Memur-Sen il Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Numan Şeker, İnsan Hakları günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.İnsan Hakları Günü`nün aynı zamanda insan hakları için mücadele ve dayanışma günü olduğunu söyleyen Şeker, bugüne kadar, hakkı ihlal edenin ya da hakkı ihlal edilenin kimliğine bakmaksızın insan hakları ihlallerine sessiz kalmadıklarını belirtti. İnsan hakları ihlallerinin asgari seviyeye çekilmesi için ferdi gayretlerin yanında topluma da büyük sorumluluk düştüğünü dile getiren Şeker, Memur-Sen olarak sorumluluklarının farkında olduklarını, insan hak ve özgürlüklerinin bütününün en mükemmel şekilde korunacağı demokratik bir zeminin oluşması için çalıştıklarını belirtti.İnsan haklarının korunmasının ve geliştirilmesinin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını vurgulayan Şeker, insan haklarının, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve uluslararası barışın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve ülkelerin gelişmişlik seviyesini gösterdiğini dile getirdi.Hala birçok alanda haksızlığın, adaletsizliğin ve ayrımcılığın sürdüğüne dikkati çeken Şeker, şunları söyledi:"İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile ilân edilen ve günümüzde artık bütün çağdaş anayasalarda yer alan hak ve özgürlükler, insanı en yüksek değer olarak kabul eden bir anlayışın ürünüdür. Buna rağmen, `Demokrasi götürmek` adı altında Irak ve Afganistan`da yaşanan insan hakkı ihlalleri hala gözlerimizin önündedir. Afrika`da bir dilim ekmek için birbirini ezip geçen insanlara uygulanan ayrımcılık da yine, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi`ne imza atan ülkeler tarafından yapılmaktadır. Kimin hayatta kalıp kalmayacağına karar verme konumunda bulunanların iki yüzlülüğünü her gün yeniden ibretle seyretmekteyiz."TÜRKİYE`DE KADINLARIN HAKLARI ENGELLENİYORBirçok temel insan hak ve özgürlüklerinin ülkemizde de ihlal edildiğini belirten Şeker, kadına yönelik şiddeti esefle kınadıklarını ve bu olaylara daha fazla mahal verilmeden engellenmesi için gerekli bütün çalışmaların yapılmasını istedi. Şeker, ayrıca kadınların eğitim ve çalışma gibi en temel insan haklarının çeşitli bahanelerle engellendiğine işaret etti. Bazı üniversitelerin hala eski yasakçı zihniyetin etkisinden kurtulamadığını belirten Şeker, öğrencilerin inançları yüzünden derslere giremediğini, anayasada teminat altına alınan `her vatandaşın özgür eğitim alma` hakkından mahrum bırakıldığını söyledi.Bu yüzden kadınların üretim ve toplumsal hayattan koparıldığını ve bu meselenin çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Şeker, yeni anayasanın insanı merkeze alarak hazırlanması gerektiğini söyledi.Kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları da aktaran Şeker, kamu çalışanlarının ekonomik haklarının birtakım düzenlemelerle gasp edildiğine vurgu yaptı. Şeker, Türkiye`nin en büyük sivil toplum kuruluşu Memur-Sen olarak, kamu çalışanlarının hakları konusunda mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.İnsan haklarının, hiçbir tereddüde meydan verilmeden herkese eşit şekilde dağıtılmasının herkesin en temel hakkı olduğunu ifade eden Şeker, insan haklarının ihlal edilmediği, herkesin özgürce eğitim alabildiği, inancını gizlemeden dilediği işte çalışabildiği bir dünyada yaşamak istediklerini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
