Arınç: "Kasetle Gelen Kasetle Mi Gidecek Bilmem"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ahlak dışı iş yapmaya çalışan insanlara cesaret vermenin büyük yanlış olduğunu belirterek, "Kasetle gelen kasetle mi gidecek bilmem" dedi.
Bülent Arınç, Samsun gezisinin son programında Canik Belediyesi Hasan Doğan Spor Salonu‘nda "Türkiye Buluşmaları Konferansı"nda konuştu. Arınç, "Şimdi bakın bu AK Parti niye güçlü? Başka hükümetler bizim yaşadığımız veya bize karşı düşünülen bazı komplolar, eğer rüzgarları onlara dokunsa yerde serilmiş yatarlardı. Biz ayakta kaldık. Her gün daha da güçlendik. Bu, siyasetten ne anladığınıza bağlı. Biz 2001‘e kadar Türkiye‘deki siyaset anlayışının yanlış olduğunu söyledik. Siyaset çıkara, yalana, aldatmaya
dayalıydı o zaman ve ülkede hizmet adına bir şey yoktu. Hiçbir şey yoktu diyemem tabi. O zamanda yollar, okullar yapıldı. Ama arkadaşlar 8 senede biz bu ülkede 13 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık. Şimdi otobanlar yapıyoruz. Yüksek hızlı trenler yapıyoruz. Her tarafta havaalanları yapıyoruz. Herkes uçağa biniyor. Bizden önceki 60 yılda yapılan bölünmüş yol 6 bin kilometredir. 8 yılda 13 bin 500 kilometre duble yol yaptık" dedi.
AK Parti‘nin tek başına iktidar olmasının çok önemli olduğunu ifade eden Arınç, "Bu çok önemli bir şey. Yönetimde istikrar demek bu. Akşam düşünüyoruz, aklımıza bir şey geliyor. ‘Şunu yapsak ne kadar iyi olur‘ diyoruz. Sabah yapıyoruz. Neden? Güç elimizde, imkan elimizde. Hemen istişare ediyoruz, ‘bu doğruysa bunu yapalım‘ diyoruz. Eskiden bu mümkün değildi. Onun için hizmet olmuyordu. Türkiye‘de belli yerlerde üniversiteler vardı. Şimdi her ile üniversite kurduk" diye konuştu.
"55 ÇETE ÇÖKERTTİK"
"Yolsuzluk en ahlaksız iş, onu yok etmek için uğrayacağız" dediklerini, AK Parti‘nin 8 yıllık hükümet döneminde çökerttikleri çete ve mafya örgütünün sayısının 55 olduğunu açıklayan Bülent Arınç, "Hepsisinin köküne kibrit suyu. Çete ve mafya ile milleti soyan bütün örgütleri mahkemelerin önüne çıkardık. Şimdide siyasi amaçlı örgütler hesap vermeye başladı. ‘Hükümetleri nasıl deviririz, camileri nasıl bombalarız, planları nasıl toplarız, kimin evinin içerisinde hanımının başı örtülü, kimi hangi TV‘yi
izliyor, kimi evine hangi gazete giriyor, siyasi düşüncesi nedir, hangi inanç grubunda, hangi tarikatta‘ diye milleti fişlemekten başka iş yapmayan zalimlerden hesap soruyoruz. Millet adına hesap soruyoruz" dedi.
"BAŞI AÇIĞA DA KAPALIYA DA SAYGI DUYUYORUZ"
"Türkiye mafya cenneti olmuştu" diyen Arınç, şöyle konuştu:
"Dört tane adam biraya geliyor kimisi çek senet mafyası, kimisi sauna mafyası, kimisi rektör mafyası, kimisi bilmem ne mafyası milleti soyup soğana çeviriyordu. Hepsiyle mücadele ettik. Başımız dik, alnımız açık. Hepsiyle başarıyla mücadele ediyoruz. Yasaklarla mücadele ediyoruz. Kıyafetlerinden dolayı hanım kardeşlerimize öğrenci olsun ev hanımı olsun üçüncü, dördüncü sınıf vatandaş muamelesi yapan, onları ‘tehlikeli mahluklar‘ olarak gören alçak zihniyetle mücadele ediyoruz. Biz hanımlarımızı
kıyafetlerinden dolayı hiçbir zaman kategorize etmedik başı açıktır, kapalıdır. Bizim nazarımızda hiçbir ayrımı yoktur. Kendi kıyafetini özgür iradesiyle seçmiş bir hanımefendiye karşı ‘sen şunu yapacaksın‘ diyemezsin. O, onun kararıdır. Başı örtülüye nasıl saygı duyuyorsak, başı açık hanımefendiye karşıda aynı saygıyı duyuyoruz. Aynı derecede toplumun eşit yurttaşları olarak görüyoruz. Bu ülke maalesef tam tersini yaşadı."
Sabırla hareket ettiklerini vurgulayan Arınç, "Neler gördük, neler yaşadık. Söylemeye dilim varmıyor. Ama hep sabrettik. Bütün tuzakları ve hileleri milletimizin bizi koruması üzerine bozduk. Allah korusun; ne planlar ne düzenler ne entrikalar ne yalanlar ne suikastlar ne komplolar. Her gün sayfa sayfa gazetelerde yayınlandı. Her gün iddianamelerden pasajlar alındı. Biz bunların hepsinden dimdik ayaktayız. Çok şükür düşe kalka ama dosdoğru gittik ve bugünlere geldik şimdide yolumuzdan sapmayacağız.
Millet zaten bizi böyle olduğumuz için seviyor. Yalpa yapmadığımız için seviyor. Milletin emanetini ona buna peşkeş çekmediğimiz için seviyor, güveniyor. Millet güvendiği zaman dağlar gibi yaslanırız sizlere" ifadelerini kullandı.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÇÖKERTECEĞ6es uçağa biniyor. Bizden öncİZ"
"3. dönem iktidarımızda yaptıklarımızın 10 mislini daha yapacağız" vaadinde bulunan Bakan Arınç, şöyle devam etti:
"Hiç endişeniz olmasın. Biz demokrasiden yanayız. Millet iradesinden yanayız. Milletimizin birlik ve bütünlüğü için çok büyük çaba sarf ettik. Köylü şehirli, Kürt‘ü Türk‘ü, doğulu batılı, kuzeyli güneyli, bu tür ayrımların ülkede işlenmemesi için. Her çıkardığımız kanunlarda hem de hükümetimizin uygulamalarında çok büyük mesafe aldık. Buna devam edeceğiz. Türkiye‘nin başarısı birlik ve beraberliktedir. Ayrımcılık olmayacak. Tepeden bakma olmayacak herkes kendi kimliğini rahatlıkla ifade edecek.
Düşüncesini özgürce söyleyebilecek ama hiç kimse kimseyi tahrik etmeyecek. Terörle mücadele edeceğiz. Terör örgütünü çökerteceğiz. Eylem yapamaz hale getireceğiz. Hepsinin planı, projesi elimizde. Yapıyoruz ve inşallah önümüzdeki seçimlerden sonra bunun somut neticelerine hep beraber ulaşacağız."
AB SÜRECİ
Konuşmasında Avrupa Birliği (AB) sürecinden bahseden Arınç, "Biz Avrupa Birliği‘ne girelim diye bir kaygı içerisinde değiliz. Avrupa Birliği standartlarının Türkiye insanımıza layık olduğu için bu yoldayız. Hukuk ve demokraside daha güçlü olmak için Anayasayı değiştiriyoruz. Zulüm ve haksızlıklara artık imkan vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"SIFIR MODEL BİR ANAYASA"
"Bizim sözlerimiz birilerine odun gibi geldi ama valla odundan başkası da kar etmedi" diyen Başbakan Yardımcısı Arınç, "Ancak odun yakışır o birilerine. Artık hiç kimse sorgusuz, sualsiz işinden atılmayacak. İnşallah yeni ve sivil bir anayasa yapmak için de yola çıkıyoruz. Bu anayasamızda yine ülkemizde demokrasi olacak. İnşallah toplumunda mutabakatıyla yepyeni bir sivil anayasa yapacağız. Sivil ve demokrat bir Anayasa. Hala darbe anayasalarıyla yola devam etmekten utanmalıyız. Yepyeni sıfır model bir
anayasa yapacağız" şeklinde konuştu.
"KASET VE ODATV"
"OdaTV ve kaset" tartışmalarına değinen Arınç, şunları söyledi:
"Bir genel başkan kasetle gitti. Kasetle gelenin de başında şimdi başka işler var. Hani ‘haydan gelen huya gider‘ diye bir söz vardır. Kasetle gelen kasetle mi gidecek bilmem. Şimdi ‘OdaTV‘ diye bir yere baskın yapmışlar, gazeteci kılıklı birkaç kişiye de bazı iddialarla gözaltına almışlar. Soruşturma devam ediyor. CHP ayağa kalktı, ‘gazetecilerin özgürlüğü gitti, basın sansürleniyor, hükümeti eleştirenlere üzerine gidiliyor‘. Dur kardeşim, ağır ol biraz. Türkiye‘de hiç kimse yazı yazdığı için, kitap
çıkardığı için bugüne kadar yargılanmadı, mahkum olmadı. Mesleğinde ‘gazeteci‘ yazan 27 kişi cezaevinde. Hangi suçlardan ceza evine girmişler, ‘terör örgütünün üyesi olmak‘, ‘örgüt lehinde silahlı eylem yapmak‘, ‘evrakta sahtecilik‘, ‘kadın ve kız kaçırmak‘ gibi Ne yani mesleği gazeteci olanlar bunları yapacak mı? Kim olursa olsun, kim adi suç işlerse bunun karşılığında sorgulanır ve yargılanır. Şimdi Oda TV baskınından sonra birileri diyor ki ‘gazeteci bir haber yazdı, ondan sonra olmuş‘. Bir bayan
gazeteci var, Kılıçdaroğlu‘na gidiyor, ‘ben birisinin hakkında belge topluyorum, bana alet edevat ver, onu, büyük balığı sana getireyim‘. O da ‘sen kendin yap, benden bir şey isteme‘ diyor. ‘Yapma‘ demiyor, ‘sen kuçağa biniyor. Bizden öncendin yap‘ diyor, ‘fotoğraf makinesi, teyp filan vermem‘ diyor. Öbürüne gidiyor odasında yarım saat bir saat konuşuyor ‘bana şunu teklif etti, bana şunu yaptığını‘ dile getiriyor. Daha önce ilişki kurduğu bir başka CHP‘li başkan vekiliyle arabaya atlıyor, yarım saat
dolaşıyorlar, onun ifadesiyle ‘AK Parti‘li bir yöneticiye komplo yapılacakmış, onun malını da ona getirecekmiş‘. Ne kadar çirkin ilişkiler. Siyasetçi bunlara alet olur mu? Bir siyasetçi bunlarla meşgul olur mu? Sırf böyle ahlak dışı iş yapmaya çalışan insanlara cesaret vermek, onlarla ilişki kurmak siyasette çok büyük yanlışlıktır."
"HAVA, SU, VAAT ETMEDİĞİNE ŞÜKRETMEK LAZIM"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun sırf gündem değiştirmek için milletin önüne çıkıp "Herkese 600 lira vereceğiz" dediğini belirten Arınç, ana muhalefet liderine yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı:
"Şimdi bir de yaz tatillerinde askerlik modası çıkardılar. ‘Yaz tatillerinde çocuklarınız harçlık çıkarmak için staj yaparlar, staj yapar gibi askerlik yapacaklar‘ diyor. Hava, su, vaat etmediğine şükretmek lazım. Bu seçimlerde oy alabilmek için kaynağını açıklamadığı bir takım büyük balonlar ortaya çıkıyor. 180 katrilyonluk yardım yapacaksın. Sorması ayıp nereden yapacaksın bunu? ‘Benim adım Kemal‘ diyor. Adının Kemal olması bir şey ifade etmiyor. SGK‘yı batırdığın gibi ülkeyi batıracaksın, adının Kemal
olması bir şey ifade etmez. Doğru projelerle ne yapacaksa söyle. Senin partinden belediyeler var. Söyle onlar yapsın da görelim. Kılıçdaroğlu seçilse de seçilmese ayda 600 TL verecekler hani nerede. O kendi derdi ile meşgul."
Konuşmanın ardından AK Parti Samsun İl Başkanı Osman Çetinkaya, Bakan Bülent Arınç‘a plaket takdim etti. Konferansta Vali Hüseyin Aksoy, AK Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, AK Parti Samsun Milletvekilleri Fatih Öztürk, Ahmet Yeni, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Canik Belediye Başkanı Osman Genç de hazır bulundu.
Kaynak: İHA
dayalıydı o zaman ve ülkede hizmet adına bir şey yoktu. Hiçbir şey yoktu diyemem tabi. O zamanda yollar, okullar yapıldı. Ama arkadaşlar 8 senede biz bu ülkede 13 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık. Şimdi otobanlar yapıyoruz. Yüksek hızlı trenler yapıyoruz. Her tarafta havaalanları yapıyoruz. Herkes uçağa biniyor. Bizden önceki 60 yılda yapılan bölünmüş yol 6 bin kilometredir. 8 yılda 13 bin 500 kilometre duble yol yaptık" dedi.
AK Parti‘nin tek başına iktidar olmasının çok önemli olduğunu ifade eden Arınç, "Bu çok önemli bir şey. Yönetimde istikrar demek bu. Akşam düşünüyoruz, aklımıza bir şey geliyor. ‘Şunu yapsak ne kadar iyi olur‘ diyoruz. Sabah yapıyoruz. Neden? Güç elimizde, imkan elimizde. Hemen istişare ediyoruz, ‘bu doğruysa bunu yapalım‘ diyoruz. Eskiden bu mümkün değildi. Onun için hizmet olmuyordu. Türkiye‘de belli yerlerde üniversiteler vardı. Şimdi her ile üniversite kurduk" diye konuştu.
"55 ÇETE ÇÖKERTTİK"
"Yolsuzluk en ahlaksız iş, onu yok etmek için uğrayacağız" dediklerini, AK Parti‘nin 8 yıllık hükümet döneminde çökerttikleri çete ve mafya örgütünün sayısının 55 olduğunu açıklayan Bülent Arınç, "Hepsisinin köküne kibrit suyu. Çete ve mafya ile milleti soyan bütün örgütleri mahkemelerin önüne çıkardık. Şimdide siyasi amaçlı örgütler hesap vermeye başladı. ‘Hükümetleri nasıl deviririz, camileri nasıl bombalarız, planları nasıl toplarız, kimin evinin içerisinde hanımının başı örtülü, kimi hangi TV‘yi
izliyor, kimi evine hangi gazete giriyor, siyasi düşüncesi nedir, hangi inanç grubunda, hangi tarikatta‘ diye milleti fişlemekten başka iş yapmayan zalimlerden hesap soruyoruz. Millet adına hesap soruyoruz" dedi.
"BAŞI AÇIĞA DA KAPALIYA DA SAYGI DUYUYORUZ"
"Türkiye mafya cenneti olmuştu" diyen Arınç, şöyle konuştu:
"Dört tane adam biraya geliyor kimisi çek senet mafyası, kimisi sauna mafyası, kimisi rektör mafyası, kimisi bilmem ne mafyası milleti soyup soğana çeviriyordu. Hepsiyle mücadele ettik. Başımız dik, alnımız açık. Hepsiyle başarıyla mücadele ediyoruz. Yasaklarla mücadele ediyoruz. Kıyafetlerinden dolayı hanım kardeşlerimize öğrenci olsun ev hanımı olsun üçüncü, dördüncü sınıf vatandaş muamelesi yapan, onları ‘tehlikeli mahluklar‘ olarak gören alçak zihniyetle mücadele ediyoruz. Biz hanımlarımızı
kıyafetlerinden dolayı hiçbir zaman kategorize etmedik başı açıktır, kapalıdır. Bizim nazarımızda hiçbir ayrımı yoktur. Kendi kıyafetini özgür iradesiyle seçmiş bir hanımefendiye karşı ‘sen şunu yapacaksın‘ diyemezsin. O, onun kararıdır. Başı örtülüye nasıl saygı duyuyorsak, başı açık hanımefendiye karşıda aynı saygıyı duyuyoruz. Aynı derecede toplumun eşit yurttaşları olarak görüyoruz. Bu ülke maalesef tam tersini yaşadı."
Sabırla hareket ettiklerini vurgulayan Arınç, "Neler gördük, neler yaşadık. Söylemeye dilim varmıyor. Ama hep sabrettik. Bütün tuzakları ve hileleri milletimizin bizi koruması üzerine bozduk. Allah korusun; ne planlar ne düzenler ne entrikalar ne yalanlar ne suikastlar ne komplolar. Her gün sayfa sayfa gazetelerde yayınlandı. Her gün iddianamelerden pasajlar alındı. Biz bunların hepsinden dimdik ayaktayız. Çok şükür düşe kalka ama dosdoğru gittik ve bugünlere geldik şimdide yolumuzdan sapmayacağız.
Millet zaten bizi böyle olduğumuz için seviyor. Yalpa yapmadığımız için seviyor. Milletin emanetini ona buna peşkeş çekmediğimiz için seviyor, güveniyor. Millet güvendiği zaman dağlar gibi yaslanırız sizlere" ifadelerini kullandı.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÇÖKERTECEĞ6es uçağa biniyor. Bizden öncİZ"
"3. dönem iktidarımızda yaptıklarımızın 10 mislini daha yapacağız" vaadinde bulunan Bakan Arınç, şöyle devam etti:
"Hiç endişeniz olmasın. Biz demokrasiden yanayız. Millet iradesinden yanayız. Milletimizin birlik ve bütünlüğü için çok büyük çaba sarf ettik. Köylü şehirli, Kürt‘ü Türk‘ü, doğulu batılı, kuzeyli güneyli, bu tür ayrımların ülkede işlenmemesi için. Her çıkardığımız kanunlarda hem de hükümetimizin uygulamalarında çok büyük mesafe aldık. Buna devam edeceğiz. Türkiye‘nin başarısı birlik ve beraberliktedir. Ayrımcılık olmayacak. Tepeden bakma olmayacak herkes kendi kimliğini rahatlıkla ifade edecek.
Düşüncesini özgürce söyleyebilecek ama hiç kimse kimseyi tahrik etmeyecek. Terörle mücadele edeceğiz. Terör örgütünü çökerteceğiz. Eylem yapamaz hale getireceğiz. Hepsinin planı, projesi elimizde. Yapıyoruz ve inşallah önümüzdeki seçimlerden sonra bunun somut neticelerine hep beraber ulaşacağız."
AB SÜRECİ
Konuşmasında Avrupa Birliği (AB) sürecinden bahseden Arınç, "Biz Avrupa Birliği‘ne girelim diye bir kaygı içerisinde değiliz. Avrupa Birliği standartlarının Türkiye insanımıza layık olduğu için bu yoldayız. Hukuk ve demokraside daha güçlü olmak için Anayasayı değiştiriyoruz. Zulüm ve haksızlıklara artık imkan vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"SIFIR MODEL BİR ANAYASA"
"Bizim sözlerimiz birilerine odun gibi geldi ama valla odundan başkası da kar etmedi" diyen Başbakan Yardımcısı Arınç, "Ancak odun yakışır o birilerine. Artık hiç kimse sorgusuz, sualsiz işinden atılmayacak. İnşallah yeni ve sivil bir anayasa yapmak için de yola çıkıyoruz. Bu anayasamızda yine ülkemizde demokrasi olacak. İnşallah toplumunda mutabakatıyla yepyeni bir sivil anayasa yapacağız. Sivil ve demokrat bir Anayasa. Hala darbe anayasalarıyla yola devam etmekten utanmalıyız. Yepyeni sıfır model bir
anayasa yapacağız" şeklinde konuştu.
"KASET VE ODATV"
"OdaTV ve kaset" tartışmalarına değinen Arınç, şunları söyledi:
"Bir genel başkan kasetle gitti. Kasetle gelenin de başında şimdi başka işler var. Hani ‘haydan gelen huya gider‘ diye bir söz vardır. Kasetle gelen kasetle mi gidecek bilmem. Şimdi ‘OdaTV‘ diye bir yere baskın yapmışlar, gazeteci kılıklı birkaç kişiye de bazı iddialarla gözaltına almışlar. Soruşturma devam ediyor. CHP ayağa kalktı, ‘gazetecilerin özgürlüğü gitti, basın sansürleniyor, hükümeti eleştirenlere üzerine gidiliyor‘. Dur kardeşim, ağır ol biraz. Türkiye‘de hiç kimse yazı yazdığı için, kitap
çıkardığı için bugüne kadar yargılanmadı, mahkum olmadı. Mesleğinde ‘gazeteci‘ yazan 27 kişi cezaevinde. Hangi suçlardan ceza evine girmişler, ‘terör örgütünün üyesi olmak‘, ‘örgüt lehinde silahlı eylem yapmak‘, ‘evrakta sahtecilik‘, ‘kadın ve kız kaçırmak‘ gibi Ne yani mesleği gazeteci olanlar bunları yapacak mı? Kim olursa olsun, kim adi suç işlerse bunun karşılığında sorgulanır ve yargılanır. Şimdi Oda TV baskınından sonra birileri diyor ki ‘gazeteci bir haber yazdı, ondan sonra olmuş‘. Bir bayan
gazeteci var, Kılıçdaroğlu‘na gidiyor, ‘ben birisinin hakkında belge topluyorum, bana alet edevat ver, onu, büyük balığı sana getireyim‘. O da ‘sen kendin yap, benden bir şey isteme‘ diyor. ‘Yapma‘ demiyor, ‘sen kuçağa biniyor. Bizden öncendin yap‘ diyor, ‘fotoğraf makinesi, teyp filan vermem‘ diyor. Öbürüne gidiyor odasında yarım saat bir saat konuşuyor ‘bana şunu teklif etti, bana şunu yaptığını‘ dile getiriyor. Daha önce ilişki kurduğu bir başka CHP‘li başkan vekiliyle arabaya atlıyor, yarım saat
dolaşıyorlar, onun ifadesiyle ‘AK Parti‘li bir yöneticiye komplo yapılacakmış, onun malını da ona getirecekmiş‘. Ne kadar çirkin ilişkiler. Siyasetçi bunlara alet olur mu? Bir siyasetçi bunlarla meşgul olur mu? Sırf böyle ahlak dışı iş yapmaya çalışan insanlara cesaret vermek, onlarla ilişki kurmak siyasette çok büyük yanlışlıktır."
"HAVA, SU, VAAT ETMEDİĞİNE ŞÜKRETMEK LAZIM"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun sırf gündem değiştirmek için milletin önüne çıkıp "Herkese 600 lira vereceğiz" dediğini belirten Arınç, ana muhalefet liderine yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı:
"Şimdi bir de yaz tatillerinde askerlik modası çıkardılar. ‘Yaz tatillerinde çocuklarınız harçlık çıkarmak için staj yaparlar, staj yapar gibi askerlik yapacaklar‘ diyor. Hava, su, vaat etmediğine şükretmek lazım. Bu seçimlerde oy alabilmek için kaynağını açıklamadığı bir takım büyük balonlar ortaya çıkıyor. 180 katrilyonluk yardım yapacaksın. Sorması ayıp nereden yapacaksın bunu? ‘Benim adım Kemal‘ diyor. Adının Kemal olması bir şey ifade etmiyor. SGK‘yı batırdığın gibi ülkeyi batıracaksın, adının Kemal
olması bir şey ifade etmez. Doğru projelerle ne yapacaksa söyle. Senin partinden belediyeler var. Söyle onlar yapsın da görelim. Kılıçdaroğlu seçilse de seçilmese ayda 600 TL verecekler hani nerede. O kendi derdi ile meşgul."
Konuşmanın ardından AK Parti Samsun İl Başkanı Osman Çetinkaya, Bakan Bülent Arınç‘a plaket takdim etti. Konferansta Vali Hüseyin Aksoy, AK Parti Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç, AK Parti Samsun Milletvekilleri Fatih Öztürk, Ahmet Yeni, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Canik Belediye Başkanı Osman Genç de hazır bulundu.