İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üstün Açıklaması

Üstün, AA muhabirine, İsrail'in Gazze'ye önceki gün başlattığı saldırıyı ibretle izlediklerini ifade ederek, İsrail'in ''kadın, çocuk, sivil'' demeden saldırdığını, insanların en temel hakkı olan yaşam hakkını yok ettiğini söyledi.

İsrail'in Gazze'yi adeta açık hava hapishanesine çevirdiğini anlatan Üstün, Filistinlilerin hiçbir ekonomik faaliyetine izin vermediğini, insanların tedavi ve seyahat özgürlüklerinin kısıtlandığını bildirdi.

''İsrail, hiçbir meşruiyeti, kuralı olmayan, ahlaksız bir savaş yürütüyor'' diyen Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İsrail, Ortadoğu ve dünya üzerinde bir korku imparatorluğu kurmuş. Bu korku imparatorluğunun temel taşlarından birini Sayın Başbakanımız 'one minute' çıkışıyla aslında sarstı ama şimdi Ortadoğu'da 'Arap Baharı' dediğimiz gelişmelerle bu korku imparatorluğu tamamen sarsılmakta. Bu gelişmeler hem bölge halkının lehine hem de Filistin'de yaşayan Müslümanlar'ın lehine olmaktadır.

Artık Batı'nın ve İsrail'in her dediğini yapan, Mısır'da Hüsnü Mübarek yok veya sanki Filistin hakkını savunuyormuş gibi yapan Kaddafi ve Tunus'ta Binali yok. Artık sesleri halkının sesiyle birleşmiş liderler var. Dolayısıyla Suriye'de de bu rejim yıkılacak ve halkın desteklediği bir rejim gelecek, o zaman İsrail'in durumu çok daha kötüye gidecek.''

-''Gazze saldırısı iç siyasete yönelik''-

İsrail'in bir an önce barış yapmasını ve Filistinliler'in devlet kurma hakkı başta olmak üzere, bütün haklarını sağlaması gerektiğini dile getiren Üstün, dünyanın da bu barışa katkı sağlaması gerektiğini söyledi.

''Aslında biz bu filmi önceden görmüştük'' diyen Üstün, 2008 yılında Olmert'in Başbakan, Livni'nin de Dışişleri Bakanı olduğunu, Olmert-Livni ikilisinin aynı sahneleri gerçekleştirdiğini ve iktidarda kalabilmek için bin 500 masum Filistinli'nin kanına girdiğini anlattı.

Üstün, İsrail'in Gazze saldırısının tamamen iç siyasete yönelik olduğuna işaret ederek, ''Bunları herkes ayan beyan görüyor ama iktidarda kalamadılar. Bin 500 masum insanın kanına girmelerine rağmen ayakta kalamadı, Olmert yenildi. Şimdi benzer sahneyi iktidardaki Netanyahu ve Ehud Barak sağlamaya çalışıyor. Bırakın bir şekilde iktidarda kalmayı, masum kadınların, sivillerin, çocukların canlarını almaya devam ederlerse yönetebilecekleri bir İsrail Devleti dahi bulamazlar. O yüzden mazlumun ahını alarak abad olunmaz. Mazlumun ahını almasınlar'' ifadelerini kullandı.

İsrail'in öyle veya böyle bir şekilde kurulduğunu dile getiren Üstün, devletin yaşamasını istiyorlarsa İsrail yönetiminin Filistinlilerin devlet kurma ve siyasi haklarına saygı göstermeleri gerektiğini vurguladı.

-Arap Baharı ve Amerika'daki seçimler-

İsrail'de insan haklarına saygı göstermeyen, saygısız bir yönetim bulunduğunu vurgulayan Üstün, İsrail'in Batı rejimlerini esir alarak şımarık tavırlarını devam ettirdiğini ama Batı halklarının bu durumdan sıkıldığını söyledi.

Amerika'daki seçimlere de değinen Üstün, Cumhuriyetçilerin kazanması için bütün İsrailliler'in seferber olduğunu ama Amerikan halkının desteğiyle Obama'nın kazandığını hatırlattı.

''Artık hem dünyanın hem Batı'nın hem de Ortadoğu'nun değiştiğini İsrail yönetimlerinin görmesi lazım'' diyen Üstün, sözlerini şöyle tamamladı:

''Şöyle de bir algı oluşmasın. 'İsrail, çok güçlü bir devlet, her istediğini yapabilir.' Hayır, o günler artık geride kaldı. İsrail, şu anda kağıttan kaplan gibidir. İçeride sorunları vardır, içeride nüfus dengesi tamamen değişmiştir, Araplar'ın, Müslümanlar'ın nüfusu ciddi manada, neredeyse yüzde 50'ye varacak şekilde yükselmiştir. Ekonomik, sosyal sorunları vardır. Dışarıda da kendilerini kayıtsız, şartsız destekleyenler artık azalmaktadır.

Arap Baharı'yla birlikte bu ülkelerde kendi halkının sesini dinleyen rejimler, hükümetler kurulmaktadır. İsrail'in tek çıkar yolu barış yapmaktır ve karşılarındaki insanlara saygılı davranmaktır.''

Yayıncı: Atakan Çelik