Hak-iş'ten Asgari Ücret Tespit Komisyonuna Tepki
Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, asgari ücret tespit komisyonunu tiyatroya benzeterek, bu yapıdan sağlıklı bir asgari ücretin çıkmayacağını savundu.
Hizmet-İş Sendikası’nın eğitim programı Denizli’de yapıldı. Karahayıt Polat Otel’de yapılan toplantıya Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve sendika üyeleri katıldı.
Eğitim programı sonunda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, yapısal problemleri halletmeden sağlıklı bir asgari ücreti tespit etmenin mümkün olmadığını söyledi.
Yapısal problemlerden dolayı asgari ücretin tespitinin işçiyi mutlu edemeyeceğini savunan Arslan, “Asgari ücret tespit komisyonunun 15 üyesi var. 5’i işveren, 5’i hükümet, 5’i de işçi. Ancak işçileri sadece bir konfederasyon temsil ediyor. Her zaman işverenlerle hükümet işbirliği yapıyor. Asgari ücreti kendi istedikleri doğrultuda belirliyorlar. Biz ne yapıyoruz. Maalesef bir tiyatro oynanıyor. Biz de seyirci gibi seyrediyoruz. Asgari ücreti belirlemeden bir sürü taahhüt oluyor, bir çok iddia oluyor ama bakınca işveren ve hükümetin dediği oluyor” dedi.
Asgari ücretin TÜİK’in verilerinin ele alındığı, bilimsel ve objektif verilerle belirlenmediğini kaydeden Arslan, şöyle konuştu: “Biliyoruz ki asgari ücret yine istediğimiz gibi olmayacak. Çeşitli rakamlar söyleniyor. Biz asgari ücret tespit komisyonuna çağrılı olmadığımız için, bu komisyonda işçileri temsil eden örgüt bizden bir destek talep etmediği için bizim tespit ettiğimiz verilerin sanal veriler olmasının ötesine geçemiyoruz. Biz bir işçinin eşi ve iki çocuğuyla birlikte Türkiye’de insanca yaşayabileceği, yoksulluk sınırı seviyesinde bir ücretin asgari ücret olmasını istiyoruz. Bu rakamın da bin 500 TL civarında olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu rakamları söylemeyi de anlamlı bulmuyoruz. Çünkü daha sonra bir bakıyoruz yüzde 2-yüzde 3’ler. Bu toplumla alay etmek oluyor.” Asgari ücreti belirlemede herkesin ciddi olması gerektiğini belirten Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle işçi kesimi masaya otururken, bütün işçilerin temsilcileri ile konuşup ortak bir konsensüs oluşturabilirdi. Türk-İş, Hak İş ve DİSK’i de yanına alarak bir taslak hazırlayabilir.Daha güçlü bir lobi oluşturabilirdik. Ne hükümet, ne müdür ne işçi temsilcileri bizi bu konuda bilgilendirmedi bile. Bu komedidir, tiyatrodur. Bu tiyatroda oyunlar oynanıyor. İleride asgari ücret tespit komisyonunun yapısını değiştirerek daha katılımcı, daha çoğulcu daha etkin bir düzenlemeyi yapmadığımız sürece biz her dönem asgari ücreti tartışırız ama yine hükümet ve işverenlerin dediği olur. Süleyman Demirel’in dediği gibi söğütten düdük olmaz. Bu komisyondan da sağlıklı bir asgari ücret çıkmaz.”
Kaynak: İHA
Eğitim programı sonunda gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, yapısal problemleri halletmeden sağlıklı bir asgari ücreti tespit etmenin mümkün olmadığını söyledi.
Yapısal problemlerden dolayı asgari ücretin tespitinin işçiyi mutlu edemeyeceğini savunan Arslan, “Asgari ücret tespit komisyonunun 15 üyesi var. 5’i işveren, 5’i hükümet, 5’i de işçi. Ancak işçileri sadece bir konfederasyon temsil ediyor. Her zaman işverenlerle hükümet işbirliği yapıyor. Asgari ücreti kendi istedikleri doğrultuda belirliyorlar. Biz ne yapıyoruz. Maalesef bir tiyatro oynanıyor. Biz de seyirci gibi seyrediyoruz. Asgari ücreti belirlemeden bir sürü taahhüt oluyor, bir çok iddia oluyor ama bakınca işveren ve hükümetin dediği oluyor” dedi.
Asgari ücretin TÜİK’in verilerinin ele alındığı, bilimsel ve objektif verilerle belirlenmediğini kaydeden Arslan, şöyle konuştu: “Biliyoruz ki asgari ücret yine istediğimiz gibi olmayacak. Çeşitli rakamlar söyleniyor. Biz asgari ücret tespit komisyonuna çağrılı olmadığımız için, bu komisyonda işçileri temsil eden örgüt bizden bir destek talep etmediği için bizim tespit ettiğimiz verilerin sanal veriler olmasının ötesine geçemiyoruz. Biz bir işçinin eşi ve iki çocuğuyla birlikte Türkiye’de insanca yaşayabileceği, yoksulluk sınırı seviyesinde bir ücretin asgari ücret olmasını istiyoruz. Bu rakamın da bin 500 TL civarında olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu rakamları söylemeyi de anlamlı bulmuyoruz. Çünkü daha sonra bir bakıyoruz yüzde 2-yüzde 3’ler. Bu toplumla alay etmek oluyor.” Asgari ücreti belirlemede herkesin ciddi olması gerektiğini belirten Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle işçi kesimi masaya otururken, bütün işçilerin temsilcileri ile konuşup ortak bir konsensüs oluşturabilirdi. Türk-İş, Hak İş ve DİSK’i de yanına alarak bir taslak hazırlayabilir.Daha güçlü bir lobi oluşturabilirdik. Ne hükümet, ne müdür ne işçi temsilcileri bizi bu konuda bilgilendirmedi bile. Bu komedidir, tiyatrodur. Bu tiyatroda oyunlar oynanıyor. İleride asgari ücret tespit komisyonunun yapısını değiştirerek daha katılımcı, daha çoğulcu daha etkin bir düzenlemeyi yapmadığımız sürece biz her dönem asgari ücreti tartışırız ama yine hükümet ve işverenlerin dediği olur. Süleyman Demirel’in dediği gibi söğütten düdük olmaz. Bu komisyondan da sağlıklı bir asgari ücret çıkmaz.”