Bakan Çağlayan Brüksel’de Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, anketlerden, yapılan ziyaretlerden, vatandaşların taleplerinden önümüzdeki genel seçim sonucuna ilişkin öngörü yapabildiklerini belirterek, AK Parti’nin oyunun yüzde 50’liler civarında olduğunu herkesin

Brüksel’de basın mensupları ile bir araya gelen Bakan Çağlayan, Türkiye’nin eksen tartışmaları ile ilgili olarak, bu eksenin kaydığını söyleyenlerin kendi eksenlerini kontrol etmesi gerektiğini kaydetti. Çağlayan, "Aslında kayan kendi eksenleri. Hatta halı ayaklarının altından kayıyor farkında değiller. Bu çerçevede dünyada bir eksen kayması olduğu doğrudur. Türkiye de bu eksen kaymasını takip edecek ve bir taraftan yörüngesini genişleterek ilişkilerini en üst düzeyde tutmaya devam edecektir.Türkiye’mizin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat, 2 trilyondan fazla milli gelir hedefi var. 2013 yılına kadar kendi helikopterimizi, 2020 yılına kadar kendi uçağımızı yapma hedefi var. 2023’e kadar dünyanın en büyük 10 limanından birini yapacağız ve böylesine bir stratejinin olduğu ortamda bugün bizim elimizde bulunmayan, dışarıdan almak zorunda kaldığımız hammaddelerin tedarik imkanını da bugünden sağlamamız gerekli. Maalesef özellikle enerji konusunda Türkiye geçmişte doğalgaza boğulmuştur. Bugündünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip ülkeler bile elektrik üretimlerinde yüzde 52 doğalgaz kullanmıyorlar. Milyar dolarlar harcayarak doğalgaz ile ancak üretebildiğimiz 85 milyar kilowatt saatlik elektrik enerjisini nükleer santraller ile 320 milyon dolara mal edebiliyoruz. Bu sebeple 2023’e kadar üç nükleer santral sahibi olacağız. Bizim artık bazı şeyleri ıskalama lüksümüz yok" diye konuştu.Ortadoğu’daki gelişmeler ve bunların ticarete etkisine de değinen Çağlayan, Tunus’taki halk hareketinin bir başlangıç noktası oluşturduğunu ve gelecek demokrasi ve çoğulculuk ile daha çok ekonomik kalkınma oluşacağını ve bunun ’yumurta-tavuk’ ikileminde olduğu gibi sürekli birbirini destekleyeceğini belirtti. Türkiye’de benzer ayaklanmaların olabileceğini iddia edenler için de Bakan Çağlayan, "O iddiaları yapanlar uzayda yaşıyorlar. O ülkeler Türkiye’yi model olarak aldıkları için o ülkelerde bunlarınolduğunu biz söylemiyoruz, dünyanın önde gelen birçok ülkesi ve yöneticisi söylüyor. Öyle bir şeyi aklı olan, beyni olan biri söyleyemez" dedi. Avrupa ile yaşanan vize sıkıntılarına da değinen Çağlayan, "AB’deki vize muamelesi bize serbest piyasa kurallarından bahseden AB’nin insanlarımızın ve mallarımızın da serbest dolaşımına getirmiş olduğu engeller konusundaki ayıbıdır ve tabii ki onların kendi ayıbıdır. Burada onların çift eksenli tutumları dünyanın kamuoyu tarafından gözlemlenmektedir" şeklinde konuştu. Türkiye’nin bundan sonra süt tozu ihracatına başlayacağı müjdesini veren Çağlayan, "Bunu ilk kez Brüksel’de açıklıyorum" diyerek, bunun Türkiye’nin hayvancılık konusunda gelmiş olduğu noktayı göstermesi bakımından önemli olduğunu dile getirdi.Avrupa’da devredecekleri yeni nesil oluşmadığı için kapanma riski ile karşı karşıya kalan yüz binlerce firmanın var olduğunu ve bu konuda AB’nin rapor hazırladığını anlatan Çağlayan, konuyla ilgili çalışma hazırladıklarını ifade ederek, "Önümüzdeki 5 yılda Avrupa’da genç nüfus olmadığı için işletme sahiplerinin 1 milyon 700 bin şirketin kapanacağı yönünde bir rapor var. Hindistan’ın başlattığı bir strateji var ve bu strateji ile küresel güçleri satın alma veya ortak olmaya gidiyorlar. BenimHindistan’dan neyim eksik? Biz de başta otomotiv sektörü olmak üzere bu şirketleri alım veya ortaklık yoluyla firmalarımızın bu konuda çalışma yapması için önlerini açacağız. İki getirisi olacak bunun. Birincisi uluslararası markalara sahip Türk firmaları büyük markaları alacak, tıpkı Godiva ve Grundig örneklerinde olduğu gibi. İkincisi de alınan şirketlerin dünya çapındaki dağıtım kanallarını böylelikle almış olacağız. Bunu önemsememin sebebi; benim içimde uhde kalmış olmasıdır. Çünkü 2001 krizi olduğuzaman Türkiye’de yabancı büyükelçilikler, ticaret müşavirleri Türkiye’de kriz sebebiyle bunalıma girmiş şirketlerin nasıl ucuza kapatılacağı noktasında listeler açıklamışlardı. Bu da kanıma çok dokunmuştu. Bizim böyle bir sistemimiz yok ama zaten kapanacak olan bu şirketleri biz Hans veya George alacağına Ahmet, Muhittin, Ömer gelsin alsın istiyoruz" diye konuştu.Basın toplantısı sonrası gazetecilerle sohbetine devam eden Bakan Çağlayan, AB’nin 3’üncü taraflarla imzaladığı ticaret anlaşmaları sebebiyle Türkiye’nin zarar görmeye devam ettiğini belirterek, AB’nin bir Hıristiyan birliği olmaya doğru gittiği endişelerinin sürdüğünü kaydetti.
Kaynak: İHA