Yatağa Mahkum Annenin Feryatları Yürek Dağlıyor (özel)

Zonguldak’ta, 13 yaşındayken kas hastalığına yakalanan bir çocuk annesi Şennur Acar, son 4 aydır yatağa mahkum yaşıyor.

Yatağa Mahkum Annenin Feryatları Yürek Dağlıyor (özel)
Yıllardır eşinin sağlığıyla ilgilendiği için düzenli ve sigortalı bir işte çalışamayan çaresiz baba, yetkililerden yardımcı olmalarını istiyor.
Kozlu Beldesi`nde ikamet eden 17 yıllık evli Şennur (37) ve Hakkı (47) Acar çifti ile 7 yaşındaki kızları Rabia’ya yardım etmek için komşuları ve gönüllü bir hemşire seferber oldu.

HASTA YATAĞINDAN `YARDIM EDİN` DİYE YALVARDI
Aylardır yatağa mahkum yaşayan Şennur Acar, hastane yatağı istiyor. Yatmaktan vücudunda yaralar oluşan Acar, yetkililere sesini duyurmaya çalıştı. Sırtında ve bacaklarında oluşan yaraların iyileşmesi için oturabileceği yoğun bakım yataklarından isteyen Acar’ın, kısık sesiyle “Yardım edin! Çok fenayım, yardım edin! Yatak, yatak, yatak istiyorum! Çok acil. Valim, belediye başkanım yardım etsin. Her tarafım yara oldu. İnşallah beni kurtarın. Beni kurtarın! belediye başkanım bana daha önce sandalye verdi. Allah rızası için mübarek günlerde. Ne olursunuz yardım edin!” diye yalvardı.

VEFALI EŞ
Eşi Şennur ile 17 yıl önce evlenen Hakkı Acar, 7 yıldır sandalyeye mahkûm olan eşinin yanından bir an olsun ayrılmıyor. 7 yıl önce doğurduğu çocuğunu dahi başkalarının yardımıyla emziren annenin su, yemek, ilaç, tuvalet ve gezme gibi bütün ihtiyaçlarını karşılayan Hakkı Acar, çaresiz kaldığını söylüyor. Acar, şunları ifade etti: “Eşim, 13 yaşından beri kas hastası. 6-7 senedir sandalyeye bağlı kaldı, 4 ay içinde de yatağa mahkum oldu. Bronşitten tıkandı, hastaneye götürdük. Yoğun bakımda kaldı, boğazında delik açtılar. Şu anda yatağa mahkûm oldu. Gece gündüz başında duruyorum. Evden hiçbir yere ayrılamıyorum. Benden başka hiç kimse yok. Benim hayatım da tehlikede. Çünkü işsizim. Bu yaştan sonra bana iş veren de olmaz.”

TEYZE’NİN GÖZYAŞLARI
Yeğeninin içler acısı halini görünce göz yaşlarını tutamayan teyzesi Zehra Korkmaz (63), “Ben köyde yaşıyorum. Hastalığı artınca geliyorum. Doktorlar kas hastalığı var, bunun tedavisi yok dediler. Tedavisi bulunamadı.” dedi.

İNSANLIK DERSİ VERDİLER
Acar ailesinin içine düştüğü duruma kayıtsız kalamayan komşuları, bugüne kadar aileye yardımcı olurken, gönüllü bir hemşire, Şennur Acar’ın tedavisiyle yakından ilgileniyor.

ANNEANNE- TORUN İLİŞKİSİ
Acar ailesini yılardır tanıyan komşusu Hayriye Mumcu (52), Şennur-Hakkı Acar çiftinin 7 yaşındaki kızları Rabia’yı kendi öz torunundan çok sevdiğini belirtiyor. Ailenin, ilköğretim ikinci sınıfa giden kızları Rabia, ‘Anneanne’ olarak hitap ettiği Hayriye Mumcu’nun elini bırakmıyor. Doğduğu günden bu yana Rabia’yı kendi öz torunu gibi baktığını ifade eden mumcu, “Bizim ilk tanıdığımızda Şennur kızımız az da olsa yürüyordu. 7 yıl önce sandalyedeyken doğum yaptı. Bebeği beraber büyüttük. Akşamları geliyor bizde kalıyor. Ben onun anneannesiyim. Doğduğu günden beri beraberiz. Benim bir tane torunum var ama bu da torunum oldu. Torunumu da geçti, yanımda olduğu için çok kıymetli benim için. Aile 4 aydır daha zor bir durumda. Sürekli nefesi tıkanınca 112 gelip hastaneye götürüyorlar. İkisinin de kimseleri yok. Allah rızası için imkanlarımız ölçüsünde yardımcı oluyoruz. Hem eşi hasta hem de çocuğa nasıl bakacak? Biz de yardım etmezsek nasıl olacak? Aile dramları oluyor.” şeklinde konuştu.

KAS HASTALIĞI
Vücudun hareket etmesini sağlayan kasları doğrudan tutan hastalıklar olarak belirtilen kas hastalığında, öncelikle gövdeye yakın kalça ve omuz çevresindekiler olmak üzere çok sayıda kas etkileniyor ve hareketler kısıtlanıyor. Bu durumda da merdiven, yokuş çıkma, koşma, yürüme, kolları kaldırma, başı yastıktan kaldırma, bazen göz kapaklarını açma, yutma, başı yastıktan kaldırma, soluk alma gibi etkiler bırakıyor.