Chp`li Kadın Milletvekillerinden Hes Mağduru Kadınlara Destek
CHP`li kadın milletvekilleri HES protestosunun sürdüğü Erzurum`un Tortum ilçesine bağlı Bağbaşı beldesine giderek kadınlara destekte bulundular.
Burada CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan, 1991`de avukatlık yaptığı Tortum ilçesinde eski komşularıyla karşılaştı.
Sabah saatlerinde Erzurum merkeze gelen CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil ile Emine Ülker Tarhan başkanlığındaki heyet, parti otobüsüyle Bağbaşı beldesine hareket etti. Köylülerin oluşturduğu onlarca araçlık konvoyla karşılanan CHP grubunu Bağbaşı`ndaki kadınlar alkışlarla karşıladı. Otobüsten el sallayan milletvekilleri, "Hoş geldiniz" diyen kadınlarla sarılarak öpüştü. Kadın milletvekilleri, Ödük Vadisi`ndeki yaşlıların ellerinden öptüler. Tarhan ve Tamaylıgil büyük ilgi görürken, bazı CHP`li kadınmilletvekillerinin gözyaşlarını tutamadıkları dikkat çekti. CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan, 1991`de avukatlık yaptığı Tortum ilçesinde eski komşularıyla karşılaştı. Çay bahçesinde verilen molada Tarhan, komşularından 48 yaşındaki Ali Polat`la sohbet etti. Tarhan, HES`lerin Tortum`daki doğal güzellikleri ve meyve bahçelerini yok edeceğine işaret etti. CHP`li kadın milletvekilleri, ağaçlardan elma topladı. Dallarını salladıkları ağaçlardan düşen elmaları yiyen CHP`li kadınlar, yanlıştan dönülmesi temennisinde bulundu. CHP`li kadınlar, Bağbaşı`ndaki hemcinslerine "Siz dik durduğunuz için biz buradayız" dedi ve başarı dileğinde bulundular. Genel Sekreter Tamaylıgil, HES direnişi sırasında sürüklenerek dayak yediğini söyleyen 86 yaşındaki Nafiye Uslu ve mahkeme tarafından 13 eylemciyle konuşmama cezası verilen 17 yaşındaki Leyla Yalçınkaya ile görüştü. Eylem sırasında yaşadıklarını anlatan Nafiye Uslu, polislerin işkence yaptıklarını ileri sürdü. Davalarından vazgeçmeyeceklerini belirten Nafiye Uslu, "Ölürüm bu suyuvermem. Kim sattı bu suyu, kaç tane köyün geçimini sağladığı suyumuzu kim sattı. Başbakan bizim suyumuzu nasıl sattı? Köyün kadınlarına işkence yapıldı. Çevik kuvvet bizi yerde sürükledi, kadınların başlarını açtı. Gece sabaha kadar beni karakola götürdü beklettiler" iddiasında bulundu. "Suyumuzu vermeyeceğiz" diyen köylülere moral ve destek veren Emine Ülker Tarhan, "Sen Nenehatun`un torunusun. Direniş nedir bilirsin? Onun için suyunu verme" dedi. Eylemlere katıldığı için ceza aldığını söyleyen Leyla Yalçınkaya, "Suyumuzu sonuna kadar savunacağız. Bize çok kötü davrandılar. Biz suyumuzu vermek istemiyoruz. Bu suyla geçimimizi sağlıyoruz. Eğer suyumuzu alırlarsa biz ne yaparız" dedi. CHP heyetine tek tek yaşadıkları sorunları anlatan kadınlar, "Biz çok mağdur kaldık. Dövüyorlar bizi. Her akşam gidip imza veriyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan nerede? Emine hanım nerede? Niye halımızı hatırımız sormuyorlar? Oyumuzu verip onu lider, başımıza tac ettik. Gelip bir gün halimizi sormadınız. Sakın bizden oy istemeyin" dediler. "ERZURUMLU`NUN DAMARINA BASILMASIN" Köyün gençlerinden biri HES`ler için yazdığı şiiri okudu. İstiklal Marşı`nın bir bölümünü HES şiirine dönüştüren genç, milletvekillerinden yardım istedi. Köylülerin büyük baskı altında olduğunu öğrendiklerini belirten CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, "Köylüler orantısız güç kullanan kolluk güçlerinden söz ediyorlar. Bunların hukukun egemen olduğu bir ülkede çözmek mümkün. Ülkemizde hukukun egemen olup olmadığı yönünde kuşkularımız var. Moral ve hukuksal anlamda buradayız. CHP milletvekilleriyle birlikte destek sağlamaya hazırız. `Erzurum`un kışı zordur balam` der kuvayı milliye. Erzurum insanı halim selimdir. Ancak yeter ki damarına basılmasın. Ozaman tozu dumana katabilir. Siz milletin iradesine inandıklarını söyleyenlerin buna gerçekten inandıklarına inanıyor musunuz? Biz sonuna kadar size desteğiz. Nenehatun torunlarına destek için buradayız" diye konuştu. "BU ANNELERİN ELİ ÖPÜLÜR" Türkiye`ye örnek bir direniş gösteren kadınların elini öpmeye geldiklerine işaret eden Genel Sekreter Bilhun Tamaylıgil, "Onlar eşleri için çocukları için yöreleri için yarınları için `dur` dediler. Bu `dur` deyiş karşısında hak etmedikleri şiddet ve buna benzer uygulamalarla karşı karşıya kaldılar. Bu annelerin eli öpülür. 86 yaşında darp edilen teyzemin gelip elini öpsünler, özür dilesinler. Çünkü bu teyzem yetiştirdiği ürün için suyun lazım olduğunu söylüyor. Bu güzel doğanın sağlıklı ve canlı olarakdevam etmesi için can suyu diye ayırdıkları su ne yazık ki doğanın canını alacak noktada. Özgürlük diyeceksin, ifade özgürlüğü diyeceksin, bir yandan genç bir kızın ağzına bant koyduracaksın. Bu nasıl bir iş biz buradayız. Hukuki açıdan destek için beraberiz" dedi. KILIÇDAROĞLU CEP`TEN SESLENDİ Bağbaşı`ndeki HES için direnen kadınlara CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cep telefonuyla destek verdi. Bahçeye kurulan ses düzeni aracılığı ile cep telefonundan aranan Kılıçdaroğlu konuşmasında Erzurum ve Ödük vadisinde yaşayanların mücadelesine destek olacaklarına dikkati çekti. Kılıçdaroğlu, "Erzurumluların mücadelesinin yanında olacağız. Ödük vadisinin haklı mücadelesini destekleyeceği" diye konuştu. Bağbaşı`ndan yine alkışlarla uğurlanan CHP`li milletvekilleri, Bağbaşı`nda bulunan ve sonradan camiye çevrilen Haho Taş Cami ve Meryem ana kilisesini gezdiler.
Kaynak: İHA
Sabah saatlerinde Erzurum merkeze gelen CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil ile Emine Ülker Tarhan başkanlığındaki heyet, parti otobüsüyle Bağbaşı beldesine hareket etti. Köylülerin oluşturduğu onlarca araçlık konvoyla karşılanan CHP grubunu Bağbaşı`ndaki kadınlar alkışlarla karşıladı. Otobüsten el sallayan milletvekilleri, "Hoş geldiniz" diyen kadınlarla sarılarak öpüştü. Kadın milletvekilleri, Ödük Vadisi`ndeki yaşlıların ellerinden öptüler. Tarhan ve Tamaylıgil büyük ilgi görürken, bazı CHP`li kadınmilletvekillerinin gözyaşlarını tutamadıkları dikkat çekti. CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan, 1991`de avukatlık yaptığı Tortum ilçesinde eski komşularıyla karşılaştı. Çay bahçesinde verilen molada Tarhan, komşularından 48 yaşındaki Ali Polat`la sohbet etti. Tarhan, HES`lerin Tortum`daki doğal güzellikleri ve meyve bahçelerini yok edeceğine işaret etti. CHP`li kadın milletvekilleri, ağaçlardan elma topladı. Dallarını salladıkları ağaçlardan düşen elmaları yiyen CHP`li kadınlar, yanlıştan dönülmesi temennisinde bulundu. CHP`li kadınlar, Bağbaşı`ndaki hemcinslerine "Siz dik durduğunuz için biz buradayız" dedi ve başarı dileğinde bulundular. Genel Sekreter Tamaylıgil, HES direnişi sırasında sürüklenerek dayak yediğini söyleyen 86 yaşındaki Nafiye Uslu ve mahkeme tarafından 13 eylemciyle konuşmama cezası verilen 17 yaşındaki Leyla Yalçınkaya ile görüştü. Eylem sırasında yaşadıklarını anlatan Nafiye Uslu, polislerin işkence yaptıklarını ileri sürdü. Davalarından vazgeçmeyeceklerini belirten Nafiye Uslu, "Ölürüm bu suyuvermem. Kim sattı bu suyu, kaç tane köyün geçimini sağladığı suyumuzu kim sattı. Başbakan bizim suyumuzu nasıl sattı? Köyün kadınlarına işkence yapıldı. Çevik kuvvet bizi yerde sürükledi, kadınların başlarını açtı. Gece sabaha kadar beni karakola götürdü beklettiler" iddiasında bulundu. "Suyumuzu vermeyeceğiz" diyen köylülere moral ve destek veren Emine Ülker Tarhan, "Sen Nenehatun`un torunusun. Direniş nedir bilirsin? Onun için suyunu verme" dedi. Eylemlere katıldığı için ceza aldığını söyleyen Leyla Yalçınkaya, "Suyumuzu sonuna kadar savunacağız. Bize çok kötü davrandılar. Biz suyumuzu vermek istemiyoruz. Bu suyla geçimimizi sağlıyoruz. Eğer suyumuzu alırlarsa biz ne yaparız" dedi. CHP heyetine tek tek yaşadıkları sorunları anlatan kadınlar, "Biz çok mağdur kaldık. Dövüyorlar bizi. Her akşam gidip imza veriyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan nerede? Emine hanım nerede? Niye halımızı hatırımız sormuyorlar? Oyumuzu verip onu lider, başımıza tac ettik. Gelip bir gün halimizi sormadınız. Sakın bizden oy istemeyin" dediler. "ERZURUMLU`NUN DAMARINA BASILMASIN" Köyün gençlerinden biri HES`ler için yazdığı şiiri okudu. İstiklal Marşı`nın bir bölümünü HES şiirine dönüştüren genç, milletvekillerinden yardım istedi. Köylülerin büyük baskı altında olduğunu öğrendiklerini belirten CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, "Köylüler orantısız güç kullanan kolluk güçlerinden söz ediyorlar. Bunların hukukun egemen olduğu bir ülkede çözmek mümkün. Ülkemizde hukukun egemen olup olmadığı yönünde kuşkularımız var. Moral ve hukuksal anlamda buradayız. CHP milletvekilleriyle birlikte destek sağlamaya hazırız. `Erzurum`un kışı zordur balam` der kuvayı milliye. Erzurum insanı halim selimdir. Ancak yeter ki damarına basılmasın. Ozaman tozu dumana katabilir. Siz milletin iradesine inandıklarını söyleyenlerin buna gerçekten inandıklarına inanıyor musunuz? Biz sonuna kadar size desteğiz. Nenehatun torunlarına destek için buradayız" diye konuştu. "BU ANNELERİN ELİ ÖPÜLÜR" Türkiye`ye örnek bir direniş gösteren kadınların elini öpmeye geldiklerine işaret eden Genel Sekreter Bilhun Tamaylıgil, "Onlar eşleri için çocukları için yöreleri için yarınları için `dur` dediler. Bu `dur` deyiş karşısında hak etmedikleri şiddet ve buna benzer uygulamalarla karşı karşıya kaldılar. Bu annelerin eli öpülür. 86 yaşında darp edilen teyzemin gelip elini öpsünler, özür dilesinler. Çünkü bu teyzem yetiştirdiği ürün için suyun lazım olduğunu söylüyor. Bu güzel doğanın sağlıklı ve canlı olarakdevam etmesi için can suyu diye ayırdıkları su ne yazık ki doğanın canını alacak noktada. Özgürlük diyeceksin, ifade özgürlüğü diyeceksin, bir yandan genç bir kızın ağzına bant koyduracaksın. Bu nasıl bir iş biz buradayız. Hukuki açıdan destek için beraberiz" dedi. KILIÇDAROĞLU CEP`TEN SESLENDİ Bağbaşı`ndeki HES için direnen kadınlara CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cep telefonuyla destek verdi. Bahçeye kurulan ses düzeni aracılığı ile cep telefonundan aranan Kılıçdaroğlu konuşmasında Erzurum ve Ödük vadisinde yaşayanların mücadelesine destek olacaklarına dikkati çekti. Kılıçdaroğlu, "Erzurumluların mücadelesinin yanında olacağız. Ödük vadisinin haklı mücadelesini destekleyeceği" diye konuştu. Bağbaşı`ndan yine alkışlarla uğurlanan CHP`li milletvekilleri, Bağbaşı`nda bulunan ve sonradan camiye çevrilen Haho Taş Cami ve Meryem ana kilisesini gezdiler.