Mersin Narenciye Festivali’ne Doğru

Mersin Narenciye Festivali’nin ikincisi 19-20 Kasım 2011 tarihlerinde yapılacak.

Mersin Narenciye Festivali’ne Doğru
Mersin’deki birçok bileşenin bir araya gelerek çalışmalarını sürdürdüğü ve 12 ülkenin de katılacağı festival için bu yıl 630 bin lira kaynak ayrıldı. Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, geçen yıl yapılan narenciye Festivali’nin, Türkiye’ye Japonya pazarını açtığını belirterek, “Bu yıl ikincisini yapacağımız festivalin gelecek her yılının çok daha güçlü ve güzel bir geleceğe hem Mersin’i hem de alanındaki tüm kesimleri taşıyacağına inanıyorum” dedi.Mersin Narenciye Festivali’nin tanıtımı çok sayıda temsilcinin katılımıyla HiltonSA Oteli’nde yapıldı. Portakal, limon ve mandalinalarla süslenen, turuncu ve sarı renklerin hakim olduğu salonda yapılan toplantıda, resmi kurumlardan odalara, belediyelerden sivil toplum örgütlerinin ve Mersin Üniversitesi’nin temsilcilerine kadar çok sayıda katılımcı yer aldı. Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu başta olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, merkez ilçe belediye başkanları, oda başkanları, sivil toplum örgütü başkanları, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın ve çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantıda, sinevizyon gösterisiyle Mersin tanıtımı yapıldı.Toplanın açış konuşmasını Narenciye Festivali İcra Kurulu Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir yaptı. On binlerce aile için geçim kaynağı durumunda olan narenciyenin, Mersin tarım sektörünün ana omurgasını oluşturduğunu belirten Özdemir, festivalde üretimden ticarete, paketlemeden ihracata kadar narenciye sektörünün tüm dinamiklerini yan yana getirmeyi başardıklarını söyledi. Festivali, sektörün sorunlarının çözümü adına çok önemli bir adım olarak gördüklerini ifade eden Özdemir, Ekonomi Bakanı ve Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan’ın da festivale yakın ilgi gösterdiğini ve narenciye alım heyetleri düzenlenmesi konusunda talimat verdiğini bildirdi. Başta Vali Güzeloğlu olmak üzere festivalin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tek tek sayarak teşekkür eden Özdemir, bu yılki festivalde 70-80 ton civarında narenciye ürünü kullanacaklarını kaydetti. Festivalde Mersin’de faaliyet gösteren gıda ve içecek firmalarının stantlar açacağını, ziyaretçilere çeşitli ikramlarda bulunulacağını anlatan Özdemir, festivale yabancı gösteri gruplarının da katılacağını dile getirdi. Bu grupların sadece zorunlu masraflarını karşılayacaklarını aktaran Özdemir, para karşılığında gelen sanatçıların ve mankenlerin festivalin önüne geçmelerini istemedikleri için profesyonel sanatçı çağırmadıklarına da dikkat çekti. Şu ana kadar 12 ülkenin festivale katılacağının kesinleştiğini, bu rakamı 15’e çıkarmak için çalışmalarının sürdüğünü belirten Özdemir, festivalin bütçesiyle ilgili bilgiler de verdi. Bu yıl festivalin toplam bütçesinin 630 bin lira olduğunu kaydeden Özdemir, bu kaynağın 200 bin lirasını Büyükşehir Belediyesi’nin, 70 biner lirasını merkez ilçe belediyelerinin, 150 bin lirasını da Ticaret Borsası’nın karşılayacağı bilgisini verdi.Festival hazırlıklarının tüm hızıyla sürdüğünü dile getiren Özdemir, katkılara açık olduklarının da altını çizdi. Halkın festivale katılımı için belediyelerin toplu taşıma araçlarını kullanmalarını isteyen Özdemir, Mersin halkını festivale davet etti.“EN ÖNEMLİ EKSİĞİMİZ TANITIM”Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan da 13 senelik belediye başkanlığı döneminde en çok hoşuna giden tabloyla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, birlik ve beraberliğin önemi üzerinde durdu. Mersin’de, başta Vali olmak üzere sivil toplum örgütlerine kadar herkes tek vücut olduğu zaman ortaya çok güzel eserler çıkacağına işaret eden Özcan, bu tabloyu şu anda yakaladıklarını kaydetti. “Sivil toplum örgütleriyle, belediye başkanlarımızla oda başkanlarımız ve basın mensuplarıyla ortaklaşa yaptığımız bir çalışma bu” diyen Özcan, geçen yıl yapılan festivalin Mersin’in tanıtımında çok önemli rol aldığını söyledi. En önemli eksiklerinin Mersin’i çok iyi bir şekilde tanıtamamak olduğuna dikkat çeken Özcan, “Burada yaptığımız çok güzel şeyler var kültür-sanat ve spor dallarında ama bu Türkiye’ye iyi bir şekilde yansımıyor. İki kişi birbirine taş attığı zaman, iki kişi birbirine festival ve konserlerde plastik sandalye fırlattığı zaman maalesef hemen basında yer alıyor ama geçen sene yaptığımız festivalde, bir karnaval havasıyla yapılan çalışmalar ulusal gazetelerde 3 satırlık bir haberle yer aldı. Demek ki, bir yerde eksiğimiz var, bu eksiği kapatmamız gerekiyor” dedi.Macit Özcan festivalin amacını da şu cümlelerle aktardı: “Narenciye ürünümüzü yerel, ulusal ve uluslararası tanıtmak, narenciye tüketimini artırmak ve marka değerini yükseltmek, narenciyede kapasite artışı ve pazarlama şansını çoğaltıcı etki yaratmak, Mersin’in tanıtımına ve ilimize dikkat çekmek, ilde turizmin canlandırılmasına destek olmak, kent estetiğini ve imajını yükseltmek, kentle narenciyenin özdeşleşmesine katkı sağlamak, ilimizde geleneksel bir ürün festivali oluşturmak, kentte her kesimin katkı koyacağı çok renkli ve farklı bir ortak faaliyet oluşturmak.”Mersin’de yılda 3-4 festival yapıldığına dikkat çeken Özcan, bu etkinliklerin kentin tanıtımında çok önemli olduğunu belirterek, bunu iyi bir şekilde kullanmak gerektiğinin altını çizdi. Mersin’de tarımda, lojistikte ve turizmde çok büyük gelişmeler olduğunu dile getiren Özcan, “Akdeniz Oyunları’nı da üzerine koyduğumuz zaman Mersin’de 2 sene içerisinde çok büyük hareket olacağını görüyoruz. Gerçekten Mersin’de çok güzel şeyler oluyor ve bundan sonra da olmaya devam edecek. Çünkü biz el ele veriyoruz, hiçbir tarafta politika yapılmıyor, herkes birbirine destek veriyor. Böyle olduğu zaman Mersin’de çok güzel projeler üretebiliriz” diye konuştu.“BÜYÜK YOLCULUKLAR İLK ADIMLA BAŞLAR”Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ise konuşmasında özellikle Mersin’in hem Türkiye hem dünya ölçeğindeki gelişmesine dikkat çekti. “Büyük yolculuklar ilk adımla ve çok küçük başlangıçlarla başlar. Bugün yaşadığımız büyük değişimler önce küçük bir fikir olarak doğar ve sonra gelişir, serpilir, büyür. Düşünceden eyleme, projeden gerçeğe dönüştürebilmek; bu inanmayı da içermektedir. İnanmak ve çalışmak” diyen Vali Güzeloğlu, Türkiye’nin bir dönüşüm ve değişim sürecinde olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin dünya ölçüsünde ve bölgesinde gerek ekonomik gerek sosyal gerek siyasal anlamda artık belirleyen ve bunu hak eden bir ülke olduğunu ifade eden Güzeloğlu, Mersin’in bugün geldiği noktayı da şöyle anlattı: “Bu büyük ülkenin bir büyük şehri Mersin. Kuruluşundan bu yana sahip olduğu zenginlikleriyle Türkiye’yi dış dünyaya açan bir Mersin. Kültürüyle, insanlarıyla, doğal güzellikleriyle, kullanılabilir karşılaştırmalı üstünlükleriyle, her şeyden önemlisi stratejik ve lojistik konumu ve önemiyle bir kent. Bugün Mersin, Türkiye’nin büyük ve güçlü yürüyüşünün en önemli destekleyici ve tamamlayıcı kentidir. Dış ticarette İstanbul’dan sonra en önemli merkezi, uluslararası lojistikte dünya çapında izlenilen, uluslararası ticaretin belirleyici ve yönlendirici bir kenti Mersin. Tarımdan sanayiye, dış ticaretten turizme kadar tüm kalkınma dinamiklerinin hepsinde etkili, iddialı, yetkin ve önemli bir zenginliğe sahip Mersin. Tarım alanında Türkiye’nin toplam tarımsal üretiminin yaklaşık yüzde 8’ini üreten, tarımsal verimlilikte Türkiye’nin en önde yer alan ve üretim teknikleri açısından en gelişmiş bölgesi olan Mersin. Bunlar çok önemli gelişmeler ve ivmeler. Bunların ayırtına varmamız, bu değişimin, bu kilometre taşlarını içselleştirerek bunlar üzerinde düşünmemiz lazım.”“GEÇEN YILKİ FESTİVAL NARENCİYEYE JAPONYA PAZARINI AÇTI”Bütün bu gelişmelerde en önemli zenginliğin birlik ve beraberlik olduğuna vurgu yapan Vali Güzeloğlu, iç içe, hep birlikte gönül gönüle, el ele olabilmenin önemine işaret ederek, küçük adımlar birlikte atıldığı takdirde çok kısa sürede yol alınacağını söyledi. Bazı uyarılarda da bulunan Güzeloğlu, “Hiç kimse geçen yıl başlayan Narenciye Festivali’nin bugün geldiği noktayı bu noktadan bakarak yetersiz görmesin. Tam aksine bir büyük yolculuğun bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde kurumsallaşma öyküsünü özellikle not etsin. Bugün masanın etrafında yer alan tüm dinamikler bir kenti taşıyan, temsil eden, yöneten kişiler, kurumlar ve kesimlerdir. Böylesi bir birlik olunduğu takdirde de ne aşılacak engel ne de öne çıkacak nedenler geçerlidir. Biz Mersin’i bu anlamda geleceğe taşırken, rekabete dayalı tüm alanlarda Mersin’in ön ve yetkin bir konumunu pekiştirmek zorundayız. Narenciyede de böyle. Türkiye’nin toplam narenciyesinin yaklaşık yüzde 40’ını aşkın bir boyutta üreten ama ihracatın yüzde 60’ını gerçekleştiren bir kentiz. Dış dünyaya açılan, ticareti belki Türkiye’ye tanıtan ve bugün onu dünyaya aktaran bir kent” dedi.Geçen yıl yapılan Narenciye Festivali’nden sonra çok önemli bir olayın gerçekleştiğine dikkat çeken Güzeloğlu, şunları söyledi: “Belki gözden kaçtı ama bu festivalin o sürece çok önemli bir katkısı olduğu açıktır. 40 yılı aşkın bir süredir Türk narenciye ürünlerinin giremediği çok önemli ve büyük bir pazar vardı, Japonya. Bu pazar kapalı ve ihracat noktasında bizim için sıkıntılıydı. Geçen yıl Narenciye Festivali’nin de olumlu katkısıyla Türk narenciye ürünleri, ilk ihracatı da Mersin Limanı’ndan yapılan bir törenle onu kırdı ve Japonya’ya artık ihraç edilmeye başlandı. Bunların altını çizmek gerekir. Daha büyük hedeflere her geçen gün daha da yaklaşıyoruz. Mersin artık ayırt edilmeye, fark edilmeye ve telaffuz edilmeye başlandı her yerde. Bizim geleceğimiz, yerelden evrensele bir süreci öz değerlerimizi yitirmeden küresel dünyadaki yaşanan gelişmeleri bir çerçevede buluşturabilmek ve bu doğrultuda hedeflerimize kararlı bir şekilde yol alabilmekten geçiyor. Bu festival bunun tamamlayıcısı, destekleyici çalışmalardan biridir. Bu birlikteliğin tesis edilmesinden büyük bir mutluluk duyuyorum. Bu yıl ikincisini yapacağımız festivalin gelecek her yılının çok daha güçlü ve güzel bir geleceğe hem Mersin’i hem de alanındaki tüm kesimleri taşıyacağına inanıyorum. İltifatın marifete teşekkürün takdire ve gayrete tabi olduğu gerçeğinden hareketle bunun içinde her kim varsa hepsine teşekkür ediyorum.”Mersin Narenciye Festivali’nin tanıtım toplantısında, katılımcıların tümüne üzerinde narenciye ürünlerinin figürlerinin yer aldığı birer tabak armağan edildi.
Kaynak: İHA