Sedef Hastaları Okulda Bir Araya Geliyor

Suat Deniz - Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Bölümü bünyesinde sedef hastalarına psikolojik destek sağlamak amacıyla ``hasta okulu`` oluşturuldu.

Adnan Menderes Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neslihan Şendur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sedef hastalığının vücutta kırmızı kabarıklıklar üzerinde sedef rengi beyazımsı kabuklanma oluşturan karakterize bir deri hastalığı olduğunu belirtti

Prof. Dr. Şendur, hastalığın uzun süreli olmasının, hastalarda psikolojik sorunlara, yaşam kalitesinin bozulmasına, iş gücünün azalmasına ve mutsuzluğa neden olduğunu anlattı

Bu nedenle hastaların psikolojik desteğe ihtiyaç duyduklarını dile getiren Şendur, hasta okulu fikrinin de buradan çıktığını, sedef hastaları için açtıkları okulda 354 hastanın takibini yaptıklarını ifade etti

Şendur, ``Belirli periyotlarla sedef hastalarını bir araya getirip, hem yeni dostluklara vesile oluyor hem hastaları bilgilendiriyor hem de onlara psikolojik destek veriyoruz. Yaşam kalitelerini artırma konusunda neler yapılabileceğini anlatıyor, öz güven kazanmalarına destek veriyoruz`` diye konuştu

Sedef hastalığın her yaşta görülebildiğini ifade eden Şendur, hastalığın ortaya çıkışına ve artmasına yol açan faktörlerin bir kısmının bilindiğini anlatarak, şöyle konuştu: ``Sedef çok zor bir hastalık. Açtığımız okulda hastanemize müracaat eden 354 hastayı takip ediyoruz. Okulumuza belirli dönemlerde ortalama 80-90 hasta gelerek hastalıkla ilgili son bilgileri alıyor. Bu okulda hastamızın öz güvenini kazanmasına çalışıyoruz. Burada birçok hastamızın iyileşmesine vesile olduk. Yeter ki hasta sabırlı ve inançlı olsun. Sedef hastalığı stresle yakından ilişkili. Stresli işlerle meşgul olanlar bu hastalıkta risk altında.`` -``Toplumdan uzaklaşıyorlar``- Hastaların kendileriyle barışık olmasının hastalıkla mücadelede önemli bir adımı oluşturduğuna dikkat çeken Şendur, özellikle çocuklarda sedef hastalığının daha yıpratıcı olduğunu, yetişkinlerde de değişik olumsuz faktörlerin ortaya çıktığını ifade ederek, şöyle devam etti: ``Sedef hastalığına yakalanalar toplum içinde olduğu gibi aile içinde de sorun yaşıyor. Bazen yaptığı yemekler, içecekler hastalığı bilmeyenler tarafından yenilmek istenmiyor. Bu hastalığa yakalananlar yaz sıcağında uzun kollu giyerek toplumdan kendini uzaklaştırıyor. Denize girmiyorlar`` Şendur, sedef hastalarının kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinin de fazla olduğunu, dünyada yaklaşık 125 milyon kişinin sedef hastalığından etkilendiğini belirterek, şu bilgileri verdi: ``Alkol ve sigara kullanımı sedef hastalığını artıran faktörler arasında. Vücutta oluşan her kızarıklık veya yara sedef olmayabilir. Sedef teşhisinin yapılan testlerin ardından bir dermatolog tarafından konulması gerekir. Sedef hastası olduğunu öğrenen bireylerde şok, hayal kırıklığı ve öfke sık görülen tepkilerdir. Stresin hastalığı tetiklediği göz önünde bulundurulduğunda, tedavinin başlangıcından itibaren hastanın bir psikolog denetiminde olması tavsiye edilmektedir. Çünkü kişi hastalığı nedeniyle kendisinin hem sosyal hem de cinsel yönden çekici olmadığını düşünmeye başlayacak ve öz güven kaybı yaşayacaktır.`` (SD-BAH-BŞK-SA)
Kaynak: AA