Okur: Görevden alma söz konusu değil
HYSK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, "Arkadaşlarımız bir üst göreve getirildi, soruşturmada devamlılık esastır" dedi. Okur, üç savcı arasında daha kıdemli olduğu için Fikret Seçen'in Özel Yetkili Başsavcı Vekili olarak atandığını belirtti.
100'ün üzerinde hakim ve savcıyla ilgili yer değişikliği yapan, olayların başındaki isim HYSK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, gazeteci gözaltılarıyla, "İmamın Ordusu" isimli kitap taslağı nedeniyle savcı Zekeriya Öz'ün görevden alındığına yönelik iddialara cevap verdi. Okur, bunun rutin bir işlem olduğunu söyledi.
Atamaları yapan HYSK 1. Dairesinin Başkanı İbrahim Okur NTV muhabiri Gökhan Gerçek'in sorularını yanıtladı.
Gerçek'in, "Zekeriye Öz pasifize mi edildi" sorusu üzerine Okur, "Öncelikle görevden alma diye birşey söz konusu değil. Bu arkadaşlarımız CMK 250 mahkemesi kurulduğu 2004 yılından bu yana, bu mahkemede başarılı şekilde hizmet etmişlerdir. Türk hukuk tarihi adına önemli bir davanın bu aşamaya kadar yürütülmesini sağlamışlardır. Kurulumuz bu çalışmalarını değerlendirip arkadaşlarımızın kendilerini baş savcı vekili olarak bundan sonraki yaşamlarına devam etmelerini uygun görmüştür" dedi.
"ARKADAŞLARIMIZ BİR ÜST GÖREVE GETİRİLDİ"
Hakimlik, savcılık mesleğinde hiyerarşik bir yapı olmadığına dikkat çeken Okur, "Hakimlik, savcılık mesleği yatay ilişkilerin olduğu bir meslektir. Dolayısıyla bunun terfi mi, yoksa görevden alma mı tartışmalarını da yanlış bulurum. Elbette başsavcı vekilinin yetkileri savcıya göre biraz daha fazladır. Ama bu hiyerarşik olarak bir üstünlük değildir. Bu arkadaşlarımızın bugüne kadar ki hizmetleri değerlendirildi, çalışmaları başarılı bulundu ve bir üst görevde değerlendirildiler. Doğal olarak bu soruştrumayı yöneten arkadaşlardan bir tanesi 250'de kalabilirdi en fazla ya da başka birini getirebilirdik. Biz bu soruşturmayı yürüten arkadaşlarımızında Fikret Seçen'i 250'de bırakmayı uygun gördük. Diğer iki arkadaşımızında Tufan beyle birlikte Sultanahmet Adliyesi'nde devam etmelerini uygun gördük" diye konuştu.
"FİKRET SEÇEN DAHA KIDEMLİ OLDUĞU İÇİN TERCİH EDİLDİ"
Okur, Gerçek'in, "Fikret Seçen tercihinde ne ön plana çıktı" sorusuna karşılık, "Bu noktada bir yanlış anlaşılmayı düzeltmekte fayda var. Fikret Seçen, bu soruşturmayı yürüten 7 arkadaşımızdan bir tanesi. Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Ercan Şafak üçüydü. Bu üç arkadaş baş savcı vekili olduktan sonra kıdem durumu itibariyle Fikret beyin Zekeriya beydendaha kıdemli olduğunu söyledim. Zekariye beyin ismi ön plana çıkmıştı derken benim buradaki kastım Zekeriya bey ön plana çıktığı için rahatsızlık olduk manasında değil. Zekeriya bey, diğer arkadaşlara göre bu soruşturmayla daha fazla özdeşleşti. Kamuoyu onun için Zekeriya beyin üzerinde yoğunlaştı. Oysa Fikret bey ve Ercan beyde bu soruşturmayı yürütüyordu. Aralarında bir fark olmadığını söylemek için bunu söylemişti ben. Bu arkadaşlardan üçü de olabilirdi. Üçününde mesleki bekrauntları bunun için yeterli ama daha kıdemli olması nedeniyle Fikret beyi tercih ettik kurul olarak" şeklinde konuştu.
Gerçek'in, "Dün gündemde olmadığı halde Zekeriye Öz ismini siz gündeme getirdiniz. Neden gündeme getirme gereği duydunuz, bir de oy birliğiyle oy çokluğuyla çıktı diğer iki arkadaş, bu görevlendirmenin yapılmaması yönünde görüş bildirdi onların tezi neydi" sorusuna ise Okur, "İki arkadaşımızın tezi aslında bu arkadaşlarımızla ilgili baş savcı vekili olmasın demediler. Zamanlama olarak kamuoyunda şu an tartışılan hususlara dikkat çekerek bugün itibariyle yanlış olacağını bunu yaz kararnamesinde değelendirmenin daha uygun olacağını söylediler. Biz de karşı görüş olarak şunu söyledik, yaz kararnamesinde başka soruşturma var, başka olaylar olabilir bu ilanihaye bu şekilde devam eder gider" diye cevap verdi.
"O zaman biz hiç bir zaman savcılarımızın görevini değiştiremeyiz" diyen Okur şöyle devam etti:
"Daha üst görevlerde değerlendirme imkanı bulamayız. Çünkü yaza başka bir soruşturma çıktı, başka bir operasyon yaptılar o zamanda onu beklememiz gerekecek. Sonbaharda başka bir şey çıktı onu beklememiz gerekecek. Bunu önemsemeyebileceğimizi düşündük. Aramızdaki görüş ayrılığı bu. Yoksa arkadaşlarımız baş savcı vekili olmasın gibi bir yaklaşımları yoktu. Zamanlama olarak kamuoyunda bu tür hsassasiyetler olabileceğini değerlendirdiler. Nitekim o arkadaşlarımızın o hasssasiyetlerinde haklı olduğu ortaya çıktı. Dünden beri bu tartışılıyor."
Okur, Gerçek'in "Soruşturmayı yürüten savcıların ardından koğuşturmaya bakan ve itirazların değerlendirdiği mahkemelerle ilgili de böyle bir kararnamenin çıkabileceği konuşuluyor, var mı böyle birşey?" sorusuna karşılıkta şunları söyledi:
"Hayır hayır. Biz dünden itibaren bunu söyledik. Soruşturmayla hiç bir ilgisi yok onun için koğuşturmayla ilgili mahkemelerle de değişiklik düşünmüyoruz. Buradaki olan olay, 7 arkadaşın yürüttüğü soruşturmada üç arkadaş baş savcı vekilliğine gitmiştir. Dördü soruşturma içinde devam ediyorlar. Fikret beyde bu soruşturmaların yapıldığı yerin başına gelmiş durumda. Dolayısıyla soruşturmaların burada iktaya uğraması ya da bundan sonra soruşturmaların üstü kapanması gibi birşey olamaz. Bu konuda herhangi bir kaygıya gerek olmadığını düşünüyorum. Çünkü devamlılık var, devamlılığı sağlamış durumdayız. Bundan sonra arkadaşlarımız yine hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceklerdir."
BEYAZ GAZETE