Laodikya`da Yeni Heykel Başları Bulundu

Laodikya Antik Kenti`nde kazı çalışmalarında bulunan heykellerin, bu bölgede tekstile verilen önemin ilk çağlara dayandığını ortaya koyduğu belirtildi.

Laodikya`da Yeni Heykel Başları Bulundu
Laodikya`da sürdürülen çalışmalar devam ederken, her geçen gün yeni heykel ve heykel başları ortaya çıkıyor. Yapılan kazılarda bulunan son heykel başlarıyla ilgili açıklama yapan Laodikya Kazı Heyeti Başkanı Prof.Dr. Celal Şimşek, kazı çalışmalarında parçalar halinde mermer heykeller bulduklarını söyledi. Ele geçirilen heykellerin kentin zenginliğini gösterdiğini belirten Şimşek, bu heykellerden daha da bulunabileceğini söyledi. Son heykellerden birinin M.S. 161-169 yıllarında Laodikya`da yaşayan LuciusVerus olduğunu belirten Prof.Dr. Şimşek, şöyle konuştu: "Lucius Verus İmparator Marcus Aurelius ile birlikte yönetimi paylaşan biriydi. İkinci imparator olarak askeri kanadı yönetiyordu. Ele geçirdiğimiz heykel çok kaliteli bir işçilik gösteriyor. Portre çok canlı tasvir edilmiş." Ele geçirdikleri diğer heykelin miğferli Tanrıça Athena`ya ait olduğunu ifade eden Prof.Dr. Şimşek, şunları söyledi: "Duvardaki gövde parçasıyla birlikte düşünüldüğünde 3 metreye ulaşan bir tapınak heykeline ait olduğunu düşünüyoruz. Başında miğferiyle ve klasik tarzda yapılmış bir heykel. Bu bize şunu gösteriyor. Savaş tanrıçası olmasının yanında Athena aynı zamanda bir tekstil tanrıçasıdır. Laodikya Antik Kenti için şunu söyleyebiliriz ki burada bulduğumuz yazıtlara göre tanrıçanın bir tapınağının olduğunu ve bu tanrıça için burada özel festivallerin düzenlendiğini söyleyebiliriz. Özellikle tekstilciler tarafındansevilen bir tanrıça olarak karşımıza çıkıyor." Son heykelin Laodikya`nın bir zengine ait olduğunu belirten Prof.Dr. Şimşek, Erken Hristiyanlık döneminde 4 ya da 5`inci yüzyılda başın yüzünün tamamen tahrip edildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece başı değil gözlere varıncaya kadar yüzünde tahribat var. Bu da Paganizm`den tek tanrılı dinlere geçişteki Paganizm kalıntılarının bilinenin aksine 8. yüzyıldan itibaren değil daha önceleri olduğunun varlığını ortaya koymaktadır."
Kaynak: İHA