Bakan Akdağ:Kılıçdaroğlu, ‘Ssk Genel Müdürlüğü‘ Dönemini Unutturmaya Çalışıyor
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesini istediğini söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesini istediğini söyledi. Bakan Akdağ, "Her fırsatta genel müdürlük dönemini unutturmaya çalışan genel müdür Kılıçdaroğlu şöyle söylüyor: ‘Hastaneler çürüyor, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri için yalvarıyorum, ama alan yok diyor." ifadelerini kullandı. İddiasına ilişkin bir belgeyi cep bilgisayarından gazetecilere gösteren Bakan Akdağ, Kılıçdaroğlu’na, "Eğer iktidar olursan, senin söylediğin gibi yapmamıza rağmen bu kadar karşı çıktığın bir kanunu eski haline döndürecek misin?" diye sordu.
Sağlık Bakanı Akdağ, bir dizi açılış, inceleme ve ziyaret için geldiği Samsun’da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Samsun Milletvekili Haluk Koç’a yüklendi. Kılıçdaroğlu ile Haluk Koç’un, SSK Hastaneleri’nin Sağlık Bakanlığı’na devri için 2005’te çıkardıkları kanunu iptal ettirmek Anayasa Mahkemesi’ne gitmesini hatırlatan Bakan Akdağ, "Biz işçilerimizi ve onların yakınlarını büyük bir çileden kurtaran, hastanelerin birleştirilmesi ve Sağlık Bakanlığı çatısı altına alınması için 2005 yılında bir kanun yaptık. Yıl başında da mecliste kabul ettirdik. Bu kanunu meclise getirdiğimiz dakikadan itibaren CHP müthiş bir defans gösterdi. Ciddi bir muhalefet sergiledi. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanı olarak benim üstüme yürüdüler. Onlara rağmen kanunu kaptık ve işçilerimizi bu çileden kurtardık. Bu kanunu bozdurmak için koştura koştura Anayasa Mahkemesi’ne götürdü." dedi.
"SSK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÖNEMİNİ UNUTTURMAYA ÇALIŞIYOR"
Akdağ, cep bilgisayarını açıp bir belgeyi gazetecilerle paylaştı. CHP Lideri’nin SSK Genel Müdürlüğü yaptığı Temmuz 1994 yılına ait bir belgeyi gösteren Bakan Akdağ, "Elimde enteresan bir belge var. Teknolojinin böyle güzel imkanları da var. Daha önce bunu Van’da da gösterdim. Malum medya yeterince kullanmadı. Arka sayfalara koydu. Umarım Türkiye’de halkın bilgilenmesine bilgi hakkına çok önem veren gazeteler, gazete editörleri, televizyoncular da vardır ve bunu kullanırlar yeterince. Her fırsatta genel müdürlük dönemini unutturmaya çalışan genel müdür Kılıçdaroğlu şöyle söylüyor: ‘Hastaneler çürüyor, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri için yalvarıyorum, ama alan yok diyor. Kendi ifadeleri. Ne zaman, 1994 yılı Temmuz ayı. Kendisi SSK Genel Müdürü. Peki sonra AK Parti hükümeti olarak kanunu yapıp, hastaneleri aynen sayın genel müdürün söylediği gibi hastaneleri Sağlık Bakanlığı çatısı altına almaya çalışınca müthiş bir direnç, Anayasa Mahkemesi’ne gitmeler. Bu kadar karşı çıktıkları bir kanun, eğer güç kendilerine gelirse eski haline döndürmeleri lazım. İşçilerin yine sendika hastanesine gitmeleri gerekecek. Sorun bakalım, buna ne diyecek. İtiraz ederlerse de manşette olurlar."dedi.
"MÜMKÜN OLMAZ YA EĞER İKTİDAR OLURSANIZ..."
Özel muayenehanelerin kapatılmasını öngören Tam Gün Yasası’nı Anayasa Mahkemesi’ne götüren CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile Koç’a iktidar olmaları halinde ‘Özel muayenehanelerin önünü açacak mısınız?‘ sorusunu yönelten Bakan Akdağ, "Devlette ve üniversite hastanelerinde çalışan hekimler muayenehane açmasınlar, dışarıdaki özel bir hastanede çalışmasınlar diye kanun yaptık.. Çünkü buralar parasını vergileriyle ödeyen milletin hastanesi. Hastanenin ardından ‘Muayenehaneye gel’ veya üniversite hastanesiyse ‘Hoca parası yatır da ben hizmet vereyim’ denmesini vatandaş kabul edemem. Kanunu yapmayalım diye çok mücadele etti. Koştura koştura Anayasa Mahkemesi’ne gittiler. Bu arada kader ortakları, tabip örgütü de onlarla birlikte Danıştay’a gitti. Danıştay da bazı maddelerine dokundu ama hukuk her zaman olduğu, adalet halkın lehine tecelli etmeye devam etti. Şurada 1-2 ay kaldı. En sonki itirazımızı da Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’na yapmış durumdayız. Allah’ın izniyle milleti bu muayenehane çilesinden tamamen kurtaracağız. Fakat karşı çıktılar. Şimdi soruyorum. Mümkün olmaz ya eğer iktidar olursanız, yine devlette çalışan doktorların, devlette çalışan üniversite hocalarının muayenehanelerinin açık olması veya onların özel hastanelerde çalışmalarının önünü açacak mısınız.? Açtırmayıp doktorlara para vermeyi düşünüyorsanız ne kadar verecekseniz? diye konuştu.
"ANA MUHALEFET PARTİSİ LİDERİ NASIL BÖYLE BİR HAFİFLİK YAPABİLİYOR?"
Samsun’da açlık sebebiyle öldüğü iddia edilen Kübra bebeği Samsun mitinginde dile getiren Kılıçdaroğlu’nun cehalet örneği sergilediğini ifade eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir ana muhalefet partisinin lideri, meydanlarda çıkıp Samsun’da hayatını kaybeden bir yavrumuzun Kübra bebeğin istismarını yaptı. Çok açık söylüyorum, cehaletine dayanarak istismarını yaptı. Bu bebeğimizin açlıktan öldüğünü söyledi. Daha önce de basın ne yazık ki böyle bir cehalet örneği sergiledi. Neye dayandırıyorlar, yavrumuzun otopsi bulgusunda midesinin boş olmasına. Ben çocuk hastalıkları ve sağlık profösörüyüm. Sayın Haluk Koç da hekim. Herhalde o da bir çocuğun midesinin özellikle anne sütüyle beslenen bir çocuğun midesinin beslendikten 1-3 saat içerisinde boşaldığını bilmesi gerekir. Ana muhalefet partisi lideri nasıl böyle bir hafiflik yapabiliyor? Sayın Kılıçdaroğlu bunu her zaman yapıyor. Eline belge diye bir şey sıkıştırıyorlar, önü yok arkası yok, bilgisi yok, uzmanlığı yok. Çıkıp meydanlarda bunları vatandaşa sunabiliyor."
Sağlık Bakanı Akdağ, bir dizi açılış, inceleme ve ziyaret için geldiği Samsun’da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Samsun Milletvekili Haluk Koç’a yüklendi. Kılıçdaroğlu ile Haluk Koç’un, SSK Hastaneleri’nin Sağlık Bakanlığı’na devri için 2005’te çıkardıkları kanunu iptal ettirmek Anayasa Mahkemesi’ne gitmesini hatırlatan Bakan Akdağ, "Biz işçilerimizi ve onların yakınlarını büyük bir çileden kurtaran, hastanelerin birleştirilmesi ve Sağlık Bakanlığı çatısı altına alınması için 2005 yılında bir kanun yaptık. Yıl başında da mecliste kabul ettirdik. Bu kanunu meclise getirdiğimiz dakikadan itibaren CHP müthiş bir defans gösterdi. Ciddi bir muhalefet sergiledi. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanı olarak benim üstüme yürüdüler. Onlara rağmen kanunu kaptık ve işçilerimizi bu çileden kurtardık. Bu kanunu bozdurmak için koştura koştura Anayasa Mahkemesi’ne götürdü." dedi.
"SSK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÖNEMİNİ UNUTTURMAYA ÇALIŞIYOR"
Akdağ, cep bilgisayarını açıp bir belgeyi gazetecilerle paylaştı. CHP Lideri’nin SSK Genel Müdürlüğü yaptığı Temmuz 1994 yılına ait bir belgeyi gösteren Bakan Akdağ, "Elimde enteresan bir belge var. Teknolojinin böyle güzel imkanları da var. Daha önce bunu Van’da da gösterdim. Malum medya yeterince kullanmadı. Arka sayfalara koydu. Umarım Türkiye’de halkın bilgilenmesine bilgi hakkına çok önem veren gazeteler, gazete editörleri, televizyoncular da vardır ve bunu kullanırlar yeterince. Her fırsatta genel müdürlük dönemini unutturmaya çalışan genel müdür Kılıçdaroğlu şöyle söylüyor: ‘Hastaneler çürüyor, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri için yalvarıyorum, ama alan yok diyor. Kendi ifadeleri. Ne zaman, 1994 yılı Temmuz ayı. Kendisi SSK Genel Müdürü. Peki sonra AK Parti hükümeti olarak kanunu yapıp, hastaneleri aynen sayın genel müdürün söylediği gibi hastaneleri Sağlık Bakanlığı çatısı altına almaya çalışınca müthiş bir direnç, Anayasa Mahkemesi’ne gitmeler. Bu kadar karşı çıktıkları bir kanun, eğer güç kendilerine gelirse eski haline döndürmeleri lazım. İşçilerin yine sendika hastanesine gitmeleri gerekecek. Sorun bakalım, buna ne diyecek. İtiraz ederlerse de manşette olurlar."dedi.
"MÜMKÜN OLMAZ YA EĞER İKTİDAR OLURSANIZ..."
Özel muayenehanelerin kapatılmasını öngören Tam Gün Yasası’nı Anayasa Mahkemesi’ne götüren CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile Koç’a iktidar olmaları halinde ‘Özel muayenehanelerin önünü açacak mısınız?‘ sorusunu yönelten Bakan Akdağ, "Devlette ve üniversite hastanelerinde çalışan hekimler muayenehane açmasınlar, dışarıdaki özel bir hastanede çalışmasınlar diye kanun yaptık.. Çünkü buralar parasını vergileriyle ödeyen milletin hastanesi. Hastanenin ardından ‘Muayenehaneye gel’ veya üniversite hastanesiyse ‘Hoca parası yatır da ben hizmet vereyim’ denmesini vatandaş kabul edemem. Kanunu yapmayalım diye çok mücadele etti. Koştura koştura Anayasa Mahkemesi’ne gittiler. Bu arada kader ortakları, tabip örgütü de onlarla birlikte Danıştay’a gitti. Danıştay da bazı maddelerine dokundu ama hukuk her zaman olduğu, adalet halkın lehine tecelli etmeye devam etti. Şurada 1-2 ay kaldı. En sonki itirazımızı da Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu’na yapmış durumdayız. Allah’ın izniyle milleti bu muayenehane çilesinden tamamen kurtaracağız. Fakat karşı çıktılar. Şimdi soruyorum. Mümkün olmaz ya eğer iktidar olursanız, yine devlette çalışan doktorların, devlette çalışan üniversite hocalarının muayenehanelerinin açık olması veya onların özel hastanelerde çalışmalarının önünü açacak mısınız.? Açtırmayıp doktorlara para vermeyi düşünüyorsanız ne kadar verecekseniz? diye konuştu.
"ANA MUHALEFET PARTİSİ LİDERİ NASIL BÖYLE BİR HAFİFLİK YAPABİLİYOR?"
Samsun’da açlık sebebiyle öldüğü iddia edilen Kübra bebeği Samsun mitinginde dile getiren Kılıçdaroğlu’nun cehalet örneği sergilediğini ifade eden Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir ana muhalefet partisinin lideri, meydanlarda çıkıp Samsun’da hayatını kaybeden bir yavrumuzun Kübra bebeğin istismarını yaptı. Çok açık söylüyorum, cehaletine dayanarak istismarını yaptı. Bu bebeğimizin açlıktan öldüğünü söyledi. Daha önce de basın ne yazık ki böyle bir cehalet örneği sergiledi. Neye dayandırıyorlar, yavrumuzun otopsi bulgusunda midesinin boş olmasına. Ben çocuk hastalıkları ve sağlık profösörüyüm. Sayın Haluk Koç da hekim. Herhalde o da bir çocuğun midesinin özellikle anne sütüyle beslenen bir çocuğun midesinin beslendikten 1-3 saat içerisinde boşaldığını bilmesi gerekir. Ana muhalefet partisi lideri nasıl böyle bir hafiflik yapabiliyor? Sayın Kılıçdaroğlu bunu her zaman yapıyor. Eline belge diye bir şey sıkıştırıyorlar, önü yok arkası yok, bilgisi yok, uzmanlığı yok. Çıkıp meydanlarda bunları vatandaşa sunabiliyor."