İkinci toplantı İstanbul'da gerçekleşecektir. Türkiye'nin çabaları devam edecektir. Biz uluslararası meşruiyetle uluslararası camianın özellikle de BM daimi üyelerinin tamamını ikna ederek ortak bir çözüme kavuşulması için elimizden gelen çabayı ortaya koyduk koymaya da devam edeceğiz. '

Son olarak Bağış, geçen gün ANGA tarafından yayınlanan ve içerisinde hiç adi veya yüz kızartıcı suç bulunmayan 104 tutuklu gazeteci listesinin eksik olup olmadığı yönündeki soruya ise şöyle yanıt verdi: 'Adalet Bakanlığı'nın web sitesinde hangi suçluların veya tutukluların hangi suçlarla istinat edildiklerine dair açıklamalar var. Geçmişte bir kısmı hâla tutuklu olan, bir kısmı serbest bırakılmış ancak hâla davaları devam eden birçok vatandaşımız olabilir. Bunların içerisinden basın mensubuvatandaşlarımız da olabilir. Suçu ispat edilene kadar herkes suçsuz olduğuna inanmakla birlikte hiçbir gazetecinin yazdığı yazıdan ötürü tutuklu olduğuna dair ben orada hiçbir veri görmedim. Ancak kimilerinin cinsel tacizle suçlandığını kimilerinin banka soygunculuğu ile suçlandığını kimilerinin terör örgütü mensubu kimilerinin adam öldürmekle suçlandığına dair orada bilgiler gördüm. Onların detaylarına da ben girecek değilim ama şundan emin olun ki bugün Türkiye'deki medya tarihinin en özgürdönemini yaşamaktadır. Yapılan tutuklamalar hükümetin değil yargının aldığı kararlardır ve aynı yargı bizim partimizi kapatma davası da açmıştır. Benim Türkiye'yi yurt dışında katıldığım bir televizyon programında savunmamdan daha doğal bir şey olamaz. Türkiye'yi dışarıda şikayet edenler ve suçlayanlar genelde ana muhalefet partisi görevlileridir. Tabii ki ben ülkemi savunacağım bunu yapmaktan da onur duyarım. '
Kaynak: İHA