Çorlu'nun Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 90. Yıldönümü
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 90.yıl dönümü dolayısıyla Çorlu Belediye binası önünde Çorlu Belediyesinin ev sahipliğinde çeşitli kutlamalar düzenlendi.
Kurtuluş Bayramı kutlama programında konuşan Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan: “Cumhuriyetin ve Atatürk devrimlerinin savunucusu olan Türk Ordusu ve onun komutanlarına Çorlulu hemşerilerim adına saygılar ve şükranlar sunuyorum” dedi.
Çorlu'nun düşman işgalinden kurtarılışının 90. yıldönümü etkinlikleri kapsamında Atatürk Meydanında düzenlenen çelenk sunma töreninin ardından Cumhuriyet Meydanı, belediye binası önündeki programa geçildi. Katılanların saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşımızı seslendirmesi ile başlayan törende günün anlam ve önemine dair konuşmayı Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan gerçekleştirdi.
Bugün Çorlumuzun kurtuluşunun 90.yıl dönümünü kutluyoruz diyen Başkan Baysan: “Ne mutlu bizlere ki, Atalarımızın her karışını mübarek kanlarıyla suladıkları, hayatlarını feda ederek düşmanlardan geri aldıkları bu kutsal topraklarda, bugün dünden daha mutlu, gururlu ve onurlu bir şekilde yaşıyoruz. Çorlumuz, üç kıtaya yayılan Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de fethettiği ilk şehirlerdendir. 1. Dünya Savaşı sonrasında yok olma sürecine giren Osmanlı Devleti’nin en güçsüz zamanında, vatanın birçok köşesinde olduğu gibi işgale uğrayan Çorlu, Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan zaferin ardından düşman ordularının işgalinden kurtarılmıştır. İnönü Muharebeleri, Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’da büyük zaferler kazanan Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte düşman ordularını vatanımızdan atmış ve ülkemiz için büyük bir öneme sahip olan devrimleri hayata geçirmiştir” dedi.
Çorlumuzu düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünü kutladığımız bu önemli ve anlamlı günde, bir konuya dikkat çekmek istiyorum diyen Baysan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zaferler savaş meydanlarında, askeri güç ve taktiklerle kazanılır. Kazanılan zaferlerin kalıcı olmasını sağlayabilmek ise çok daha büyük bir mücadeleyi gerektirir. Bu da ilim ve irfan mücadelesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel yapı taşlarını oluşturan Atatürk ilke ve devrimlerini yaşatabilmek için, geri kalmışlığa ve cehalete karşı büyük bir savaş vermemiz gerekmektedir. Ülkemizin geleceği, Ulu Önder Atatürk tarafından gençlerimize ve çocuklarımıza bırakılmıştır. Ülkemizi geleceğe taşıyacak olan çocuklarımız bizim göz bebeğimizdir. Onların eğitimi ve Öğretimi ise en başta gelen görevimiz olmalıdır. Çağdaş uygarlık seviyesini yakalayıp geçmek ancak bu yolla mümkün olur. Eğitimde Birlik İlkesi zedelenmemelidir. Unutulmamalıdır ki cehaletin ilacı Eğitim ve Öğretim, karanlığın ise aydınlıktır. Atatürk Gençliğinin hedefi bilimsel düşünceye sarılarak çağdaş uygarlık hedefine ulaşmak olmalıdır. Bu sözleri söylemekteki amacımız sürekli tarihte yaşayarak, geçmişin acı hatıralarını daima canlı tutmak değildir. Tam aksine; “Tarihini bilmeyen, geleceğini de bilemez,” sözünden hareketle tarihimizi öğrenmek ve ondan ders çıkarmaktır. Üzerinde yaşadığımız coğrafya, dünyanın en hassas yerlerinden bir tanesidir. Bu coğrafyada yaşamın bedeli de ağırdır. Geçmişte bu bedel çok ağır bir şekilde ödenmiştir. Fakat batısıyla, doğusuyla bu kutsal vatan toprakları üzerinde gözü olanlar, hedeflerinden ve mücadelelerinden vazgeçmemiştir. 30 yıldan beri mücadele ettiğimiz insanlık dışı terör, geçmişteki işgalin ve zulmün kimlik değiştirmiş şekliyle günümüzdeki uzantısıdır. Aynı mihraklarca ve aynı amaç için organize edilmekte ve desteklenmektedir.” Baysan ayrıca: “Yüce Atatürk’ün 5 Ağustos 1929’da Eskişehir’deki sözlerini sizlere hatırlatmak istiyorum. ‘Türk ulusunun sosyal nizamını bozmaya yönelik didinmeler, boğulmaya mahkûmdur. Türk ulusu kendinin ve yurdunun yüksek menfaatleri aleyhinde çalışmak isteyen bozguncu, sefil, vatansız ve milletsiz akılsız kişilerin, gizli ve kirli emellerini anmayacak ve onlara müsemma edecek bir heyet değildir.’ Türkiye 1929’dan beri Atatürk’ün hedef gösterdiği şekilde hem içte hem de dıştaki düşmanlarına karşı mücadelesini devam ettirmektedir. Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve idame ettirecek sizsiniz’ diyen ve bize bu mutlu günleri hazırlayan ve armağan eden büyük kurtarıcımız Atatürk ve şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyorum. Cumhuriyetin ve Atatürk İlke ve devrimlerinin savunucusu olan kahraman Türk Ordusu ve onun komutanlarına Çorlulu hemşerilerim adına saygılar ve şükranlar sunuyorum. Değerli hemşerilerim, Kurtuluş Bayramınızı kutlar, saygılar sunarım” şeklinde konuştu.
Çorlu Kaymakamı Hulusi Doğan, 5. Kolordu Komutanlığını temsilen Merkez Komutanı Albay Sedat Tosun, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, belediye başkan yardımcıları protokol mensupları ve vatandaşların katıldığı kurtuluş bayramı kutlamaları Çorlu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde düzenlenen kurslara katılan kursiyerlerin halk oyunları, keman, gitar ve ritim grubu gösterileri ile sona erdi.
Bir ara halk oyunları gösterilerine eşlik eden Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan ve belediye başkan yardımcıları ile belediye personeli de halaya katılarak damat oyunu oynadılar. Uzun süre halayın başını çeken Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan Cumhuriyet Meydanını dolduran vatandaşlardan bol bol alkış aldı .
Kaynak: İHA
Çorlu'nun düşman işgalinden kurtarılışının 90. yıldönümü etkinlikleri kapsamında Atatürk Meydanında düzenlenen çelenk sunma töreninin ardından Cumhuriyet Meydanı, belediye binası önündeki programa geçildi. Katılanların saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşımızı seslendirmesi ile başlayan törende günün anlam ve önemine dair konuşmayı Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan gerçekleştirdi.
Bugün Çorlumuzun kurtuluşunun 90.yıl dönümünü kutluyoruz diyen Başkan Baysan: “Ne mutlu bizlere ki, Atalarımızın her karışını mübarek kanlarıyla suladıkları, hayatlarını feda ederek düşmanlardan geri aldıkları bu kutsal topraklarda, bugün dünden daha mutlu, gururlu ve onurlu bir şekilde yaşıyoruz. Çorlumuz, üç kıtaya yayılan Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de fethettiği ilk şehirlerdendir. 1. Dünya Savaşı sonrasında yok olma sürecine giren Osmanlı Devleti’nin en güçsüz zamanında, vatanın birçok köşesinde olduğu gibi işgale uğrayan Çorlu, Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan zaferin ardından düşman ordularının işgalinden kurtarılmıştır. İnönü Muharebeleri, Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’da büyük zaferler kazanan Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte düşman ordularını vatanımızdan atmış ve ülkemiz için büyük bir öneme sahip olan devrimleri hayata geçirmiştir” dedi.
Çorlumuzu düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünü kutladığımız bu önemli ve anlamlı günde, bir konuya dikkat çekmek istiyorum diyen Baysan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zaferler savaş meydanlarında, askeri güç ve taktiklerle kazanılır. Kazanılan zaferlerin kalıcı olmasını sağlayabilmek ise çok daha büyük bir mücadeleyi gerektirir. Bu da ilim ve irfan mücadelesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel yapı taşlarını oluşturan Atatürk ilke ve devrimlerini yaşatabilmek için, geri kalmışlığa ve cehalete karşı büyük bir savaş vermemiz gerekmektedir. Ülkemizin geleceği, Ulu Önder Atatürk tarafından gençlerimize ve çocuklarımıza bırakılmıştır. Ülkemizi geleceğe taşıyacak olan çocuklarımız bizim göz bebeğimizdir. Onların eğitimi ve Öğretimi ise en başta gelen görevimiz olmalıdır. Çağdaş uygarlık seviyesini yakalayıp geçmek ancak bu yolla mümkün olur. Eğitimde Birlik İlkesi zedelenmemelidir. Unutulmamalıdır ki cehaletin ilacı Eğitim ve Öğretim, karanlığın ise aydınlıktır. Atatürk Gençliğinin hedefi bilimsel düşünceye sarılarak çağdaş uygarlık hedefine ulaşmak olmalıdır. Bu sözleri söylemekteki amacımız sürekli tarihte yaşayarak, geçmişin acı hatıralarını daima canlı tutmak değildir. Tam aksine; “Tarihini bilmeyen, geleceğini de bilemez,” sözünden hareketle tarihimizi öğrenmek ve ondan ders çıkarmaktır. Üzerinde yaşadığımız coğrafya, dünyanın en hassas yerlerinden bir tanesidir. Bu coğrafyada yaşamın bedeli de ağırdır. Geçmişte bu bedel çok ağır bir şekilde ödenmiştir. Fakat batısıyla, doğusuyla bu kutsal vatan toprakları üzerinde gözü olanlar, hedeflerinden ve mücadelelerinden vazgeçmemiştir. 30 yıldan beri mücadele ettiğimiz insanlık dışı terör, geçmişteki işgalin ve zulmün kimlik değiştirmiş şekliyle günümüzdeki uzantısıdır. Aynı mihraklarca ve aynı amaç için organize edilmekte ve desteklenmektedir.” Baysan ayrıca: “Yüce Atatürk’ün 5 Ağustos 1929’da Eskişehir’deki sözlerini sizlere hatırlatmak istiyorum. ‘Türk ulusunun sosyal nizamını bozmaya yönelik didinmeler, boğulmaya mahkûmdur. Türk ulusu kendinin ve yurdunun yüksek menfaatleri aleyhinde çalışmak isteyen bozguncu, sefil, vatansız ve milletsiz akılsız kişilerin, gizli ve kirli emellerini anmayacak ve onlara müsemma edecek bir heyet değildir.’ Türkiye 1929’dan beri Atatürk’ün hedef gösterdiği şekilde hem içte hem de dıştaki düşmanlarına karşı mücadelesini devam ettirmektedir. Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve idame ettirecek sizsiniz’ diyen ve bize bu mutlu günleri hazırlayan ve armağan eden büyük kurtarıcımız Atatürk ve şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyorum. Cumhuriyetin ve Atatürk İlke ve devrimlerinin savunucusu olan kahraman Türk Ordusu ve onun komutanlarına Çorlulu hemşerilerim adına saygılar ve şükranlar sunuyorum. Değerli hemşerilerim, Kurtuluş Bayramınızı kutlar, saygılar sunarım” şeklinde konuştu.
Çorlu Kaymakamı Hulusi Doğan, 5. Kolordu Komutanlığını temsilen Merkez Komutanı Albay Sedat Tosun, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, belediye başkan yardımcıları protokol mensupları ve vatandaşların katıldığı kurtuluş bayramı kutlamaları Çorlu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde düzenlenen kurslara katılan kursiyerlerin halk oyunları, keman, gitar ve ritim grubu gösterileri ile sona erdi.
Bir ara halk oyunları gösterilerine eşlik eden Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan ve belediye başkan yardımcıları ile belediye personeli de halaya katılarak damat oyunu oynadılar. Uzun süre halayın başını çeken Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan Cumhuriyet Meydanını dolduran vatandaşlardan bol bol alkış aldı .