Erdoğan: Türkiye‘de Çetelerin Ve Mafyaların Değil, Milletin Sözü Geçiyor (1)

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir dava ve sevda için yollara düştüklerini belirterek, ölüm tehditlerinin kendilerini bu yoldan alıkoyamacayağını söyledi. Erdoğan "Türkiye‘de artık çetelerin, mafyanın değil, milletin sözü geçiyor." dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir dava ve sevda için yollara düştüklerini belirterek, ölüm tehditlerinin kendilerini bu yoldan alıkoyamacayağını söyledi. Erdoğan "Türkiye‘de artık çetelerin, mafyanın değil, milletin sözü geçiyor." dedi.

Erdoğan, partisince Kilis‘te Cumhuriyet Meydanı‘nda düzenlenen mitingte halka hitap etti. Kendilerine ölüm korkusuyla tehditte bulunarak alçakça saldırılarda bulunulduğunu anlatan Erdoğan, ‘‘Hangi alçakça saldırıyı yaparlarsa yapsınlar, hangi tezgahı kurarlarsa kursunlar, hangi çirkin senaryoya başvururlarsa vursunlar biz bu yola başımızı koyduk, Allah‘ın izniyle dönmeyecek, vazgeçmeyecek, yılmayacağız.‘‘ şeklinde konuştu.

Kilis‘in, Sahabe-i Kiram‘ın şehri olduğuna dikkat çeken Erdğan, şunları söyledi: ‘‘Kilis, Hazreti Peygamber‘in ‘onlar yıldızlar gibidir‘ buyurduğu Sahabe-i Kiram‘ın şehridir. Kilis, Zübeyr Bin Avvam‘ın, Talha Bin Ubeydullah‘ın, Şurahbil Bin Hasene gibi nice sahabenin şehridir. Kilis, evliyanın, enbiyanın, alimlerin, zahidlerin, Polat Bey gibi, İslam Bey gibi, Kartal Bey gibi kahramanların şehridir. Öyle şehirler vardır ki, etraflarına ışık saçarlar, yol gösterirler, rehberlik yaparlar. İşte Kilis, bağrında barındırdığı büyük zatlarla, yiğit, mert, kahraman insanlarıyla bizim yolumuzu aydınlatıyor, bize yol gösteriyor, ışık tutuyor, rehberlik ediyor. Sevgili kardeşlerim eğer biz bu millete hayal kırıklığı yaşatırsak Kilis‘te makamı bulunan Zübeyr Bin Avvam‘ın huzurunda hicap duyarız. Eğer biz bu milletin emanetine halel getirirsek Talha bin Ubeydullah hazretlerinin manevi huzurunda mahcup oluruz. Allah bizleri onların şefaatlerine nail etsin. Her birinden Allah razı olsun, mekanları cennet olsun. Biz onları kutup yıldızları olarak görüyoruz. Biz onları, yollarımızı aydınlatan ışık olarak görüyoruz. Biz, onların izinden yürüyor, onlar gibi, ‘ölmeden önce ölünüz‘ tavsiyesini kendimize rehber ediniyoruz. Bizi ölümle korkutacaklarını sanıyorlar. Bizi tehdit ediyorlar. Bize alçakça saldırılar düzenliyorlar. Buradan Kilis‘ten, şair Erdem Beyazıt‘ın mısralarıyla onlara sesleniyorum; ‘Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm. Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm.‘ Hangi alçakça saldırıyı yaparlarsa yapsınlar, hangi tezgahı kurarlarsa kursunlar, hangi çirkin senaryoya başvururlarsa vursunlar biz bu yola başımızı koyduk, Allah‘ın izniyle dönmeyecek, vazgeçmeyecek ve bu yoldan, halka hizmet yolundan, bu millete hizmet yolundan vazgeçmeyeceğiz. Diyor ki Mevlana,‘Dert, adamı yollara düşürür‘ Bizim derdimiz var, onun için bu ülkenin yollarına düştük. Bizim davamız var, onun için kendimizi millete adadık. Dava aşk ister, sevda ister, dava adanmışlık ister. Türkiye davasıyla, millet davasıyla biz bu yolda hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz. Söz milletindir, yetki milletindir. Bu ülke artık çetelerin, mafyanın değil milletin sözü geçiyor. Bu ülke artık üstünlerin değil, seçkinlerin değil benim sevgili kadeşlerimin sözü geçiyor."