Çelik Güvenliğe Dikkati Çekti
ANKARA (A.A) – 21.02.2011 – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 25 bin vatandaşımız Libya‘da, onların can ve mal emniyeti bizim milli menfaatlerimiz‘‘ dedi.
Çelik, AK Parti MKYK Toplantıs‘ının ardından düzenlediği basın toplantısında, değerlendirmelerin ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, ‘‘CHP, Başbakan‘ın Libya konusunda açıklama yapmamasını Kaddafi ödülünü almasına bağladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ödülün iadesi gündeme gelebilir mi? Sayın Başbakan Mısır konusunda net açıklamalarda bulundu, Libya ile ilgili de benzer bir çağrı yapacak mı? Yoksa oradaki Türklerin sayısının çok olması mı buna engel?‘‘ sorusu üzerine Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:
‘‘Benim yaptığım açıklamaları kaçırmış olmalısınız. Meddah 3 gün 3 gece Zaloğlu Rüstem‘in kahramanlıklarını anlatmış, kendisini dinleyenlerden biri ‘her şeyi anladım ama bu Zaloğlu Rüstem erkek mi kadın mı?‘ diye sormuş. 25 bin vatandaşımız orada, onların can ve mal emniyeti bizim milli menfaatlerimiz, Libya halkının menfaatleri, huzur ve barış içinde olması bizim önceliğimizdir.
Sayın Başbakan‘ın kime, ne zaman ne söyleyeceği ve nasıl hitap edeceği siparişlerle temin edilmez. Devlet yönetimi milli menfaatleri gözetmeyi gerektirir. Herhalde bu sözlerim size çok şey anlatmış olmalı.
Onun için ‘Sayın Başbakan şunu yapacak mı, yapmayacak mı‘ şeklinde, bir ülke için olan, bir toplum için olan şeyi illa da diğerine uyarlamak gibi huyumuzdan vazgeçmeliyiz. Ama biz, insan hakkının her yerde insan hakkı olduğunu düşünüyoruz. İnsan hak ve özgürlükleri her yerde insan hak ve özgürlüğüdür. Dünyanın neresinde olursa olsun halklar kendi geleceklerini tayin etme hakkına sahip olmalıdırlar. Buradaki duruşumuz evrensel bir duruştur, söylemimiz de evrensel bir duruştur. Bu sözlerimden sonra arif olanlar gereğini almıştır. Ariflere fazla tarife gerek yok.‘‘
Bir gazetecinin, ‘‘Kaddafi ödülü ile ilgili‘‘ sözleri üzerine de Çelik, ‘‘Söyledim işte... Olması gerekeni söyledim‘‘ karşılığını verdi.
Hafta sonunda tutuklu subayların eşlerinin Anıtkabir‘i ziyaretiyle ilgili soru üzerine de Çelik, ‘‘Hukuk dışına taşmamak kaydıyla yasaların belirlediği çerçevede hareket etmek kaydıyla, insanlar kendi tepkilerini, insanlar taleplerini şu veya bu şekilde dile getirebilirler‘‘ dedi.
Çelik, demokratik bir hukuk devletinde bunların yolunun açık olduğunu ifade ederek, ‘‘İllegal bir harekete meyil etmemek şartıyla kaba kuvvete başvurmamak kaydıyla insanların tepki ve taleplerini bir şekilde dile getirebileceklerini‘‘ söyledi.
21.02.2011 20:05:13
Kaynak: AA
Bir gazetecinin, ‘‘CHP, Başbakan‘ın Libya konusunda açıklama yapmamasını Kaddafi ödülünü almasına bağladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ödülün iadesi gündeme gelebilir mi? Sayın Başbakan Mısır konusunda net açıklamalarda bulundu, Libya ile ilgili de benzer bir çağrı yapacak mı? Yoksa oradaki Türklerin sayısının çok olması mı buna engel?‘‘ sorusu üzerine Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı:
‘‘Benim yaptığım açıklamaları kaçırmış olmalısınız. Meddah 3 gün 3 gece Zaloğlu Rüstem‘in kahramanlıklarını anlatmış, kendisini dinleyenlerden biri ‘her şeyi anladım ama bu Zaloğlu Rüstem erkek mi kadın mı?‘ diye sormuş. 25 bin vatandaşımız orada, onların can ve mal emniyeti bizim milli menfaatlerimiz, Libya halkının menfaatleri, huzur ve barış içinde olması bizim önceliğimizdir.
Sayın Başbakan‘ın kime, ne zaman ne söyleyeceği ve nasıl hitap edeceği siparişlerle temin edilmez. Devlet yönetimi milli menfaatleri gözetmeyi gerektirir. Herhalde bu sözlerim size çok şey anlatmış olmalı.
Onun için ‘Sayın Başbakan şunu yapacak mı, yapmayacak mı‘ şeklinde, bir ülke için olan, bir toplum için olan şeyi illa da diğerine uyarlamak gibi huyumuzdan vazgeçmeliyiz. Ama biz, insan hakkının her yerde insan hakkı olduğunu düşünüyoruz. İnsan hak ve özgürlükleri her yerde insan hak ve özgürlüğüdür. Dünyanın neresinde olursa olsun halklar kendi geleceklerini tayin etme hakkına sahip olmalıdırlar. Buradaki duruşumuz evrensel bir duruştur, söylemimiz de evrensel bir duruştur. Bu sözlerimden sonra arif olanlar gereğini almıştır. Ariflere fazla tarife gerek yok.‘‘
Bir gazetecinin, ‘‘Kaddafi ödülü ile ilgili‘‘ sözleri üzerine de Çelik, ‘‘Söyledim işte... Olması gerekeni söyledim‘‘ karşılığını verdi.
Hafta sonunda tutuklu subayların eşlerinin Anıtkabir‘i ziyaretiyle ilgili soru üzerine de Çelik, ‘‘Hukuk dışına taşmamak kaydıyla yasaların belirlediği çerçevede hareket etmek kaydıyla, insanlar kendi tepkilerini, insanlar taleplerini şu veya bu şekilde dile getirebilirler‘‘ dedi.
Çelik, demokratik bir hukuk devletinde bunların yolunun açık olduğunu ifade ederek, ‘‘İllegal bir harekete meyil etmemek şartıyla kaba kuvvete başvurmamak kaydıyla insanların tepki ve taleplerini bir şekilde dile getirebileceklerini‘‘ söyledi.
21.02.2011 20:05:13