"Silivri‘de Herkes Suçlu Demiyorum"
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Ben bugün Silivri‘de yargılanan herkes suçlu demiyorum, böyle bir iddiam kesinlikle olamaz. Ama ortaya çıkan krokiler, silahlar, suikast eylem strateji belgeleri, birilerinin gerçekten çok pis işlere bulaştığını ortaya koyuyorr" dedi.
Bağış, AK Parti Silivri İlçe Teşkilatınca Mega Saray düğün salonunda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, bugün Türkiye‘de hizmet veren okulların üçte birinin, hastanelerin dörtte birinin son 8 yılın eseri olduğunu dile getirdi.
Seçim kampanyasının ağırlıklı olarak Mayıs-Haziran ayları arasında yapılacağını, anamuhalefet partisinin teşkilatlarına yazılı olarak ‘‘kürk giymeyin‘‘ genelgesi gönderdiğini belirten Bağış, şöyle devam etti:
‘‘Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı. Bu ülkede 10 binde 1 kardeşimizin kürkü olmuştur. O kardeşlerimiz de o kürkü mayıs ya da haziran ayında giymez. Bu ne komplekstir, bu ne zavallılıktır, bu ne milletten kopukluktur. Bir kere CHP‘de (değişim) dediler. Değişim projesi çıktı hijyen projesi… Yazılı talimat göndermişler, (insanların evine girip çıktıktan sonra ellerinizi kolonyalı mendille silmeyin) Korkmayın, onlar sizden daha temiz, daha hijyen. Milletten bu kadar kopuk bir zihniyetle ne iktidar olur, ne değişim olur, ne de adam gibi muhalefet olur.‘‘
Bağış, AK Parti Hükümeti‘nin son 8 yılda millete kriz yaşatmadığını, insanların borçlarının iki katına çıktığı günlerin yaşanmadığını ifade etti.
‘‘Dünyadaki bir çok ulusun ilham aldığı proje, Sayın Başbakanımız‘ın önderliğinde yürüttüğümüz AB projesidir‘‘ diyen Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘‘AB reform süreci, bugün Türkiye‘nin çok daha demokratik, çağdaş, müreffeh bir ülke olmasını sağlamıştır. Bu süreçte Silivri, Türkiye‘nin AB reform sürecinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Yassıada bizim tarihimizde ne kadar kötü bir lekeyse, Silivri de bizim tarihimizde lekelerin temizlendiği bir nokta olarak tarihe geçmiştir. Çünkü arınma ve şeffaflaşmanın sembolü haline gelen Silivri‘de bugün yaşananlar Silivri‘de, bugün bağımsız Türk yargısının ortaya çıkardığı o kara lekeli dönemlerin bu ülkeye neye mal olduğunun tabloları çok uzun yıllar tartışılacaktır.
Silivri‘de devam eden bu yargı süreci, sadece bizim geçmişimizle hesaplaşma süreci değildir. Bugün bir darbe olmasını engelleyen bir süreçtir, yarınla ilgili bir süreçtir.‘‘
-‘‘SİLİVRİ‘DE HERKES SUÇLU DEMİYORUM‘‘-
‘Ergenekon‘ soruşturması olmasaydı, bugün bir darbe yönetimi tarafından istikrarsızlık ve fakirlik içinde kıvranan bir ülke haline gelinmesi ihtimali bulunduğunu belirten Bağış, ‘‘Ortaya çıkan belgeler bunu gösteriyor‘‘ dedi.
Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Eğer 27 Nisan‘da hükümetimiz dik durmasaydı, bugün belki çok farklı bir konumda olacaktık. Yargı mensuplarının da gerekli hassasiyeti göstermesi lazım. Ben bugün Silivri‘de yargılanan herkes suçlu demiyorum, böyle bir iddiam kesinlikle olamaz. Ama ortaya çıkan krokiler, silahlar, suikast eylem strateji belgeleri, birilerinin gerçekten çok pis işlere bulaştığını ortaya koyuyor.
Her kimse onlar yargılanmalı, cezalarını bulmalı. Ama aralarında yanlışlıkla gözaltına alınmış birileri varsa, onların da bir an evvel özgürlüklerine kavuşmalarını sizlerle beraber ben de dilemekteyim. Ama bu süreçte yapmamız gereken yargımıza saygı göstermek, onların işlerine karışmadan bu davanın bir an önce sonuçlanmasını beklemektir.‘‘
Türkiye‘nin devlet olma geleneğinin yeni bir gelenek olmadığını, bin yıllık devlet geleneği olan bir ülkede arınma ve şeffaflaşmanın o kadar kolay olmayacağını belirten Bağış, ‘‘Bunun komplikasyonları, sancıları vardır. Ama şu an yaşanan bütün bu sancılar adeta doğum sancısı gibi, yepyeni, güçlü, kendinden emin, modern, çağdaş Türkiye‘nin doğum sancılarıdır‘‘ dedi.
-TÜRKİYE‘NİN AB SÜRECİ-
Kaynak: AA
Seçim kampanyasının ağırlıklı olarak Mayıs-Haziran ayları arasında yapılacağını, anamuhalefet partisinin teşkilatlarına yazılı olarak ‘‘kürk giymeyin‘‘ genelgesi gönderdiğini belirten Bağış, şöyle devam etti:
‘‘Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı. Bu ülkede 10 binde 1 kardeşimizin kürkü olmuştur. O kardeşlerimiz de o kürkü mayıs ya da haziran ayında giymez. Bu ne komplekstir, bu ne zavallılıktır, bu ne milletten kopukluktur. Bir kere CHP‘de (değişim) dediler. Değişim projesi çıktı hijyen projesi… Yazılı talimat göndermişler, (insanların evine girip çıktıktan sonra ellerinizi kolonyalı mendille silmeyin) Korkmayın, onlar sizden daha temiz, daha hijyen. Milletten bu kadar kopuk bir zihniyetle ne iktidar olur, ne değişim olur, ne de adam gibi muhalefet olur.‘‘
Bağış, AK Parti Hükümeti‘nin son 8 yılda millete kriz yaşatmadığını, insanların borçlarının iki katına çıktığı günlerin yaşanmadığını ifade etti.
‘‘Dünyadaki bir çok ulusun ilham aldığı proje, Sayın Başbakanımız‘ın önderliğinde yürüttüğümüz AB projesidir‘‘ diyen Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘‘AB reform süreci, bugün Türkiye‘nin çok daha demokratik, çağdaş, müreffeh bir ülke olmasını sağlamıştır. Bu süreçte Silivri, Türkiye‘nin AB reform sürecinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Yassıada bizim tarihimizde ne kadar kötü bir lekeyse, Silivri de bizim tarihimizde lekelerin temizlendiği bir nokta olarak tarihe geçmiştir. Çünkü arınma ve şeffaflaşmanın sembolü haline gelen Silivri‘de bugün yaşananlar Silivri‘de, bugün bağımsız Türk yargısının ortaya çıkardığı o kara lekeli dönemlerin bu ülkeye neye mal olduğunun tabloları çok uzun yıllar tartışılacaktır.
Silivri‘de devam eden bu yargı süreci, sadece bizim geçmişimizle hesaplaşma süreci değildir. Bugün bir darbe olmasını engelleyen bir süreçtir, yarınla ilgili bir süreçtir.‘‘
-‘‘SİLİVRİ‘DE HERKES SUÇLU DEMİYORUM‘‘-
‘Ergenekon‘ soruşturması olmasaydı, bugün bir darbe yönetimi tarafından istikrarsızlık ve fakirlik içinde kıvranan bir ülke haline gelinmesi ihtimali bulunduğunu belirten Bağış, ‘‘Ortaya çıkan belgeler bunu gösteriyor‘‘ dedi.
Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Eğer 27 Nisan‘da hükümetimiz dik durmasaydı, bugün belki çok farklı bir konumda olacaktık. Yargı mensuplarının da gerekli hassasiyeti göstermesi lazım. Ben bugün Silivri‘de yargılanan herkes suçlu demiyorum, böyle bir iddiam kesinlikle olamaz. Ama ortaya çıkan krokiler, silahlar, suikast eylem strateji belgeleri, birilerinin gerçekten çok pis işlere bulaştığını ortaya koyuyor.
Her kimse onlar yargılanmalı, cezalarını bulmalı. Ama aralarında yanlışlıkla gözaltına alınmış birileri varsa, onların da bir an evvel özgürlüklerine kavuşmalarını sizlerle beraber ben de dilemekteyim. Ama bu süreçte yapmamız gereken yargımıza saygı göstermek, onların işlerine karışmadan bu davanın bir an önce sonuçlanmasını beklemektir.‘‘
Türkiye‘nin devlet olma geleneğinin yeni bir gelenek olmadığını, bin yıllık devlet geleneği olan bir ülkede arınma ve şeffaflaşmanın o kadar kolay olmayacağını belirten Bağış, ‘‘Bunun komplikasyonları, sancıları vardır. Ama şu an yaşanan bütün bu sancılar adeta doğum sancısı gibi, yepyeni, güçlü, kendinden emin, modern, çağdaş Türkiye‘nin doğum sancılarıdır‘‘ dedi.
-TÜRKİYE‘NİN AB SÜRECİ-
