"Almanca Diye Diye Yılladır Ayrımcılık, Irkçılık Ve İslamfobi Görmezden Gelindi"

Almanya’da göçmenlerin topluma katılımını yada uyumunu sağlamak amacıyla yürütülen projelere her gün yenileri ekleniyor. Der PARITÄTISCHE Hamburg’da kendi başına organizasyon yapan göçmen kuruluşlarına hizmet vermek için göçmen organizasyonlarına uzman danışmanlık ve vasıflandırma (MSO) adı altında bir projeyi hayata geçirdi.

'Almanca Diye Diye Yılladır Ayrımcılık, Irkçılık Ve İslamfobi Görmezden Gelindi'
Almanya’da göçmenlerin topluma katılımını yada uyumunu sağlamak amacıyla yürütülen projelere her gün yenileri ekleniyor. Der PARITÄTISCHE Hamburg’da kendi başına organizasyon yapan göçmen kuruluşlarına hizmet vermek için göçmen organizasyonlarına uzman danışmanlık ve vasıflandırma (MSO) adı altında bir projeyi hayata geçirdi.

Projenin başına getirilen Hamburg eski Meclis Başkan Yardımcısı ve Yeşiller eyalet milletvekili Nebahat Güçlü, bu zamana kadar bu tür çalışmaların merkezine sadece Almanca’nın oturtulduğunu ve başarılı olunamadığını belirterek, "Almanya’da Almanca diye diye yıllardır ülkenin asıl sorunu ayrımcılığı, ırkçılığı hatta İslamfobiyi ihmal ettiler. Görmezden geldiler ve bunlara karşı mücadele etmediler ’’ dedi. " Almanca önemli ve gerekli bunu kimse inkar edemez.’’ Diyen Güçlü, " Ancak Almanca tek başına ayrımcılık, ırkçılık ve İslamfobi ile mücadele etmek için yeterli değil. Kaldı ki şu anda verilen Almanca sadece temel bilgilerden oluşuyor. Zaten bu projelerde daha çok konuyu bildiği zannedilen Alman kuruluşlara verildi. Göçmen kuruluşlar veya kişiler bu işlere yeterince dahil edilmedi. Bana göre dahil edilselerdi daha başarılı olunurdu.’’dedi.

MSO projesinin diğerlerinden farklı olduğunun altını çizen Güçlü, ’"Biz bu projeyle göçmenlerin birey, grup hatta dernek olarak kendi başlarına çalışmalar yapması için çalışıyoruz. Çoğu STK’lar gibi çalışma grupları hatta bireyler buradaki sosyal imkanları tam olarak bilmiyorlar. Biz özellikle göçmen organizelerinin güçlenmesi ve yaptıkları başarılı uyum çalışmalarının toplumun dikkatini çekmesi için çalışıyoruz. Onların özellikle bu konuda kendi başlarına bir şeyler yapmaları için çalışıyoruz. Yani bir nevi Türk atasözünde olduğu gibi balık yemeyi değil, tutmayı öğretmeye çalışıyoruz.’’dedi.

Bu proje ile çok önemli bir boşluğun doldurulduğuna ve doğru yolda olduklarını kaydeden Güçlü, "MSO daha ilk günden itibaren yoğun ilgi var. Bu zamana kadar Türk, Brezilya, Gana ve Nijer kökenlilerin oluşturduğu STK’lar danışmanlık için başvurdu. Danışmalarda özellikle Afrika Latin Amerika kökenlilerin çok suistimal edildiğini gördük. Bu yönde ne kadar çalışma yapılsa yine az ’’dedi. MSO’dan üye olmayan dernekler gibi çalışma grupları hatta birey olarak bile faydalanabileceğini hatırlatan Güçlü, dernek kuruluşu ve taslak hazırlanması, dernek organizesi ve yöneticiliği, bilançosu, finansman sağlama ve teşvik imkânları (bağış, vakıf, vs.), ilkeler ve sosyal hukuk danışmanlığı gibi vasıflandırma ve geliştirme seminerleri düzenlediklerini belirtti. Güçlü 19 Ağustos’ta ayrıca Der PARİ TAETİSCHE Hamburg bünyesinde faaliyete geçen MSO projesinin tanıtımı yapılacağını bildirdi.