Tesk Genel Başkanı Bendevi Palandöken Açıklama Yaptı
Almanya'nın Münih kentinde düzenlenen Türk-Alman Diyalogu Forumu'nda konuşan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Almanya'nın Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarından olduğunu ve 2010 yılı içerisinde iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 27 milyar Avro olduğunu söyledi.

TÜRK EKONOMİSİ HER GÜN BÜYÜYOR
Almanya ile Türkiye arasında ticari, siyasal, ekonomik ve kültürel işbirliklerinin giderek hız kazandığının altını çizen Palandöken, "Almanya, Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarındandır. Türkiye'nin, 2010 yılında yaklaşık 10 milyar Avro ihracat hacmine karşılık 17 milyar Avro ithalat hacmi olmak üzere toplam 27 milyar Avro dış ticaret hacmi bulunmaktadır. Türkiye'de iş yapan 4500 Alman şirketi vardır. Almanya'da da Türk şirketlerinin ciroları yaklaşık 35 milyar Avroya ulaşarak 350 bin kişiyi istihdametmektedir. Bugün Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik krize baktığımızda iki güçlü ve sağlıklı ekonomi görüyoruz. Türkiye ve Almanya. Gayrisafi milli hasılasının yüzde 120'si büyüklüğünde borçları olan ülkelerin yanında Türkiye'nin yüzde 2-3 seviyelerinde seyreden bir bütçe açığı olduğu gerçeği AB üyesi pek çok ülkeden daha düşük seviyelerde borçlandığımızı gösteriyor. Ülkelerimizin ekonomisi küçülen değil büyüyen birer ekonomi niteliğinde olup, işsiz sayısıda giderek düşme eğiliminde" diye konuştu.
TİCARETİN ÖNÜ AÇILIYOR
Türkiye mevzuatının AB'ye üyelik sürecinde uyumlaştırılması sonucunda yeni kabul edilen Türk Ticaret Kanunu ile de artık ticaret hukukumuzun da ortak hükümlere tabi olacağını anlatan Bendevi Palandöken, "Yeni ticaret kanunu ile ticaret yapmamız daha da kolaylaşacaktır. Yılda 3 milyondan fazla Alman turist Türk konukseverliğinin ve doğal güzelliklerinin keyfini yaşamaktadır. Üçüncü ülkelerle, özellikle Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine bağlantı noktası Türkiye'dir. Tüm bu sosyal, siyasal, kültürel,ekonomik ve ticari ilişkiler içerisinde sosyo-ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi, bölgesel bir güç oluşturulması ve deneyimlerin paylaşılması hepimiz için ve özellikle de esnaf-sanatkar ve KOBİ'ler için faydalı yeni açılımlara imkan tanıyacaktır" dedi.
MESLEKİ EĞİTİME ÖNEM VERİLMELİ
Türkiye ve Almanya'nın en büyük ihtiyaçlarından birinin de vasıflı eleman olduğunu ifade eden TESK Genel Başkanı "Bu konuda da hiç kuşkusuz en önem verilmesi gereken ülkelerimizin mesleki eğitim sistemleridir. Günümüzde sadece normal okul sistemiyle kalifiye meslek elemanı yetiştirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bunun içindir ki; mesleki eğitimde okul ve işyerinin ortaklaşa görev ve sorumluluk alacağı bir sistem hedeflenmektedir. Çıraklık eğitimiyle yapılan meslek eğitimi, okul sistemine göre yapılanmeslek eğitiminden daha ucuza mal olmaktadır. Ekonomik yönden çok güçlü olan ülkeler bile, meslek eğitimini örgün eğitimle yapacak kadar zengin olmadıklarını belirtmektedirler. Ülkemizde hızlı sanayileşme ve gelişen özel sektör işletmeleri, çıraklık sisteminin mesleki eğitim sisteminin içine alınması sonucunu doğurmuştur. Ülkemiz mesleki eğitim sisteminde; Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde meslek kuruluşları sistemde önemli roller üstlenmiştir. Ülkemizin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecinde,uluslar arası piyasalarda söz sahibi olabilmesinde, rekabet gücü kazanmasında en kritik noktalardan biri, sahip olduğu işgücünü nitelikli hale getirebilmesidir. TESK, mesleki eğitim alanında kendi isteğiyle görev ve sorumluluk üstlenen, elini taşın altına koyan ve bunu mevzuatına yansıtan tek meslek kuruluşudur. Esnaf ve sanatkarımızın meslek kollarında ulusal meslek standartları geliştirilmektedir. Bundan sonraki süreçte ulusal yeterliliklerin geliştirilmesi süreci başlayacaktır. TESK bu konudayetkilendirilmiş bir kuruluş olarak standart ve yeterlilik geliştirmektedir. Belge veren yetkili kuruluş olma çalışmaları da başlatılmış durumdadır" diye konuştu
AB VATANDAŞLIĞI DEĞİL MESLEK ÖN PLANA ÇIKIYOR
Sevinerek belirtmek istiyorum ki; Almanya'da "Yurtdışında Edinilen Mesleki Yeterliliğin Saptanması ve Tanınmasında İyileştirme Öngören Yasa" (BQFG)'nın gelecek ay yürürlüğe gireceğini kaydeden Bendevi Palandöken, "Yasa yurt dışında edinilen mesleki yeterliliğin değerlendirilmesini talep etme hakkını bir hayli genişletmekte ve yöntemi standart ve şeffaf hale getirmektedir. Bu meslekler için kişinin sahip olduğu mesleki niteliklerin eşdeğerde olup olmadığı sorusu bundan böyle standart kriterlere ve yöntemegöre değerlendirilecektir. Almanya'daki pek çok meslek için gerek mesleğin icrası, gerekse tanınma uygulamasına dahil olunabilmesi, şimdiye kadar Alman vatandaşı ya da bir AB ülkesi vatandaşı olma koşuluna bağlanmıştı. Yeni yasa, vatandaşlığa bağlı olma durumunu büyük oranda ortadan kaldırmaktadır. Bundan böyle, mesleklerin çoğunda vatandaşlık ya da milliyet değil, sadece mesleki yeterliliğin içeriği ve niteliği esas alınacak. Söz konusu yasanın yürürlüğe girmesi Konfederasyonumuz ve Türkiye'deki ilgiliBakanlıkların işbirliği halinde çalışmasıyla her iki ülkedeki yurttaşlarımızın serbest dolaşımına ve kurumlar arasındaki işbirliğin gelişmesine de imkan sağlayacaktır" dedi .
