Seyyid Ahmed Hilmi Hoca Anıldı
Kastamonu’nun Devrek ilçesinde Seyyid Hacı Ahmed Hilmi Ankaravi Hoca, İzmit-Kocaeli Bilim Kültür ve Sanat Derneği tarafından yapılan etkinliklerle anıldı.
İzmit Kocaeli Süleyman Demirel Kültür Merkezinde Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan’ın sunduğu Ahmet Hilmi Hocaefendi’nin Kastamonu Hayatı konulu panel ile anma etkinlikleri başladı. Panele Devrekani Belediye Başkanı Mümtaz Aliustaoğlu, Merkez Hacı Mehmet Alan Camii İmam-Hatibi İsmail Küçük ve emekli din görevlisi Hacı Şevket Osmancıoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Mezarı başında okunan duaların ardından davetlilere Seyyid Hacı Ahmed Hilmi Ankaravi Hoca’nın hayatını anlatan belgesel izlettirildi
ANKARAVİ HOCA KİMDİR? 1325 Hicri (1909 Miladi) yılından itibaren 5 yıl Kastamonu’nun Devrekani ilçesi Tevfikiyye Medresesi’nde müderrislik yapan Hacı Ahmet Hilmi Ankaravi Hoca, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinin Pazar Kınık Köyünde 1268 Hicri 1852 Miladi tarihinde dünyaya geldi. Büyük din bilgini fıkıh müderrisi, keramet ehli Veli Hocaefendi, Hicri 1335 Miladi 1916 yılında vefat ederek İzmit Orhan Camii civarındaki Bağçeşme Şehitler Kabristanlığına defnedildi.
Devrekani ilçesindeki nahiyesindeki Tevfikiyye Medresesinde Müderrislik yaparken Müslümanlarının dinlerini korumaları için lazım olan bilgileri öğrenmelerine dair ‘Muhibbü’l-Fıkh li-hıfzı’d-din’ isminde ki eserini yazmış ve 1912’de İstanbul’da bastırılmıştır.
Kaynak: İHA
ANKARAVİ HOCA KİMDİR? 1325 Hicri (1909 Miladi) yılından itibaren 5 yıl Kastamonu’nun Devrekani ilçesi Tevfikiyye Medresesi’nde müderrislik yapan Hacı Ahmet Hilmi Ankaravi Hoca, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinin Pazar Kınık Köyünde 1268 Hicri 1852 Miladi tarihinde dünyaya geldi. Büyük din bilgini fıkıh müderrisi, keramet ehli Veli Hocaefendi, Hicri 1335 Miladi 1916 yılında vefat ederek İzmit Orhan Camii civarındaki Bağçeşme Şehitler Kabristanlığına defnedildi.
Devrekani ilçesindeki nahiyesindeki Tevfikiyye Medresesinde Müderrislik yaparken Müslümanlarının dinlerini korumaları için lazım olan bilgileri öğrenmelerine dair ‘Muhibbü’l-Fıkh li-hıfzı’d-din’ isminde ki eserini yazmış ve 1912’de İstanbul’da bastırılmıştır.