Davutoğlu: Suriye‘deki Gelişmeleri Yakından İzliyoruz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye‘de yaşanan son gelişmeler üzerine, "Dost ve kardeş ülke Suriye‘deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Sınır komşumuzun huzur ve sükuna kavuşması için elimizden gelen diplomatik gayreti gösteriyoruz." dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye‘de yaşanan son gelişmeler üzerine, "Dost ve kardeş ülke Suriye‘deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Sınır komşumuzun huzur ve sükuna kavuşması için elimizden gelen diplomatik gayreti gösteriyoruz." dedi.
Konya ve ilçelerindeki seçim çalışmalarını sürdüren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, öbür taraftan da Avrupa, Ortadoğu ve Suriye‘de yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor. Suriye‘de son günlerde tansiyonu yükselen olaylar ve Türkiye-Suriye sınırında yaşanan yığılmalar üzerine konuşan Davutoğlu, Türkiye‘nin sadece sınır boylarında değil, Suriye‘nin en güneyindeki şehir ve bölgelerindeki olayları dahi yakından izlediğini vurguladı.
"Bu olaylar birbirlerini etkiler, tetikler. Bu olaylar bizi yakından ilgilendirir." diyen Bakan Davutoğlu, Suriye‘nin istikrarı ile Türkiye‘nin istikrarının birbiriyle bağlantılı olduğunu kaydetti. Bakan Davutoğlu, kendisini takip eden gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevaplandırırken şunları söyledi: "Son günlerde dikkatimiz Suriye‘deki olaylara daha da yoğunlaştı. Türkiye sınırına yakın şehirlerde de bazı hareketlilikler oldu. Ciddi can kayıpları olduğuna dair bilgiler ulaştı. Son üç gündür Suriye‘den sınırlarımıza yoğun göç işaretleri başladı. Az önce Hatay valimizle görüştüm. Şu an itibarıyla 2 bin 800 Suriyeli kardeşimiz Türkiye‘ye intikal etti."
Türkiye‘nin, Suriye sınırında yaşanan gelişmeleri tamamen insani bir mesele olarak değerlendirdiklerinin altını çizen bakan Davutoğlu, "Gelenlerin yüzde 90‘ı çoluk, çocuk, yaşlı ve kadınlardan oluşan bir grup. Suriye güvenlik güçlerinin o bölgede bazı operasyonlara giriştiğini öğrendik. Umut ediyoruz bu çatışma bir an önce son bulur. Sivil can kayıplarına yol açan gelişmeler yaşanmaz. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Eğer bu gerginlik artar da Suriye‘den Türkiye‘ye girişler artacak olursa tabi bunu insani bir mesele olarak gördüğümüz için insani yardımı yapacağız desteği vereceğiz. Suriye içindeki şartlar normalleşinceye kadar gelenleri en iyi şekilde ağırlamaya çalışacağız. Umut ediyoruz ki büyük bir göç hareketine sebep olacak gelişmeler yaşanmaz. kaygıyla karşılıyoruz gerçekten. Şu aşamada bölgede bir tampon bölge oluşturma düşüncemiz yok." şeklinde konuştu.
Seçim propaganda çalışmalarını Konya ve ilçelerinde sürdüren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik‘in AGİT Genel Sekreterliiği‘ne adaylığının veto edilmesiyle ilgili soruları da cevapladı. Avusturya‘nın veto konusunda yaptığı ‘Türkiye bize söz vermişti‘ şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Davutoğlu, "Türkiye‘nin Plassnik‘in adaylığı konusunda Avusturya‘ya verilmiş bir sözü yoktur. Ne benim, ne de Cumhurbaşkanı‘mızın, ne de başbakanımızın böyle bir taahhüdü vardır. Türkiye söz verdiği zaman dediğini yapar. Bunu en zor zamanlarda dünyaya gösterdik. Dünya bizi sözünü tutan bir ülke olarak biliyor. Ursula Plassnik‘i veto etmemizin iki sebebi var. Birincisi geçtiğimiz dönemde Plassnik‘in yaptığı Türkiye‘nin AB aleyhtarı açıklamaları. Bunlar AB kültürüyle uyuşan açıklamalar değildi. İkincisi de Plassnik‘in Türkiye aleyhine sarfettiği ‘AB başka Türkiye başka. Türkiye AB üyesi değil bu yüzden AB teşkilatı AGİT‘te söz söyleyemez.‘ şeklindeki tavırları nedeniyle Plassnik‘i veto ettik." dedi.
Konya ve ilçelerindeki seçim çalışmalarını sürdüren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, öbür taraftan da Avrupa, Ortadoğu ve Suriye‘de yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor. Suriye‘de son günlerde tansiyonu yükselen olaylar ve Türkiye-Suriye sınırında yaşanan yığılmalar üzerine konuşan Davutoğlu, Türkiye‘nin sadece sınır boylarında değil, Suriye‘nin en güneyindeki şehir ve bölgelerindeki olayları dahi yakından izlediğini vurguladı.
"Bu olaylar birbirlerini etkiler, tetikler. Bu olaylar bizi yakından ilgilendirir." diyen Bakan Davutoğlu, Suriye‘nin istikrarı ile Türkiye‘nin istikrarının birbiriyle bağlantılı olduğunu kaydetti. Bakan Davutoğlu, kendisini takip eden gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevaplandırırken şunları söyledi: "Son günlerde dikkatimiz Suriye‘deki olaylara daha da yoğunlaştı. Türkiye sınırına yakın şehirlerde de bazı hareketlilikler oldu. Ciddi can kayıpları olduğuna dair bilgiler ulaştı. Son üç gündür Suriye‘den sınırlarımıza yoğun göç işaretleri başladı. Az önce Hatay valimizle görüştüm. Şu an itibarıyla 2 bin 800 Suriyeli kardeşimiz Türkiye‘ye intikal etti."
Türkiye‘nin, Suriye sınırında yaşanan gelişmeleri tamamen insani bir mesele olarak değerlendirdiklerinin altını çizen bakan Davutoğlu, "Gelenlerin yüzde 90‘ı çoluk, çocuk, yaşlı ve kadınlardan oluşan bir grup. Suriye güvenlik güçlerinin o bölgede bazı operasyonlara giriştiğini öğrendik. Umut ediyoruz bu çatışma bir an önce son bulur. Sivil can kayıplarına yol açan gelişmeler yaşanmaz. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Eğer bu gerginlik artar da Suriye‘den Türkiye‘ye girişler artacak olursa tabi bunu insani bir mesele olarak gördüğümüz için insani yardımı yapacağız desteği vereceğiz. Suriye içindeki şartlar normalleşinceye kadar gelenleri en iyi şekilde ağırlamaya çalışacağız. Umut ediyoruz ki büyük bir göç hareketine sebep olacak gelişmeler yaşanmaz. kaygıyla karşılıyoruz gerçekten. Şu aşamada bölgede bir tampon bölge oluşturma düşüncemiz yok." şeklinde konuştu.
Seçim propaganda çalışmalarını Konya ve ilçelerinde sürdüren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik‘in AGİT Genel Sekreterliiği‘ne adaylığının veto edilmesiyle ilgili soruları da cevapladı. Avusturya‘nın veto konusunda yaptığı ‘Türkiye bize söz vermişti‘ şeklindeki açıklamalarını değerlendiren Davutoğlu, "Türkiye‘nin Plassnik‘in adaylığı konusunda Avusturya‘ya verilmiş bir sözü yoktur. Ne benim, ne de Cumhurbaşkanı‘mızın, ne de başbakanımızın böyle bir taahhüdü vardır. Türkiye söz verdiği zaman dediğini yapar. Bunu en zor zamanlarda dünyaya gösterdik. Dünya bizi sözünü tutan bir ülke olarak biliyor. Ursula Plassnik‘i veto etmemizin iki sebebi var. Birincisi geçtiğimiz dönemde Plassnik‘in yaptığı Türkiye‘nin AB aleyhtarı açıklamaları. Bunlar AB kültürüyle uyuşan açıklamalar değildi. İkincisi de Plassnik‘in Türkiye aleyhine sarfettiği ‘AB başka Türkiye başka. Türkiye AB üyesi değil bu yüzden AB teşkilatı AGİT‘te söz söyleyemez.‘ şeklindeki tavırları nedeniyle Plassnik‘i veto ettik." dedi.