Ayasofya’Dan Bal Şerbeti Akıyor
Ayasofya Müzesi Başkanlığınca sebil geleneğini yaşatmak amacıyla Ayasofya Müzesi avlusunun sebilinden vatandaşlara bal şerbeti ikram edildi.
Ayasofya Müzesi Başkanlığınca sebil geleneğini yaşatmak amacıyla Ayasofya Müzesi avlusunun sebilinden vatandaşlara bal şerbeti ikram edildi.
Ayasofya Müzesi Başkanlığı ve Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünce sebil geleneğini yaşatmak amacıyla Ayasofya Müzesinin avlusunda, müzeyi ziyarete gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere Kozan Belediyesi ve Binboğa Bal Kooperatifi katkılarıyla bal şerbeti ikramı yapıldı.
Osmanlı’nın tarihinde var olan ‘sebil geleneğini‘ canlandırmaya yönelik ilk olarak 2009 yılında portakal suyu ve 2010’da Bal Şerbeti dağıtan Kozan Belediyesi, bugün Binboğa Bal işbirliğiyle üç gün sürecek bal sebili etkinliği gerçekleştiriyor.
Programın açılış konuşmasını yapan Ayasofya Müzesi Başkanı Doç. Dr. A. Haluk Dursun, "Ayasofya Müzesinin bir geleneğini yaşatıyoruz ve bu gelenek oturmaya başlamış olup, tarihi binalarımıza fonksiyon kazandırmaktadır. Bulunduğumuz bu makamda amacımız sebilullah yani ikramda bulunulmaktadır. Bu sebil mevsimine göre değişmektedir. Yazın su sebili olmak üzere meyve suları ikram ediliyor. Kışın soğuk havalarda salep, boza ve hava daha soğuk olduğu zamanı enerji katmak için bal şerbeti ikram edilmektedir. Bugün burada Toroslardan, Binboğa dağlarından getirilen Binboğa Bal‘a ve İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürümüze teşekkür ediyoruz.” dedi.
SEBİL GELENEĞİNE YABANCILAR ŞAŞIRIYOR
Burada bir açıklama yapan Kültür ve Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Ayasofya’nın cami döneminden kalma bir sebil geleneğinin var olduğunu ve sebili dağıtmak üzere yapılmış mevcut bir yerin olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayasofya Müze Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü bu geleneği yeniden ihya etmeye çalışmaktayız. Daha önce burada portakal suyu, boza gibi bir çok sebil dağıtımı yapıldı. Bugünde Bal şerbeti dağılıyor. Biz bütün firmalarımızı sebil dağıtımı konusunda davet ediyoruz. Sebil dağıtımı 3 gün boyunca Ayasofya’ya gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere ikram ediyoruz. Özellikle yabancılar bunu anlamakta zorluk çekiyorlar. Çünkü onların kültüründe genellikle karşılıksız bir şey yok. Bizde bunu kendi kültürümüzle izah ediyoruz. Bugün Bal şerbeti dağıtımını yapan Binboğa Bal kooperatifidir. Biz onları davet ettik buraya geldiler. Burada bal şerbetlerini 3 gün boyunca ikram edecekler. “
Binboğa Bal Kooperatifinin 1973 yılında kurulduğunu ve Türkiye’nin yaşayan tek bal kooperatifi olduğunu belirten Kooperatif Başkanı Davud Ataş, “Binboga Bal üreticiden tüketiciye ulaşan bir bal markasıdır” dedi.
Binboğa Bal Kooperatif Müdürü Gökmen Sarıtaş, “Binboğa Balımızın Kuruluşunun 35. yılında geçmiş tarihimizde yapılan Osmanlı sebil geleneğinin yeniden canlandırılmasında bizlere bu tarihi mekanı açan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili’ye, Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun ve bizlerin hep yanında olan ve bu etkinliğin yapılmasında öncülük eden Kozan Belediye Başkanımız Kazım Özgan Bey’e teşekkür ederim.” diye konuştu.
Ayasofya Müzesi Başkanlığı ve Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünce sebil geleneğini yaşatmak amacıyla Ayasofya Müzesinin avlusunda, müzeyi ziyarete gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere Kozan Belediyesi ve Binboğa Bal Kooperatifi katkılarıyla bal şerbeti ikramı yapıldı.
Osmanlı’nın tarihinde var olan ‘sebil geleneğini‘ canlandırmaya yönelik ilk olarak 2009 yılında portakal suyu ve 2010’da Bal Şerbeti dağıtan Kozan Belediyesi, bugün Binboğa Bal işbirliğiyle üç gün sürecek bal sebili etkinliği gerçekleştiriyor.
Programın açılış konuşmasını yapan Ayasofya Müzesi Başkanı Doç. Dr. A. Haluk Dursun, "Ayasofya Müzesinin bir geleneğini yaşatıyoruz ve bu gelenek oturmaya başlamış olup, tarihi binalarımıza fonksiyon kazandırmaktadır. Bulunduğumuz bu makamda amacımız sebilullah yani ikramda bulunulmaktadır. Bu sebil mevsimine göre değişmektedir. Yazın su sebili olmak üzere meyve suları ikram ediliyor. Kışın soğuk havalarda salep, boza ve hava daha soğuk olduğu zamanı enerji katmak için bal şerbeti ikram edilmektedir. Bugün burada Toroslardan, Binboğa dağlarından getirilen Binboğa Bal‘a ve İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürümüze teşekkür ediyoruz.” dedi.
SEBİL GELENEĞİNE YABANCILAR ŞAŞIRIYOR
Burada bir açıklama yapan Kültür ve Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Ayasofya’nın cami döneminden kalma bir sebil geleneğinin var olduğunu ve sebili dağıtmak üzere yapılmış mevcut bir yerin olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayasofya Müze Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü bu geleneği yeniden ihya etmeye çalışmaktayız. Daha önce burada portakal suyu, boza gibi bir çok sebil dağıtımı yapıldı. Bugünde Bal şerbeti dağılıyor. Biz bütün firmalarımızı sebil dağıtımı konusunda davet ediyoruz. Sebil dağıtımı 3 gün boyunca Ayasofya’ya gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere ikram ediyoruz. Özellikle yabancılar bunu anlamakta zorluk çekiyorlar. Çünkü onların kültüründe genellikle karşılıksız bir şey yok. Bizde bunu kendi kültürümüzle izah ediyoruz. Bugün Bal şerbeti dağıtımını yapan Binboğa Bal kooperatifidir. Biz onları davet ettik buraya geldiler. Burada bal şerbetlerini 3 gün boyunca ikram edecekler. “
Binboğa Bal Kooperatifinin 1973 yılında kurulduğunu ve Türkiye’nin yaşayan tek bal kooperatifi olduğunu belirten Kooperatif Başkanı Davud Ataş, “Binboga Bal üreticiden tüketiciye ulaşan bir bal markasıdır” dedi.
Binboğa Bal Kooperatif Müdürü Gökmen Sarıtaş, “Binboğa Balımızın Kuruluşunun 35. yılında geçmiş tarihimizde yapılan Osmanlı sebil geleneğinin yeniden canlandırılmasında bizlere bu tarihi mekanı açan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili’ye, Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun ve bizlerin hep yanında olan ve bu etkinliğin yapılmasında öncülük eden Kozan Belediye Başkanımız Kazım Özgan Bey’e teşekkür ederim.” diye konuştu.