Babacan: Yanlış Örgütlenmelerin Parçası Olan Gazetecilere Özel Ayrıcalık Düşünülmemeli

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazetecileri kastederek “Bunlar arasında yanlış yollara girenler, yanlış işlere girenler, yanlış örgütlenmelerin ve hareketlerin parçası olanlar varsa onlara da özel bir ayrıcalık, özel bir dokunulmazlık düşünülmemeli.” dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazetecileri kastederek “Bunlar arasında yanlış yollara girenler, yanlış işlere girenler, yanlış örgütlenmelerin ve hareketlerin parçası olanlar varsa onlara da özel bir ayrıcalık, özel bir dokunulmazlık düşünülmemeli.” dedi.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Doğal Afet Sigorta Kurumu’nun (DASK) deprem sigortasını artırmayı öngören projesi ‘Şehirler Yarışıyor Sigortalılar Kazanıyor’ yarışmasının tanıtım toplantısına katıldı. Babacan, toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Ergenekon Soruşturması kapsamında gazetecilerin gözaltına alınmasıyla ilgili Avrupa Birliği Komisyonu’ndan yapılan açıklamaların aktarılması üzerine Babacan, Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda herhangi korku ya da kaygı duyulmamasını istedi.

Kanunlara, kurallara, mevzuata uygun davranan ve sadece gazetecilik yapanlara özgürce faaliyetlerine devam etmesini öneren Ali Babacan, “Ancak gazeteci olmak, basın mensubu olmak da farklı bir dokunulmazlığı beraberinde getirmemeli. Her meslek grubunda olduğu gibi gazeteciler arasında da yanlış yollara girenler, yanlış işlere girenler, yanlış örgütlenmelerin, hareketlerin parçası olanlar varsa, onlara da özel bir ayrıcalık, özel bir dokunulmazlık düşünülmemeli.‘‘ ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Babacan, konunun yargı tarafından ele alındığını, saygı ve sabırla sonucun beklenmesi gerektiğini dile getirdi.

Gazetecilerin Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet’in “Avrupa’da faiz artırım sürecinin başlayabilir.” açıklamasını hatırlatması üzerine ise Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, dünyada hem gıda hem petrol fiyatlarının önemli oranda arttığına işaret etti. Ali Babacan Euro bölgesinde son 2 senede likidite bolluğunun görüldüğünü, buna bağlı olarak Avrupa‘da enflasyon riskinin, diğer gelişmiş ülkelerin ilerisinde olduğunu belirtti. Kendilerinin hem Avrupa Merkez Bankası’nı hem de FED’i yakından izlediğini vurguladı.

Rekabet Kurumu‘nun 8 banka hakkında açtığı soruşturmaya dair de Bakan Babacan, ceza miktarı bağlamında pek çok rakam telaffuz edildiğinin altını çizerken “Rekabet Kurumu‘nun bankacılık sektörünün kendine özgü hassasiyetlerini dikkate alarak karar vereceği görüşündeyim.” dedi.

Türkiye’nin kredi notuyla ilgili sorulara Ali Babacan, ‘‘Kredi derecelendirme kuruluşları biraz geriden geliyor. Umarız Türkiye‘nin hak ettiği o gerçek kredibilite noktasını onlar da yakalarlar.‘‘ karşılığını verdi.



‘‘GIDADA FİYAT ARTIŞI TÜRKİYE‘Yİ DİĞER ÜLKELER KADAR ETKİLEMEYECEK‘‘



Gazetecilerin gıda fiyatlarında görülen artış yönelik sorularını ise Bakan Babacan şöyle cevapladı:

“Türkiye net tarım ürünü ihracatçısı konumunda bulunduğu için gıda ürünlerine yapılan artışlar cari açık üzerinde etkili değil. Enflasyon üzerinde bir miktar etki var. Kendi iç piyasamızdaki gıda fiyatları dünya piyasalarının zaten üzerindeydi. Şimdi dünya fiyatları, Türkiye fiyatlarını yakaladı, hatta bir miktar geçti. Özellikle tahıl için, buğday, mısır için bu geçerli. Bunun için gümrük vergilerini sıfırladık, kapıları açtık çünkü artık içeride koruma ihtiyacı yok şu anda, özellikle tahılla alakalı. Türkiye ve dünya fiyatları paralel seyrediyor ama dünya fiyatları çok dip noktalardan yükseldiği için çok ciddi fiyat artışı tüm dünyayı etkiliyor. Türkiye‘de zaten yüksekti. Bu yüksek olanın üzerine bir miktar eklenmiş oldu. Diğer ülkelerdeki kadar çok etkilemeyecek bizim enflasyonumuzu.‘‘

“DASK DEPREM DIŞINDAKİ DOĞAL AFETLERİ DE KAPSAMALI”

‘‘DASK yasa tasarısında neler var?‘‘ sorusu üzerine de Babacan, şu bilgileri verdi:

‘‘En önemli iki konu var orada. Birincisi, şu anda sadece depremle ilgili uygulanıyor. Kapsamını biraz genişletip, deprem haricindeki doğal afetleri de kapsayıcı şekle getirmek söz konusu. İkinci alan da, vatandaşlarımızı biraz daha yönlendirme konusunda yasal düzenlemeyle neler yapılabilir, onun arayışı var.”