
Yapılan oturumdaysa kentteki tescilli ve koruma amaçlı alanlarda yapılan ve yapılacak olan restorasyon çalışmalarını masaya yatırıldı.Toplantıya; Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Adana Kültür Varlıkları Koruma Müdürü İsmail Salman, Antakya Kültür ve Turizm Müdürü Aysun Çakar Çelenk, Arkeoloji Müzesi Müdürü Nalan Yastı, Mimarlar Odası Hatay Şube Başkanı Yaşar Coşkun katıldı. Burada konuşan ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, son birkaç yıldır Antakya`ya sık sık geldiğini ama her gelişinde umut veren projelerin hayata geçmesinden duyduğu sevinci belirtti.Sözen “Halk ilk önce isyan eder. Ancak bunun ekonomik değerlerini elde etmeye başlayınca, yapılan işlerin önemine ve değerine inanır. Bu aşılması en zor dönemdir. Bugün Antakya`da zor dönemin aşıldığını gözlemledik. Eşgüdümle çalışan yöneticiler, sadece kendilerini değil, bileşenlerini de işe katarak, çok ciddi adımlar attılar. Burada herkesin payı var. Zemini sıcak tutmak gerekiyor. Tarih kokan bu kenti, tarihe, geleceğe taşımak, bu mirasa sahip çıkanları yürekten kutluyorum” dedi.Korumacılığın çok kolay ve aşılabilecek bir konu olmadığını, 1-2 günde yazılanlarla bir şeyin ifade edilemeyeceğini kaydeden Sözen, “Tarihten gelen bir zenginlik her geçen gün artacak. Türkiye`de kurumların bir araya gelmesi çok kolay değil. Bu yönüyle Antakya`da farklı bir yaklaşım gösterildi. Biz onların birlikte çalışmasından dolayı Antakya ve Hatay`ın geleceğini bambaşka görüyoruz” ifadesini kullandı.Adana Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tamer Gök de, ayda bir ya da iki kez yapılan toplantıların önemini vurgulayarak, Antakya`daki projelerin kısa sürede olumlu sonuçlanmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, `yağ lekesi` olarak tabir edilen eşitin aşıldığını söyledi. Kültür Varlıkları Koruma Genel Müdür Yardımcısı Servet Akan ise, yaşanılan çağın; bir başka çağı çağırma noktasında geleceğin belirlendiğini, söz konusu geleceğin de korumacılık anlayışıyla şekillendiği yorumunda bulundu.Akan, “Hatay`da gördüklerimizden yola çıkarak, kent korumacılığının geleceği Hataylıların geleceğidir. Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı ve yaşatıldığı Hatay`da, geçmişten bu yana korumaya yönelik iyi bir anlayış sergilenmiş. Bu yönüyle Hatay`ın yıldızı parlamaktadır” diye konuştu.