Gümüşhaneli Avcılara Kurs

Gümüşhane Merkez Avcılar, Atıcılar, Amatör Balıkçılık, Doğayı ve Yaban Hayatını Koruma İhtisas Spor Kulübü Derneği Başkanı Fahri Demir, düzenledikleri avcılık ve atıcılık kursuna 34 kişinin katıldığını söyledi.

Merkez Av Komisyonu olarak Gümüşhane‘de 2011-2012 av sezonu kararlarını aldıklarını belirten Demir, Gümüşhane bölgesinde avı serbest olabilecek ve avı yasak olan avları ve avlakları tespit ettiklerini ve onayladıklarını söyledi. Demir, 14 Aralık 2010 tarihinden itibaren Gümüşhane‘de avcılara hizmet sunmak ve alanlarında bilinçlendirmek için dernek kurduklarını belirterek, "Derneğimiz aracılığı ile Gümüşhane İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Milli Parklar Müdürlüğü‘nün periyodik zamanlarda açtığı avcılık ve

atıcılık kurslarının birini de bu yıl derneğimiz aracılığı ile ve Gümüşhane Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü katkıları ile açtık. Gümüşhane‘de 34 kişi bu kursa katıldı ve 7 Mart‘ta sınava girdiler. Sınavda başarılı olan kursiyerler sertifikalarını İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ve Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü‘nden alacaklar. Aldıkları sertifikayı bize ibraz eden tüm kursiyerlere derneğimiz tarafından da dernek avcı üye kartı vereceğiz. Başarılı olan arkadaşları kutluyorum" şeklinde konuştu.

İlgi alanı avcılık olanların kendilerini sorgulama zamanının geldiğini söyleyen Demir, "Ya gittiğimiz pek çok yanlış yolun farkına varıp, avcılığın geleceğini kurtaracağız ya da bugün vazgeçemediğimiz küçük keyiflerimiz için av geleceğimizi yok edeceğiz. Torunlarımızın avlarını ellerinden alarak, onların avı ancak televizyon belgesellerinden izlemelerine neden olacağız. Tüm hayvanların güvence altına alınmasının Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi kabul etmiştir. Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit

doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler. Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur. Hayvanları koruma ve savunma kuruluşları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır. Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi bunları söylemektedir. Medeniyet çoğu zaman uygarlığın basamağı olarak görünse de, Teknoloji günümüzde uygarlık ile savaşır haldedir. Teknoloji en küçük kalifiye av silahlarını bir bir geliştirirken, uygarlık avcıya iyi

gözle bakmaz hale gelmiştir. Çünkü avcı eylemcidir, doğadaki hayvanı yok eder gibi düşüncesi vardır. Buradan hareketle de avcılar iyi bilmelidir ki avcılık her gün yasalarla dar zamana ve dar coğrafyaya sıkıştırılmaktadır. Avcılarımızın bilinçsizce projektörlerle gece avı yapığı ve yasa tanımaksızın usulsüz av suçu isledikleri sürece alanımız daralacaktır ve en sonunda av yasaklanacaktır. Bu hem uygarlığın gereği hem de tükenen coğrafyanın getirdiği zorunluluktur. Unutmamak gerekir ki avcılık bir

sanattır, katliam değil, doğa sevgisidir. Avcı sezon dışı avlaklarda görünmez. Avcı bilmelidir ki dünya da en ağır ceza ıstırap ve vicdan azabıdır. Avcılık sırf spor zevki ile özellikle yenilebilecek bir hayvanı gereksizce öldürmek bayalığın son derecesidir. Belgeli avcılar belgesiz avcıların doğada teknik yönetimini ve denetimini yapmalıdır. Her ferdi hata, her toplumu hoşlandığı yem ile avlarlar. Avcı doğada her gördüğü yabanı avlarsa şehir magandasından ne farkımız kalır? Hani demişler ya

‘Avlayacaksan en zayıf geyiği avla, çünkü sağlam olanlar yeni neslin devamını sağlayacaktır.‘ Doğayı, yaban hayatını dert etmeyenin gerek makam, gerekse fert olsun derdi bitmez" dedi.

Kaynak: İHA