30 Ülkede Türk El Sanatları Ürünleri Satıyor

Karat Group Yönetim Kurulu Başkanı Çalışkan: ``10 yıldır hem Türk geleneksel sanatlarını değerlendiriyoruz, hem de tasarım yönüyle zenginleştirerek bir model oturttuk`` (fotoğraflı-görüntülü) İZMİR (A.

A) - 25.10.2011 - Gülcan Kaplan - Nazar boncuğu, anahtarlık, çini, antik çağ figürlü küçük heykelcikler ve replikalar başta olmak üzere yüzlerce hediyelik eşyayı İzmir`deki fabrikasında tasarlayıp üreten Karat Group, 30 farklı ülkede bin 500 noktada Türk geleneksel sanatlarına özgü ürünlerin satışını yapıyor

Karat Group Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Çalışkan AA muhabirine yaptığı açıklamada, gümüş takı imalatı ve ihracatı yapmak üzere 1981 yılında kurduğu fabrikada ürettikleri, bu coğrafyaya has çeşitli objelerin Türkiye`de 3 bin noktada, dünyada da 30 ülkede yaklaşık bin 500 noktada satışını gerçekleştirdiklerini söyledi

Detaylara dayalı özel üretimde Türklerin başarılı olabileceğinin bilinciyle hareket ettiklerini vurgulayarak, ``Bu toprakların her ülkede olmayan çok zengin ve derinlikli tarihsel, kültürel mirasının kıymetlendirilmesi gerektiğini düşündük`` dedi

Çalışkan, gelişmiş ülkelerde turistlerin yoğun olduğu bölgelerde o ülkenin ``yerel lezzetlerini`` barındıran küçük, taşınabilir ürünlerin, az gelişmiş ülkelerde ise etnik unsurlar taşıyan ama taşıması zor, halı kilim gibi büyük ürünlerin satıldığını gözlemlediklerini, bunun üzerine Art&Craft markasının doğduğunu ifade etti

Her kentin, her bölgenin özelliklerini taşıyan, küçük ürünler ürettiklerini belirten Çalışkan, 10 yıldır hem Türk geleneksel sanatlarını değerlendirdiklerini, hem de tasarım yönüyle zenginleştirerek bir model oturttuklarını belirtti

Çalışkan, Türkiye`de 3 bin noktada, dünyada da 30 ülkede yaklaşık bin 500 noktada mal satar hale geldiklerini, ürünlerinin turistler tarafından çok ilgi gördüğünü belirtti

-Türkiye puzzle`ı- Tasarım ekiplerinin sürekli Türkiye`ye özgü objeler geliştirmek üzere çalıştıklarını anlatan Çalışkan, son olarak Türkiye, Ege sahilleri ve İstanbul ve Antalya puzzle`ları hazırladıklarını, birkaç ay içinde çok iyi satış yakaladıklarını kaydetti

Çalışkan, Türkiye puzzle`ının 68X96 parçalı olduğunu, tüm Türkiye`nin tarihi, kültürel arkeolojik ve entelektüel zenginliklerini barındırdığını söyledi

Batı`da puzzle tutkusunun çok önemli olduğunu, çok büyük puzzle dükkanlarının bulunduğunu dile getiren Çalışkan, ``İnsanlar bunu alıp ülkelerine götürdüğünde, çocuklarıyla birlikte hem puzzle yapıyor, hem de Türkiye ile ilgili bilgi sahibi oluyor. Daha küçük boyutta da İstanbul, Ege sahillerini ve Antalya`yı yaptık. Biz bunları pazara sunarken, insanlar bunu alıp çocuklarına götürsün, çocuklar Türkiye`yi öğrensinler istedik. Efes`i, Anıtkabir`i, Mevlana`yı, Ayasofya`yı, mavi boncuğu, Mardin evlerini, şiş kebabı öğreniyor. Hepsi bunların içinde var. Bu tür şeyler çok önemli`` şeklinde konuştu

-``Turiste alışveriş yaptırmamız lazım``- Turizmin Türkiye`nin en önemli sektörü olduğunu, bu sektörden yılda yaklaşık 25-30 milyar dolar civarında gelir elde edildiğini anlatan Çalışkan, ``İnsanlar buraya para harcamaya geliyorlar, ceplerinde para var ve onların para harcayacağı mekanizmayı üretmemiz lazım. Halı, altın, deri satılıyor ama `art` satılmıyor. Aslında bu, çok önemli bir bölüm`` diye konuştu

Çalışkan, Türk turizminin alışveriş kanalının çeşitlendirilip güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi

Dünyada yerelle evrenseli birleştiren ``art`` ürünlerin büyük rağbet gördüğünü, Türkiye`de bu alanda boşluk olduğunu kaydeden Çalışkan, ``Bunun için bir piyasaya arz gerekiyor, buna uygun ürünler gerekiyor. İleride belki de insanlar bu tür ürünler almak için gelecekler ülkemize. Türkiye de tarihsel ve kültürel birikimini evrensel bir lezzetle tasarlanmış sanat ürünlerine haline getirebilirsek, bunların satışının yapıldığı mekanları çağdaş mekanlarda ve kolay alışveriş yapılabilir hale getirirsek bu konuda büyük kazınım elde ederiz`` dedi

Çalışkan, son üç yılda müzelerle ilgili büyük adımların atıldığının altını çizerek, ``Son yıllara kadar müzelerimizdeki mağazalar sanki ``alışveriş yaptırılmama`` mantığıyla işliyordu. Buralarda devlet memurları çalışıyordu, saat 17.00`den sonra Türk Lirası dışında para kabul etmezlerdi, müze dükkanları çoğunlukla kapalıydı. İnsanlar ceplerinde paralarla ``akıp gidiyordu``. Ve üç yıl içinde müze mağazaları ve müze gişeleri özelleştirildi. Devlet bu işten yaklaşık 250 milyon liralık para kazanacak. Çok çağdaş mekanlara kavuşuldu, çok güzel çalıştırılıyor. Ve böylece binlerce kişiye iş sağlayacak para ve katma değer üretilir hale geldi`` ifadelerini kullandı

Çalışkan, turizmden kazanılan paranın hepsinin ülkede kaldığını, hem döviz kazandırdığını, hem de emek yoğun bir sektör olduğu için Türkiye`nin temel sorunlarından biri olan işsizliğe çare olduğunu belirtti

``Dünyanın her tarafından gelen insanların Türkiye`ye dair bir anı götürecekler. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?`` diyen Çalışkan, İtalya`da, Fransa`da olduğu gibi turistler Türkiye`ye geldiklerinde de araba kiralayıp, taksiyle, otobüsle dolaşıp hem Türk tipi yaşam tarzının ``içine girmelerinin``, hem de alışveriş yapıp, yiyip, içip para harcamalarının sağlanması gerektiğini söyledi

(GLC-BAH-BŞK-ALİ)
Kaynak: AA