Sp‘lilerden Ermeni Kilisesi Önünde Açıklama

Saadet Partisi (SP) Van Gençlik Kolları Başkanlığı, Akdamar Adası‘ndaki tarihi Ermeni kilisesini onaran AK Parti hükümetini eleştirerek, Ayasofya Camii‘nin ibadete açılmasını istediler.

Sp‘lilerden Ermeni Kilisesi Önünde Açıklama
Üzerinde ‘Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın‘ pankartını kilisenin önünde açan SP‘liler adına Van Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Erhan Yalçınkaya, bir açıklama yaptı. Akdamar kilisesini onaran AK Parti hükümetini eleştiren Yalçınkaya, "Bilindiği gibi; geçtiğimiz yıllarda Akdamar kilisesi mevcut hükümetin adımlarıyla restore edilip devlet töreniyle açıldı. Kilisenin restorasyonu için 3 milyon TL para harcandı. Ayrıca kilisenin anıt müze olarak hizmete açılmasından sonra Hristiyan din mensuplarının

Akdamar kilisesinde yılda bir kez ayin yapmasına izin verildi. Geçtiğimiz yıl 19 eylül tarihinde de bu ayinlerin ilki yapıldı ve buradaki ayine çoğunluğunu Türkiye‘deki Ermeni cemaati mensuplarının oluşturduğu 3 bin 500‘ün üzerinden kişi katıldı. Burada yapılan restorasyon basit bir kültür çalışması, sonrasında yapılan ayin de bazı kimseler tarafından sıradan bir ayin gibi görülebilir, ama aslında bunların altında Hristiyanlar için derin manalar yatmaktadır. 19 eylüldeki ayine gösterilen yoğun ilgi,

Ermenilerin ‘Büyük Ermenistan Devleti‘ni kurma ideallerinin bir tezahürüdür. Ayrıca ülkemizde yapılan camilerin tüm giderleri vatandaşlar tarafından karşılanırken, batıya şirin görünmek adına bir restorasyon için 3 milyon lira gibi bir para harcanması oldukça düşündürücüdür. Hükümet bu konuda doğacak tepkileri frenlemek için de adeta Müslümanların ağzına bir parmak bal çalarcasına; Van Kalesi‘nde sadece temeli kalmış eski bir camiyi cüzi bir miktar parayla yeniden inşa etmiş ve Akdamar kilisesindeki ayinden

iki gün önce ibadete açmıştır. AK Parti hükümeti Trabzon‘daki Sümela Manastırı ve Tarsus‘taki tarihi kiliseyi de ibadete açtı. Yapılan tüm restorasyon çalışmalarının giderleri devlet kasasından karşılandı. Bizler Saadet Partisi olarak hangi dine mensup olursa olsun, insanların ibadetlerini yapmalarına karşı değiliz. Bilakis her insanın doğuştan getirdiği haklar arasında ibadet hakkının olduğu şuurunda ve inancındayız. Ama bugün Hristiyan aleminin başı papa, iki cihan serveri peygamberimize (SAV) hakaret

ederken, İsviçre‘de dört tane minare için referandum yapılırken, ülkemizde Müslümanların hak ve özgürlük talepleri ötelenirken, 28 Şubat sürecinde devlet tarafından el konulan MGV yurtları için düzenleme yapılmazken; azınlıkların her istediğinin yerine getirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Özellikle Müslümanların öz malı olan Ayasofya ezana hasretken, azınlıkların eski kiliselerinin bir bir restore edilip ibadete açılması Müslümanlara hakaretten başka bir şey ifade etmemektedir. Azınlıklara

yapılan bu açılımlara rağmen yıllardır kapalı bir mekan olan Ayasofya tüm asiliğine ve ihtişamına rağmen bir köşede ‘Mahzunca‘ durmaktadır. Bu mekan, İstanbul‘u fethettiğinde şehrin en büyük kilisesini camiye çeviren ve burayı kapatana, kapatacak olana büyük beddualar eden Fatih‘in mirasıdır. Onun için Müslümanlar nezdinde bir simge olan Ayasofya biran önce camiye çevrilmeli ve ibadete açılmalıdır. Özgürlük havarilerinin hiç ağızlarından düşürmedikleri demokrasi bile bunu gerektirmektedir. Akdamar‘da,

Sümela‘da ve Saint Paul‘da ibadet hakkı tanınırken, ülkenin yüzde doksan dokuzunu oluşturan Müslümanların Ayasofya‘da ibadetine izin verilmemesi bir insan hakkı ihlalidir. Bu insan hakları ihlalinin biran önce giderilmesini istiyoruz. Haçlı sürülerini bertaraf eden Selahaddin Eyyübi‘nin torunları olarak diyoruz ki; Fatih‘in İstanbul‘u fethettiği tarihte, yani 29 Mayıs 2011‘de zincirler kırılsın Ayasofya açılsın" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA