Dünya seni konuşuyor duymuyor musun?
Başbakan Erdoğan, İstanbul Başakşehir'de yapımı tamamlanan Olimpa Alışveriş Merkezi'nin açılış töreninde bir konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan'ın hedefinde yine ana muhalefet partisi lideri mal Kılıçdaroğlu vardı. Van'da düzenlenen "Siyasette Başarı Stratejisi’ toplantısı öncesi basın mensuplarına "Van Denizi’ni ilk kez çocukluğumda burada gördüm. Vapura burada bindim. Bu yüzden Van’ın bendeki yeri çok özeldir" açıklamasında bulunan Kılıçdaroğlu'na gönderme yapan Erdoğan, " Çocukluğunda Van Denizi'nde ilk defa vapura binmiş. Van Gölü ne zaman deniz oldu ben bilmiyorum böyle bir durum var. Durum böyle. Kılavuzunuz doğru olmayınca gölü de deniz zannedersiniz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan partisinin ikinci olması durumunda genel başkanlığı bırakacağını ve Anadolu yollarına düşeceğini söyledi.
Erdoğan ayrıca CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli'ye Haziran ayında yapılacak seçimleri hatırlattı ve "Biz 8 yıl boyunca defalarca vurguladık. Demokrasilerde söz de karar da milletindir. Millet getirir millet götürür. Şurada 112 gün sonra yine sandık milletin önüne gelecek. Milletim yine hür iradesiyle vicdanı ile kararını verecek. 112 Gün sonra bu aziz millet ne derse işte o olacak. Korkudan bahsedenlere söylüyorum. Bakın sandık orada, 12 Haziran'da. Bizi korku imparatorluğu kurmakla itham edenlere söylüyorum. Millete güveniyorsanız hepsinden önemlisi de kendinize güveniyorsanız sandık orada. Eğer millet size inanırsa gereğini yapar, eğer inanmazsa siz de gereğini yapacak mısınız? Bakın ben diyorum ki partim ikinci parti olursa Genel başkanlığı bırakır Anadolu'nun yollarına düşerim. Halkımın içine katılır orada çalışırım. Bunu yürekten gönülden söylüyorum. Bizi dikta hevesi ile itham edenler peki partiniz ikinci parti olursa acaba siz de halkın arasına çekilerek ben Genel Başkanlığı bıraktım diyebilecek misiniz bunu hepsi için bundan önce de defaatle söyledim. Sayın Bahçeli 8 ay gitti 9. ayda ne yapayım istediler geldim dedi. Bunlar koltuğu bırakamazlar. Kaç yaşına gelirse gelsin. Bunlar koltuktan güç alırlar. Bunlar koltuğa güç katanlardan değiller. Liderlik koltuğa güç katmakla olur" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Ticari krediler 8 yılda 10 kattan fazla arttı. Güven ortamı ekonomiyi canlandırıyor, Türkiye'nin gücüne güç katıyor. AB sürecindeki reformlarımız, aktif dış politikamız, Türkiye'yi bir cazibe merkezi haline getiriyor. Demokrasisi ile küresel krize rağmen büyüyen ekonomisi ile adından daha çok söz ettiriyor, ilgiyle takdirle izleniyor. İşte onun için güven ortamından istikrar ortamından asla taviz vermeyeceğiz. Türkiye'yi güvenle istikrarla bugünlere taşıdık. Allah'ın izniyle aynı şekilde 2023'e taşıyacak 100. yıl dönümünde dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız.
Kardeşliğimizi daha da büyüteceğiz. İstihdamla üretecek geleceği yakalayacağız. Türkiye gelişirken, güçlenirken bundan birileri ciddi şekilde rahatsızlık duyuyor. Eskiden mutlu bir azınlık kazanıyor, millet ise sadece izliyordu. Birilerinin işi yolunda gidiyor tıkırında gidiyor millet ise her seferinde kaybediyordu. Siyasi krizlerin, ekonomik krizlerin faturası en ağır şekilde milletin sırtına bindiriyor, faturayı her zaman millet ödüyordu. İşte biz bu kısır döngüyü kırdık. Kazanacaksak hep birlikte kazanacağız.
Türkiye büyüyecekse 81 ilimizle, 74 milyon vatandaşımızla hep birlikte büyüyecek Adalet ile kalkınacağız. 8 Yıl boyunca bu hedefin peşinde koştuk. Ama bakıyorsunuz milletin kazanmasından rahatsız oluyorlar. Millet kazandıkça kendilerinin kaybettiğini görüyorlar. Söz yetki karar milletin oldukça o azınlık egemenliğin kendi ellerinden kayıp gittiğini görüyorlar. Ekonomik büyümeyi hazmedemiyorlar. Yeterli durumda değiliz ama daha iyi olacağız bundan endişeniz olmasın. Siyasette artık millet söz sahibi, karar sahibi olduğu için demokrasiyi hazmedemiyorlar. Yargıda artık belli çevre veya ideoloji değil artık vicdan hakim olduğu için Türkiye'nin bir hukuk devleti olmasını hazmedemiyorlar. Son günlerde korku salarak bizi yıpratma gayretine girdiler. Çünkü hizmet üretemiyorlar. İşte Ana Muhalefetin Genel Başkanı çıkıyor aile sigortası ile ilgili olarak diyor ki en az 600 TL vereceğiz en fazla bin 200 TL vereceğiz. Kendine göre hesap yapıyor bunun diyor maliyeti 7 milyar dolar. Yani bu aritmetik de bilmiyor matematik de bilmiyor. Kaynak benim diyor böyle bir durumu var. O kadar heyecanlı gidiyor ki ayaklar yerden kesilmiş. Bugün Van’da bir konuşma yapıyor çok ilginç. Çocukluğunda Van Denizi'nde ilk defa vapura binmiş. Van Gölü ne zaman deniz oldu ben bilmiyorum böyle bir durum var. Durum böyle. Kılavuzunuz doğru olmayınca gölü de deniz zannedersiniz.
Gelecek adına bir vizyon sahibi olamayanlar, kendi kitlelerini korkutarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Biz 8 yıl boyunca defalarca vurguladık. Demokrasilerde söz de karar da milletindir. Millet getirir millet götürür. Şurada 112 gün sonra yine sandık milletin önüne gelecek. Milletim yine hür iradesiyle vicdanı ile kararını verecek. 112 Gün sonra bu aziz millet ne derse işte o olacak. Korkudan bahsedenlere söylüyorum. Bakın sandık orada, 12 Haziran'da. Bizi korku imparatorluğu kurmakla itham edenlere söylüyorum. Millete güveniyorsanız hepsinden önemlisi de kendinize güveniyorsanız sandık orada. Eğer millet size inanırsa gereğini yapar, eğer inanmazsa siz de gereğini yapacak mısınız? Bakın ben diyorum ki partim ikinci parti olursa Genel başkanlığı bırakır Anadolu'nun yollarına düşerim. Halkımın içine katılır orada çalışırım. Bunu yürekten gönülden söylüyorum. Bizi dikta hevesi ile itham edenler peki partiniz ikinci parti olursa acaba siz de halkın arasına çekilerek ben Genel Başkanlığı bıraktım diyebilecek misiniz bunu hepsi için bundan önce de defaatle söyledim. Sayın Bahçeli 8 ay gitti 9. ayda ne yapayım istediler geldim dedi. Bunlar koltuğu bırakamazlar. Kaç yaşına gelirse gelsin. Bunlar koltuktan güç alırlar. Bunlar koltuğa güç katanlardan değiller. Liderlik koltuğa güç katmakla olur.
DÜNYA SENİ KONUŞUYOR DUYMUYOR MUSUN?
8 Yılda 4 seçime girdiler ama koltuklarını terk etmediler. Dürüst olalım samimi olalım. Yandaş, Candaş geçin bu işleri siz ne yapıyorsunuz ondan bahsedin. Sabah Akşam millete korku salmanın peşini bırakın. 112 gün sonra seçim var. Planınız, projenizden bahsedin. Ah benim sevgili milletim, CHP'ye MHP'ye, BDP'ye oy veren kardeşim. Başını iki elinin arasına al yapılanlara bir bak. Bu kadar yatırımlar yapılıyor. Dünya seni konuşuyor bunları duymuyor musun görmüyor musun? Bunlar durup dururken olmadı. 8 Yıl önce Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı. 79 yılda oraya geldi. Ah benim vatandaşım. Şurada 8 yılda biz bunu 3 kattan fazla arttırdık ve 730 milyar dolara geldik küresel krize rağmen. 36 milyar dolar ihracatı olan bir Türkiye vardı şimdi 114 milyar dolara geldi.
Elimizi vicdanımıza koyalım vicdanımızla karar verelim. Biz bize oy verenlerin değil 74 milyonun hükümetiyiz. Herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Herkesin görüşüne düşünüşüne saygılıyız. Bize birileri durmadan fatura kesiyor. İçerde ne olup bittiğini bilmeden fatura kesiyor. Biz öyle yapmıyoruz ama ne yapıyoruz? At denize balık bilmezse Halik bilir diyoruz.
Sağlıkta reform gerçekleştirirken hastane kapılarında benim vatandaşım sefil olurken, Ayşe bacım, Fatma bacım sabah namazından sonra orada kuyruğa girerken şimdi istediği eczaneden ilaçlarını alıyor mu buralara elhamdülillah dik durarak geldik. Daha da modern hastaneler inşallah burada çok kısa sürede Olimpiyat Stadı'nın yanında dev bir şehir hastanesi kuruyoruz. Bunlar Türkiye genelinde model hastane olacak. Aynı şekilde Anadolu Yakası'nda, Ankara, İzmir'de de yapılacak. Benim vatandaşım artık sedye üzerinde dışarılarda dolaşmayacak. En kısa sürede inşallah bunların da temellerini atacağız. Şehirlerimizi doğalgazla buluştururken bunu AK Partililer için değil 74 milyon için yapıyoruz. özgürlükleri genişletirken bunu bize oy verenler için değil 74 milyon için yapıyoruz. Biz Türkiye'yi büyütürken belli bir kesim için değil 780 bin km2 vatan toprakları için yapıyoruz. Hiç kimse korkmasın, endişesi olmasın. Hiç kimse kendisini tehdit altında hissetmesin, hiç kimse de muhalefetin onun yandaş, candaş medyasının korku kampanyalarına kanmasın aldanmasın. Ben bugün açılışını yaptığımız Başakşehir'e kazandırdığımız Olimpa Alışveriş Merkezi'nin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Başta Huzur Grup olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Başbakan Erdoğan partisinin ikinci olması durumunda genel başkanlığı bırakacağını ve Anadolu yollarına düşeceğini söyledi.
Erdoğan ayrıca CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli'ye Haziran ayında yapılacak seçimleri hatırlattı ve "Biz 8 yıl boyunca defalarca vurguladık. Demokrasilerde söz de karar da milletindir. Millet getirir millet götürür. Şurada 112 gün sonra yine sandık milletin önüne gelecek. Milletim yine hür iradesiyle vicdanı ile kararını verecek. 112 Gün sonra bu aziz millet ne derse işte o olacak. Korkudan bahsedenlere söylüyorum. Bakın sandık orada, 12 Haziran'da. Bizi korku imparatorluğu kurmakla itham edenlere söylüyorum. Millete güveniyorsanız hepsinden önemlisi de kendinize güveniyorsanız sandık orada. Eğer millet size inanırsa gereğini yapar, eğer inanmazsa siz de gereğini yapacak mısınız? Bakın ben diyorum ki partim ikinci parti olursa Genel başkanlığı bırakır Anadolu'nun yollarına düşerim. Halkımın içine katılır orada çalışırım. Bunu yürekten gönülden söylüyorum. Bizi dikta hevesi ile itham edenler peki partiniz ikinci parti olursa acaba siz de halkın arasına çekilerek ben Genel Başkanlığı bıraktım diyebilecek misiniz bunu hepsi için bundan önce de defaatle söyledim. Sayın Bahçeli 8 ay gitti 9. ayda ne yapayım istediler geldim dedi. Bunlar koltuğu bırakamazlar. Kaç yaşına gelirse gelsin. Bunlar koltuktan güç alırlar. Bunlar koltuğa güç katanlardan değiller. Liderlik koltuğa güç katmakla olur" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Ticari krediler 8 yılda 10 kattan fazla arttı. Güven ortamı ekonomiyi canlandırıyor, Türkiye'nin gücüne güç katıyor. AB sürecindeki reformlarımız, aktif dış politikamız, Türkiye'yi bir cazibe merkezi haline getiriyor. Demokrasisi ile küresel krize rağmen büyüyen ekonomisi ile adından daha çok söz ettiriyor, ilgiyle takdirle izleniyor. İşte onun için güven ortamından istikrar ortamından asla taviz vermeyeceğiz. Türkiye'yi güvenle istikrarla bugünlere taşıdık. Allah'ın izniyle aynı şekilde 2023'e taşıyacak 100. yıl dönümünde dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağız.
Kardeşliğimizi daha da büyüteceğiz. İstihdamla üretecek geleceği yakalayacağız. Türkiye gelişirken, güçlenirken bundan birileri ciddi şekilde rahatsızlık duyuyor. Eskiden mutlu bir azınlık kazanıyor, millet ise sadece izliyordu. Birilerinin işi yolunda gidiyor tıkırında gidiyor millet ise her seferinde kaybediyordu. Siyasi krizlerin, ekonomik krizlerin faturası en ağır şekilde milletin sırtına bindiriyor, faturayı her zaman millet ödüyordu. İşte biz bu kısır döngüyü kırdık. Kazanacaksak hep birlikte kazanacağız.
Türkiye büyüyecekse 81 ilimizle, 74 milyon vatandaşımızla hep birlikte büyüyecek Adalet ile kalkınacağız. 8 Yıl boyunca bu hedefin peşinde koştuk. Ama bakıyorsunuz milletin kazanmasından rahatsız oluyorlar. Millet kazandıkça kendilerinin kaybettiğini görüyorlar. Söz yetki karar milletin oldukça o azınlık egemenliğin kendi ellerinden kayıp gittiğini görüyorlar. Ekonomik büyümeyi hazmedemiyorlar. Yeterli durumda değiliz ama daha iyi olacağız bundan endişeniz olmasın. Siyasette artık millet söz sahibi, karar sahibi olduğu için demokrasiyi hazmedemiyorlar. Yargıda artık belli çevre veya ideoloji değil artık vicdan hakim olduğu için Türkiye'nin bir hukuk devleti olmasını hazmedemiyorlar. Son günlerde korku salarak bizi yıpratma gayretine girdiler. Çünkü hizmet üretemiyorlar. İşte Ana Muhalefetin Genel Başkanı çıkıyor aile sigortası ile ilgili olarak diyor ki en az 600 TL vereceğiz en fazla bin 200 TL vereceğiz. Kendine göre hesap yapıyor bunun diyor maliyeti 7 milyar dolar. Yani bu aritmetik de bilmiyor matematik de bilmiyor. Kaynak benim diyor böyle bir durumu var. O kadar heyecanlı gidiyor ki ayaklar yerden kesilmiş. Bugün Van’da bir konuşma yapıyor çok ilginç. Çocukluğunda Van Denizi'nde ilk defa vapura binmiş. Van Gölü ne zaman deniz oldu ben bilmiyorum böyle bir durum var. Durum böyle. Kılavuzunuz doğru olmayınca gölü de deniz zannedersiniz.
Gelecek adına bir vizyon sahibi olamayanlar, kendi kitlelerini korkutarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Biz 8 yıl boyunca defalarca vurguladık. Demokrasilerde söz de karar da milletindir. Millet getirir millet götürür. Şurada 112 gün sonra yine sandık milletin önüne gelecek. Milletim yine hür iradesiyle vicdanı ile kararını verecek. 112 Gün sonra bu aziz millet ne derse işte o olacak. Korkudan bahsedenlere söylüyorum. Bakın sandık orada, 12 Haziran'da. Bizi korku imparatorluğu kurmakla itham edenlere söylüyorum. Millete güveniyorsanız hepsinden önemlisi de kendinize güveniyorsanız sandık orada. Eğer millet size inanırsa gereğini yapar, eğer inanmazsa siz de gereğini yapacak mısınız? Bakın ben diyorum ki partim ikinci parti olursa Genel başkanlığı bırakır Anadolu'nun yollarına düşerim. Halkımın içine katılır orada çalışırım. Bunu yürekten gönülden söylüyorum. Bizi dikta hevesi ile itham edenler peki partiniz ikinci parti olursa acaba siz de halkın arasına çekilerek ben Genel Başkanlığı bıraktım diyebilecek misiniz bunu hepsi için bundan önce de defaatle söyledim. Sayın Bahçeli 8 ay gitti 9. ayda ne yapayım istediler geldim dedi. Bunlar koltuğu bırakamazlar. Kaç yaşına gelirse gelsin. Bunlar koltuktan güç alırlar. Bunlar koltuğa güç katanlardan değiller. Liderlik koltuğa güç katmakla olur.
DÜNYA SENİ KONUŞUYOR DUYMUYOR MUSUN?
8 Yılda 4 seçime girdiler ama koltuklarını terk etmediler. Dürüst olalım samimi olalım. Yandaş, Candaş geçin bu işleri siz ne yapıyorsunuz ondan bahsedin. Sabah Akşam millete korku salmanın peşini bırakın. 112 gün sonra seçim var. Planınız, projenizden bahsedin. Ah benim sevgili milletim, CHP'ye MHP'ye, BDP'ye oy veren kardeşim. Başını iki elinin arasına al yapılanlara bir bak. Bu kadar yatırımlar yapılıyor. Dünya seni konuşuyor bunları duymuyor musun görmüyor musun? Bunlar durup dururken olmadı. 8 Yıl önce Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı. 79 yılda oraya geldi. Ah benim vatandaşım. Şurada 8 yılda biz bunu 3 kattan fazla arttırdık ve 730 milyar dolara geldik küresel krize rağmen. 36 milyar dolar ihracatı olan bir Türkiye vardı şimdi 114 milyar dolara geldi.
Elimizi vicdanımıza koyalım vicdanımızla karar verelim. Biz bize oy verenlerin değil 74 milyonun hükümetiyiz. Herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Herkesin görüşüne düşünüşüne saygılıyız. Bize birileri durmadan fatura kesiyor. İçerde ne olup bittiğini bilmeden fatura kesiyor. Biz öyle yapmıyoruz ama ne yapıyoruz? At denize balık bilmezse Halik bilir diyoruz.
Sağlıkta reform gerçekleştirirken hastane kapılarında benim vatandaşım sefil olurken, Ayşe bacım, Fatma bacım sabah namazından sonra orada kuyruğa girerken şimdi istediği eczaneden ilaçlarını alıyor mu buralara elhamdülillah dik durarak geldik. Daha da modern hastaneler inşallah burada çok kısa sürede Olimpiyat Stadı'nın yanında dev bir şehir hastanesi kuruyoruz. Bunlar Türkiye genelinde model hastane olacak. Aynı şekilde Anadolu Yakası'nda, Ankara, İzmir'de de yapılacak. Benim vatandaşım artık sedye üzerinde dışarılarda dolaşmayacak. En kısa sürede inşallah bunların da temellerini atacağız. Şehirlerimizi doğalgazla buluştururken bunu AK Partililer için değil 74 milyon için yapıyoruz. özgürlükleri genişletirken bunu bize oy verenler için değil 74 milyon için yapıyoruz. Biz Türkiye'yi büyütürken belli bir kesim için değil 780 bin km2 vatan toprakları için yapıyoruz. Hiç kimse korkmasın, endişesi olmasın. Hiç kimse kendisini tehdit altında hissetmesin, hiç kimse de muhalefetin onun yandaş, candaş medyasının korku kampanyalarına kanmasın aldanmasın. Ben bugün açılışını yaptığımız Başakşehir'e kazandırdığımız Olimpa Alışveriş Merkezi'nin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Başta Huzur Grup olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum.