AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Bülent Gedikli, Doğu ve Güneydoğu‘da devreye sokulmaya çalışılan kaos planının netice vermeyeceğini belirterek, kaos planları yapanların hayal kırıklığına uğrayacağını söyledi. Bu tarz planların seçimlere doğru bir şekilde, bir takım eller tarafından devreye sokulduğunu dile getiren Gedikli, amacın ise birtakım şeylerin yolunun açılması olduğunu belirtti. Gedikli, AK Parti‘yi kimsenin Doğu ve Güneydoğu‘dan uzak tutamayacağını vurguladı. Cihan TV Network‘un Anadolu‘da Sabah Programı‘na konuk olan Gedikli, gelişmelerin dikkatle takip edildiğini ifade etti. "3 K, 1 D" denilen bir yaklaşım olduğunu dile getiren Gedikli, şöyle devam etti: "Bu şu demek; 3 K‘nın birincisi, korku yaymak, ikincisi o korkuya dayalı bir kaos çıkarmak, üçüncüsü de o kaosa dayalı bir kriz çıkarmak. Bütün bunların sonunda da birtakım şeylerin yolunu açmak. Süheyl Batum‘un geçen haftaki söylemleri gibi. Bu tarz planlar, artık deşifre olmuş durumda. Eskisi gibi kolay uygulanabilir işler değil. Şimdi bu korkunun nesnesi değişiyor. Eskiden Rusya‘da komünizm hâkimken komünizmi, korku nesnesi olarak kullandılar. ‘Komünizm geliyor‘ diye herkesi korkuttular, ülkücüleri sokağa döktüler. O iş bitti. İran‘daki rejimden dolayı bu defa ‘şeriat geliyor‘ diye bir takım şeyler başlattılar. Ona dayalı bir kaos planı ortaya çıktı. O da olmadı, Irak‘taki gelişmelere bağlı ‘Türkiye bölünür mü, üçe ayrılır mı?‘ diye bir plan oluşturmaya çalıştılar. Seçim sonuçlarını bu tarzda yorumlayanlar bile oldu. Bunların herkes farkında olması lazım. Şimdi yine aynı senaryolar devrede. Türkiye‘nin bölünmesine dair, ‘demokratik açılım veya milli birlik projesinin bunlara sebebiyet verdiği‘ tarzında bir takım rivayetleri sağda solda yayarak bir korku iklimi oluşturmak ve bu korku iklimi içerisinde her türlü kaos ortamını çıkarabilmek." Benzer senaryoların İnegöl ve Dörtyol‘da uygulanmak istendiğini kaydeden Gedikli, "Öğrencileri sokağa dökmeye çalışanlar, üniversitelerde eylemleri başlatmak isteyenler oldu. Bunlar yürümedi. Provokatif eylemler olduğu zaten ortaya çıktı. Tunus ve Mısır‘da yaşanan olaylar Türkiye‘ye yansır mı? Şimdi muhtemelen bunun arka planını hazırlamaya gayret ediyorlar. Komşu ülkelerdeki gelişmelerle Türkiye arasında bir paralellik kurup bunun üzerinde kaos planı üretiyorlar. CHP‘liler halkı kışkırttılar. PKK‘nın hani ne yapmaya çalıştığını biliriz. Ama hiç ummadığınız yerlere uzanabiliyor, ummadığınız kişiler, bu işlerin içinde olabiliyor. Ya aymazlıklarından ya da başka şeylerden dolayı." ifadelerini kullandı. "BİRİLERİ DÖNEN ÇARKLARA ÇOMAK SOKMAYA ÇALIŞIYOR" CHP‘nin genel başkan değişikliği yaptığını hatırlatan Gedikli, onun bir rüzgârının oluştuğunu fakat o rüzgârın suni kaldığını, bir yerden sonra tıkandığını savundu. Oy oranında bir artış görmeyince başka yollara başvurduklarını savunan Gedikli, "Yanlış yollara sapıyorlar. Fakat Türkiye eski Türkiye değil. Demokratikleşme, insan hakları, hukuk devleti olma yolunda farklı bir yere geldi. Dünya kamuoyunda da Türkiye‘nin ‘cazibe merkezi olduğuna‘ dair bir tartışma da yürütülüyor. Eskiden Türkiye Malezya‘ya, İran‘a benzer mi, diye konuşuluyordu; şimdi acaba bu ülkeler Türkiye‘yi örnek alabilir mi, diye tartışılıyor. Bunu göremeyenler, tabi suyu bulandırmaya çalışıyorlar. Bu anlamda Türkiye‘de iki farklı durum var; birileri elini taşın altına koymuş durumda, yükü omuzlamış götürüyor. Ama birileri de dönen çarklara çomak sokmaya çalışıyor. Milletimiz artık bu oyunlara gelmiyor." diye konuştu. "Eskiden bu oyunlar, bir şekilde netice buluyordu veya kafalar karıştırılabiliyordu. Ama şimdi oynanan oyunları çok net görüyor." diyen Gedikli, "Milletimiz, engin bir tecrübeye sahip. Bu yanlış yollara sapanlar, milletimizin engin tecrübesinin farkında değiller. Bu millet 1960, 1980 darbesini gördü, 12 Eylül öncesi olayları biliyor. 28 Şubat sürecini görmüş. Yani birçok şeye vakıf artık. Oynanan oyunları çok iyi fark etmiş. Dolayısıyla bu oyunların artık netice vermesi mümkün değil. Kaos planları yapanlar, hayal kırıklığına uğrayacaklar. Provakatif eylemlere karşı hem güvenlik güçleri, hem emniyet hem de istihbaratın çalışmaları var. Provokatif eylemlerin olmaması için, olması halinde ise hemen müdahale edilmesine yönelik alınan tedbirler var. Ama bunları yaparken dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü bu işleri alıp farklı şekilde yansıtmak isteyenler olabiliyor. Son yapılan gazeteci tutuklamasında olduğu gibi. Olay tam olarak anlaşılmadan, bir takım yerler açıklama yapıyorlar. Bir gazeteci olmak her suçu işlemeyi maruz göstermez." dedi. "AK PARTİ‘Yİ KİMSE DOĞU VE GÜNEYDOĞU‘DAN UZAK TUTAMAZ" AK Parti‘yi kimsenin Doğu ve Güneydoğu‘dan uzak tutamayacağını vurgulayan Gedikli, BDP‘nin referandum öncesi yaptığı boykot çağrısını hatırlatarak ilk tepkinin sivil toplum kuruluşlarından geldiğini söyledi. BDP‘nin şok olduğunu ve kıvırmaya başladıklarını ileri süren Gedikli, şöyle devam etti: "Olaya çok sağduyulu yaklaşanlar gittikçe artıyor. Millet bütünüyle bir yanlışta birleşmez. Biz insanların sağduyusuna güveniyoruz. Rahatlıkla oralara gidip, bildiklerimizi yaptığımızı göreceksiniz. Başbakanımız bütün illeri tek tek dolaşacak. Ama bu işin arkasındakiler, o mitingleri, oraya gidip yapabilecekler mi? Göreceğiz, bakacağız. Kaç tanesi gidip Diyarbakır‘a miting yapabilecek ve yaptıklarında nelerle karşılaşacaklar. Oradaki STK ve kanaat önderlerinin sağduyulu yaklaşımı, bu meseleyi artık adım adım çözüme kavuşturuyor. Bu kaos planı, inşallah netice vermeyecek." "CHP, GENETİĞİNİN DEĞİŞMEDİĞİNİ GÖSTERİYOR" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Ergenekon‘la ilgili yaptığı açıklamaları da eleştiren Gedikli, "Avukatlığıyla yetinmemişler, üyeliğe soyunmuşlar. Tabi böyle bir yaklaşım, asla maruz görülemez. Bir siyasetçi böyle sözler söylememeli. Bu yargıya alenen müdahaledir. Süreç devam ederken, bir siyasetçinin böyle acayip laflar söylemesi, CHP‘nin genetiğinde bir değişiklik olmadığını gösteriyor. Genel Başkanlar değişse de aynı zihniyeti devam ettiriyorlar. Tabi geçmişten gelen, CHP eşittir iktidar formülü, var. Hala bu formülün hülya ve rüyasındalar. ‘Bizi siyasetin içine çekmeyin‘ diyen bir ordumuz var ama bunlar hala olayı farklı bir boyuta çekmeye çalışıyorlar. Vahim bir yanlışa imza atıyorlar. AK Parti yargı sürecine müdahale etmez. Yasama, yürütme, yargı erkleri birbirinden bağımsızdır. Yargının bağımsız ve tarafsız olması gerekir. Yargı görevini yapıyor, yürütme nasıl yargıya müdahale edebilir?" şeklinde konuştu. Amerikan Büyükelçisi‘nin yaptığı açıklamaları doğru bulmadıklarını vurgulayan Gedikli, Oda Tv‘yle ilgili yapılan soruşturma karşısında medyanın gösterdiği tepkinin gazeteci Mehmet Metiner‘e yönelik yapılan suikast karşısında gösterilmemesini ise eleştirdi. "DEVLETİN İKİ YAKASI BİR ARAYA GELDİ" Meclisten geçen Torba Yasa‘yı da değerlendiren Gedikli, yasanın isminden kaynaklanan bir talihsizliği olduğunu ifade etti. Kanunun adının "Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması Hakkındaki Kanun" olduğunu dile getiren Gedikli, yasanın içeriğinin tam konuşulamadığını, birkaç madde üzerinden tartışmaların yürütüldüğünü belirtti. Yasada iki önemli unsur bulunduğunu anlatan Gedikli, "Birincisi, vergi prim alacaklarının, bütün kamu alacaklarının yeniden yapılanmaya tabi tutulması. Bu vatandaşı rahatlatacak bir durum. İkincisi istihdama yönelik çok önemli teşvikler var. İşsizliğin azaldığı bir süreç ortaya çıkacak. ‘Devletin iki yakası bir araya geldi‘ diyebiliriz. Eskiden iki yakamız bir araya gelmiyordu. Gelmeyince de IMF‘ye gidiyorduk. Şimdi büyük kriz de bile IMF ile anlaşma yapmadık. Böyle bir krizi IMF olmadan yönetmeyi başardık." ifadelerini kullandı.
