İki Önemli Kanunda Son Dönemeç Ankara (a.a)
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu`nda yapılması planlanan değişikliklerle ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik`in, 19 Ekim`de sosyal taraflarla son kez bir araya geleceğini söyledi.
Arslan, Hak-İş ve Disk`in iş kolu barajının tamamen kaldırılmasını istediğini ancak Türk-İş`in iş kolunda binde 5 baraj olmasını savunduğunu belirtti
Arslan, son dönemde Bakan Çelik başkanlığında, diğer konfederasyonlar ve işveren temsilcilerinin katılımıyla çok sayıda toplantı yaptıklarını bildirdi. Bu toplantılarda 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu`nda yapılması planlanan değişikliklerin ele alındığını ifade eden Arslan, Bakan Çelik`in bu toplantılarda uzlaşmacı bir tavır sergilediğini ve tarafların farklı görüşlerini uzlaştırmak için büyük bir çaba gösterdiğini anlattı. Bakan Çelik`in bu tavırlarının toplantıya katılan bütün tarafları etkilediğini ve bu nedenle Bakan Çelik`e yardımcı olmak için azami çaba gösterdiğini dile getirdi
Arslan, 19 Ekim`de Bakan Çelik`in sosyal taraflarla son kez bir araya geleceğini belirterek, ``Daha sonra Sayın Bakan tarafların taleplerini ve ayrıştırdığı konuları Bakanlar Kurulu`na taşıyacak ve inşallah konu Meclis`e gelecek. Sayın Bakan`ın bu performansını önemsiyoruz. Tarafların taleplerini, itirazlarını gerçekten tahammül ediyor`` dedi
2821 sayılı Sendikalar Yasası`nda pek bir sıkıntı kalmadığına ve yapılacak değişiklikler konusunda uzlaşma sağlandığına işaret eden Arslan, sendika üyeliği için noter şartının kaldırılmasının önemli bir aşama olduğunu söyledi. İş yeri temsilcilerine bazı güvenceler getirilmesinin sevindirici olduğunu belirten Arslan, iş kolu sayısının azaltıldığını da ifade etti
-Konfederasyon üyeliği sistemi- 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu`nun en kritik konularının iş kolu ve iş yeri barajları olduğuna dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti: ``Toplantıya katılan tüm taraflar barajların yüksek olduğu ve bunların makul bir düzeye çekilmesi konusunda uzlaştılar. Biz ve Disk, iş kolu barajının tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Bunun yerine konfederasyon üyeliği sisteminin getirilmesini ve sendikalara baraj şartının konmamasını talep ediyoruz. Yani, Türkiye`de 50 bin üyesi olan ya da Ekonomik Sosyal Konsey üyesi olan bir konfederasyona bağlı olan sendikalardan yüzdelik baraj talep edilmesin
Daha önce konfederasyon üyeliği sisteminde uzlaşılmıştı ve düzenleme Meclis Genel Kurulu`nda kabul edilmişti ancak Türk-İş bu düşüncesinden daha sonra vazgeçti
Türk-İş şu anda iş kolunda binde 5 baraj olmasını savunuyor ama bu bizim kabul edemeyeceğimiz bir durum. Mevcut durumda iş yeri barajı yüzde 10 ancak Bakanlıktaki verilere göre işçi sayısı 4,5 milyon. Ama SGK verilerine göre 10,5 milyon işçi var. Bu rakama göre hesap yapılırsa binde 5 yüksek bir rakam. İş kolunda binde 5 barajı bile uygulansa, SGK verileri ile pek çok sendika baraj altında kalıyor, büro-iş kolu gibi bazı iş kolları barajı geçemiyor. Çünkü büro-iş kolunda 2 milyon 600 bin işçi çalışıyor
TİSK ise barajlar konusunda konfederasyonların uzlaşması durumunda itirazı olmayacağını söylüyor.`` -İşyeri barajı- Arslan, mevcut durumda yüzde 50 1 kişi olan iş yeri barajının yüzde 35`e çekilmesini istediklerini belirterek, şöyle devam etti: ``Bir iş yerindeki işçilerin en az yüzde 35`ini üye yapıyorsanız, orada toplu sözleşme yapma yetkiniz olmalı. İş yerinde başka sendikalar da varsa en fazla üyesi olan elbette sözleşme masasına oturmalı. Sendikasız bir iş yerinde işçilerin en az yüzde 35`ini üye yapmanın orada yetki almak almak için yeterli olmasını istiyoruz. Türk-İş ve Disk de aynı şeyi talep ediyor. TİSK`in bu konuda itirazı var. TİSK, mevcut durumun devam etmesini istiyor.`` Bakan Çelik`in görüşmelerde tarafları dinlemekle yetindiğini dile getiren Arslan, ``Sayın Bakan`ın daha önceki döneminde Meclis`te komisyonlarda kabul edilen tasarıda barajlar tamamen kaldırılıyordu ve konfederasyon üyeliği esas alınıyordu. Biz sayın Bakan`ın o enerjisinin arkasında duracağını bekliyoruz`` dedi
-``Grev yasakları yasada yer almasın``- Görüşmelerde grev yasakları ve ertelemelerinin de gündeme geldiğini ifade eden Arslan, ``Bakanlığın, grev yasaklarının yasada yer almaması ve yasaklara mahkemelerin karar vermesi şeklinde önerisi var ama bu konuda nihai bir karara varılamadı`` diye konuştu
Arslan, Bakan Çelik`in bugüne kadar hep ``Sosyal taraflar anlaşsın ondan sonra konuyu Meclis`e getiririz`` görüşü olduğunu ama bunun artık terk edildiğini söyledi. Bakan Çelik`in sosyal taraflar anlaşsa da anlaşmasa da bu düzenlemenin Meclis`e götürülmesi konusunda kararlı olduğunu ifade eden Arslan, bunun memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. Arslan, ``Sayın Bakan`ın Türkiye`ye yakışan ve Türkiye`nin ILO-AB sürecini dikkate alan bir düzenleme üzerinde yoğunlaşmasını arzu ediyoruz. Sayın Bakan, yasa değişikliklerini ekim ayında Meclis`e sunmayı amaçladıklarını ve kasımda Genel Kurul`da görüşülüp yasalaşmasını planladıklarını dile getirmişti`` ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Arslan, son dönemde Bakan Çelik başkanlığında, diğer konfederasyonlar ve işveren temsilcilerinin katılımıyla çok sayıda toplantı yaptıklarını bildirdi. Bu toplantılarda 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu`nda yapılması planlanan değişikliklerin ele alındığını ifade eden Arslan, Bakan Çelik`in bu toplantılarda uzlaşmacı bir tavır sergilediğini ve tarafların farklı görüşlerini uzlaştırmak için büyük bir çaba gösterdiğini anlattı. Bakan Çelik`in bu tavırlarının toplantıya katılan bütün tarafları etkilediğini ve bu nedenle Bakan Çelik`e yardımcı olmak için azami çaba gösterdiğini dile getirdi
Arslan, 19 Ekim`de Bakan Çelik`in sosyal taraflarla son kez bir araya geleceğini belirterek, ``Daha sonra Sayın Bakan tarafların taleplerini ve ayrıştırdığı konuları Bakanlar Kurulu`na taşıyacak ve inşallah konu Meclis`e gelecek. Sayın Bakan`ın bu performansını önemsiyoruz. Tarafların taleplerini, itirazlarını gerçekten tahammül ediyor`` dedi
2821 sayılı Sendikalar Yasası`nda pek bir sıkıntı kalmadığına ve yapılacak değişiklikler konusunda uzlaşma sağlandığına işaret eden Arslan, sendika üyeliği için noter şartının kaldırılmasının önemli bir aşama olduğunu söyledi. İş yeri temsilcilerine bazı güvenceler getirilmesinin sevindirici olduğunu belirten Arslan, iş kolu sayısının azaltıldığını da ifade etti
-Konfederasyon üyeliği sistemi- 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu`nun en kritik konularının iş kolu ve iş yeri barajları olduğuna dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti: ``Toplantıya katılan tüm taraflar barajların yüksek olduğu ve bunların makul bir düzeye çekilmesi konusunda uzlaştılar. Biz ve Disk, iş kolu barajının tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Bunun yerine konfederasyon üyeliği sisteminin getirilmesini ve sendikalara baraj şartının konmamasını talep ediyoruz. Yani, Türkiye`de 50 bin üyesi olan ya da Ekonomik Sosyal Konsey üyesi olan bir konfederasyona bağlı olan sendikalardan yüzdelik baraj talep edilmesin
Daha önce konfederasyon üyeliği sisteminde uzlaşılmıştı ve düzenleme Meclis Genel Kurulu`nda kabul edilmişti ancak Türk-İş bu düşüncesinden daha sonra vazgeçti
Türk-İş şu anda iş kolunda binde 5 baraj olmasını savunuyor ama bu bizim kabul edemeyeceğimiz bir durum. Mevcut durumda iş yeri barajı yüzde 10 ancak Bakanlıktaki verilere göre işçi sayısı 4,5 milyon. Ama SGK verilerine göre 10,5 milyon işçi var. Bu rakama göre hesap yapılırsa binde 5 yüksek bir rakam. İş kolunda binde 5 barajı bile uygulansa, SGK verileri ile pek çok sendika baraj altında kalıyor, büro-iş kolu gibi bazı iş kolları barajı geçemiyor. Çünkü büro-iş kolunda 2 milyon 600 bin işçi çalışıyor
TİSK ise barajlar konusunda konfederasyonların uzlaşması durumunda itirazı olmayacağını söylüyor.`` -İşyeri barajı- Arslan, mevcut durumda yüzde 50 1 kişi olan iş yeri barajının yüzde 35`e çekilmesini istediklerini belirterek, şöyle devam etti: ``Bir iş yerindeki işçilerin en az yüzde 35`ini üye yapıyorsanız, orada toplu sözleşme yapma yetkiniz olmalı. İş yerinde başka sendikalar da varsa en fazla üyesi olan elbette sözleşme masasına oturmalı. Sendikasız bir iş yerinde işçilerin en az yüzde 35`ini üye yapmanın orada yetki almak almak için yeterli olmasını istiyoruz. Türk-İş ve Disk de aynı şeyi talep ediyor. TİSK`in bu konuda itirazı var. TİSK, mevcut durumun devam etmesini istiyor.`` Bakan Çelik`in görüşmelerde tarafları dinlemekle yetindiğini dile getiren Arslan, ``Sayın Bakan`ın daha önceki döneminde Meclis`te komisyonlarda kabul edilen tasarıda barajlar tamamen kaldırılıyordu ve konfederasyon üyeliği esas alınıyordu. Biz sayın Bakan`ın o enerjisinin arkasında duracağını bekliyoruz`` dedi
-``Grev yasakları yasada yer almasın``- Görüşmelerde grev yasakları ve ertelemelerinin de gündeme geldiğini ifade eden Arslan, ``Bakanlığın, grev yasaklarının yasada yer almaması ve yasaklara mahkemelerin karar vermesi şeklinde önerisi var ama bu konuda nihai bir karara varılamadı`` diye konuştu
Arslan, Bakan Çelik`in bugüne kadar hep ``Sosyal taraflar anlaşsın ondan sonra konuyu Meclis`e getiririz`` görüşü olduğunu ama bunun artık terk edildiğini söyledi. Bakan Çelik`in sosyal taraflar anlaşsa da anlaşmasa da bu düzenlemenin Meclis`e götürülmesi konusunda kararlı olduğunu ifade eden Arslan, bunun memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. Arslan, ``Sayın Bakan`ın Türkiye`ye yakışan ve Türkiye`nin ILO-AB sürecini dikkate alan bir düzenleme üzerinde yoğunlaşmasını arzu ediyoruz. Sayın Bakan, yasa değişikliklerini ekim ayında Meclis`e sunmayı amaçladıklarını ve kasımda Genel Kurul`da görüşülüp yasalaşmasını planladıklarını dile getirmişti`` ifadelerini kullandı.