Başbakan Erdoğan'ı lider yapan özellikler...
Başbakan Erdoğan'ın başarı hikâyesini kaleme alan gazeteci-yazar Mehmet Niyazi Yavuz, “Başbakan” isimli kitabında Erdoğan hakkında çarpıcı ve bir o kadar da önemli bilgilere yer veriyor…
Siyaset sahnesindeki merdivenleri teker teker çıktığı ve türlü zorluklara rağmen mücadelesinden dönmediği vurgulanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasetteki başarısını anlatan “Başbakan” isimli kitap, Türkiye’nin yakın siyasi tarihine de ayna tutuyor…
ÜÇM yayınları tarafından piyasaya sürülen kitapta; 2001 yılında baş gösteren ekonomik kriz, ardından ekonominin kontrolünün ABD’den gelen Kemal Derviş’e bırakılması, 1 Mart tezkeresi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin maruz kaldığı son askeri muhtıra olan 27 Nisan bildirisine de uzun uzadıya değinilmiş…
O BİR DÜNYA LİDERİ
Türkiye’nin son dönemlerde kalkıştığı bölge liderliği çalışmalarından da övgüyle bahsedilen kitapta Başbakan Erdoğan, yaptıkları devrimlerle isimleri ölümsüzler arasına giren dünya liderleri arasında gösterilmiş…
Erdoğan, “Zamanın ruhunu kollayan, dünyalı ama mevcuda teslim olmayan onu daha yukarı ve ileri taşıma potansiyeline sahip olan bir lider” olarak tanımlanmış ve Türkiye’nin aradığı lideri bulduğu belirtilmiş…
İşte “Başbakan” isimli kitapta Tayyip Erdoğan’ın siyaset sahnesindeki başarısını ve karşılaştığı güçlükleri anlatan bazı ifadeler…
Gücünün zirvesinde iken uydurma gerekçelerle mahkûm edilmiş;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı elinden alınmıştır. Ama o yılgınlığa düşmemiş, yazıklanıp, küserek hedefinden şaşmamıştır. Kısaca siyasette defalarca iniş yaşamış; Ama her defasında daha da güçlenerek ve çıtasını daha da yükselterek siyasi yürüyüşünü sabır ve metanetle sürdürmüştür…
Zaten Erdoğan’ı lider yapan da budur. Küsmeyen, kahretmeyen, asla yılgınlık göstermeyen ve hedefin en uzak noktasını gözleyen sahici bir lider.
Yunus misali, her durumda gönlünün dergahına düz odun taşıyan, gereğini yaptıktan sonra gerisini iradenin asıl sahibine bırakan mütevekkil bir insan…
Bu yürüyüşte sadece bulunduğu yerden güç alan değil, oraya güç ve değer katan olmasını bildi.
Dinamizmi, getirdiği yenilik ve açılımları ile hem kendi ismini hem de partisinin çizgisini hep yukarılara taşıdı.
Değişime öncülük ve önderlik etti. Adam ve kariyer kollayan değil, işe odaklanan ve kolektif başarı kovalayan oldu… Gereken sabra, azim ve iradeye sahipti…
Çünkü o bir maraton koşucusuydu…
BEYAZ GAZETE
NOT: İsteyenler basbakankitap.com'dan kitabı satın alabilirler...