Pakistan`da Mülteci Türkmenlerin Hayat Mücadelesi

Erkan Yiğitsözlü - Sovyetler Birliğinin Türkmenistan`ı işgalinden sonra baskılara dayanamayarak 1950`lerin başında, anavatanlarını terk edip Afganistan`a kaçan, 1980`lerde ise Sovyetler Birliğinin bu kez Afganistan`ı işgal etmesiyle Pakistan`a sığınmak zorunda kalan Türkmenler, 30 yılı aşkın süredir bu ülkede mülteci statüsünde ağır şartlar altında yaşıyor.

İki defa Sovyet işgaline tanık olan ve 30 yılda iki vatan değiştirmek zorunda kalan 70 bin kadar Türkmen, Pakistan`ın çeşitli bölgelerinde kurulan mülteci kamplarında Afgan asıllı diğer mültecilerle birlikte hayat mücadelesi veriyor

-Haripur mülteci kampı- Pakistan`da çok sayıda mülteci kamplarından biri de başkent İslamabad`ın 80 kilometre kuzeybatısında Haripur`da bulunuyor. 20 ayrı yerleşim bölgesine ayrılmış Haripur Mülteci Kampında 150 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Kampın 6 numaralı yerleşim bölgesi Türkmenlere ayrılmış. Bu kampta 700`e yakın Türkmen aile bulunuyor, nüfusları ise 3 bin civarında. Yetişkin erkeklerin çoğunluğu iş bulmak amacıyla büyük kentlere veya ülke dışına gittiğinden kampın sokaklarında çocuk ve yaşlılar göze çarpıyor. Kadınlar ise mecbur kalmadıkça sokağa çıkmıyor. Kadınlar ev dışına çıktıklarında, ``burka`` giymek zorunda.Mülteci Türkmenler sağlık ve eğitim hizmetlerinden kısıtlı faydalanabiliyor. Kampa 15 günde bir gelen sağlık ekibi genel tarama yaparken, çocuklarını okutmak isteyen aileler 20 kilometre uzaktaki Haripur`a göndermek zorunda. Maddi durumu iyi olan sayılı ailenin az sayıda erkek çocuğu ancak ilk ve orta düzeyde eğitim alabiliyor. Kampta geleneksel eğitime ilgi yoğun. Camilerle iç içe inşa edilmiş dört medresede çocuklar yetişkin olana kadar sadece din eğitimi alıyor. Kız çocuklarına ise eğitim hakkı tanınmıyor, bugüne kadar bir tek kız çocuğu eğitim almak için kamp dışına çıkmamış. Dış dünyadan tamamen izole edilerek büyüyen kız çocukları çocuk denilebilecek yaşlarda evlendiriliyor. Kız babalarına verilen başlık parası nedeniyle Türkmenler arasında berdel çok yaygın.Kampta altyapı yok, sakinler su ihtiyaçlarını sokak başlarına kurulan su kuyularından karşılarken, atık sular sokak kenarlarına kazılmış üstü açık kanallarla tahliye ediliyor. Mülteciler ayrıca, ulaşım, haberleşme ve elektrik sorunlarıyla da uğraşmak zorunda.Hükümetin ve yerel yönetimlerin mültecileri ülkelerine dönmelerini sağlamak amacıyla hiç bir katkı sağlamadığı bu kamplara sadece uluslararası örgütler ve yardım kuruluşları yılın bazı dönemlerinde gıda ve sağlık yardımı yapıyor. Kampa bugüne kadar yapılan en büyük yatırım ise Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği`nin 12 yıl önce her 30 ev için açtığı su kuyuları.Mülteci Türkmenlerin ana geçim kaynağı halıcılık. Her evin bahçesine kurulan halı tezgahlarında Türkmen kadınları tarafından dokunan halı ve kilimler evin erkekleri tarafından pazarlanıyor. Kampın diğer geçim kaynağı ise kentlerde ve ülke dışında çalışan erkekler. Genellikle Körfez ülkelerinde iş bulan Türkmen erkekleri evlerine gönderdikleri paralarla ailelerin geçimine katkı sağlıyor. Kampta her aileden en az bir erkek Arap ülkelerinde çalışıyor

-Afganistan`a dönmek istemiyorlar- Kampın yöneticilerinden ``Maktum`` lakaplı Abdulhalim, AA muhabirine verdiği demeçte, kamp şartlarının her türlü olumsuzluğuna ve sıkıntısına rağmen ülkelerine geri dönmek istemediklerini söyledi. Abdulhalim`e göre, Afganistan`ın şartlar, Pakistan ile kıyaslandığında çok daha kötü, ayrıca Afganistan hala güvensiz ve tehlikeli.Pakistan hükümetinin mültecilere ülkelerine dönmeleri için 2012 yılı sonuna kadar süre tanıdığını belirten Abdulhalim, Pakistan hükümeti tarafından kendilerine verilen geçici kimlik kartlarının son üç yıldan beri yenilenmediğini, bu nedenle güvenlik güçleriyle ciddi sorunlar yaşadıklarını, zaman zaman rüşvet vererek işlerini yaptırdıklarını ve Pakistan içinde serbestçe dolaşamadıklarını ve iş bulmakta zorlandıklarını ifade etti.Kampta yaşayan binlerce kişinin pasaportunun olmadığını söyleyen Abdulhalim, akrabalarını görmek için kaçak olarak Afganistan`a gittiklerini, Afganistan`daki Türkmenlerin sağlık sorunları için meşru olamayan yollardan Pakistan`a geldiklerini, birçok akrabasının bu geliş gidişler sırasında yollarda can verdiği anlattı.Kendileri için en büyük sorununun, resmi makamlarca önlerine çıkarılan engel ve zorluklar olduğunu kaydeden Abdulhalim, ``Afganistan`da güvenlik problemi çözülmeden ve iş imkanı sağlanmadan Pakistan hükümetinin bizi buradan göndermesini istemiyoruz`` diye konuştu

-Pakistan`da 2,5 milyon mülteci yaşıyor- Pakistan`da resmi rakamlara göre 2,5 milyondan fazla Afganistan göçmeni mülteci yaşıyor. Mülteciler arasında en fazla nüfusa sahip olanlar Peştunlar. Ülkede iki milyondan fazla Afganistan göçmeni Peştunun bulunduğu ifade ediliyor. Peştunlar ile birlikte Özbek, Tacik ve Türkmen mülteciler de bu kamplarda hayatlarını sürdürüyor.Mülteci sorunu Pakistan`ın en önemli sorunları arasında yer alıyor. Hükümet, yasal ve fiili uygulamamalara bu sorunu çözmek için yoğun çaba gösterse de henüz bir çözüm bulunabilmiş değil. Tamamına yakını büyük kentlerin kenar mahallelerinde toprak ve tenekelerden yapılmış evlerde veya çadır kentlerde yaşamlarını sürdüren mülteciler Pakistan`da hiç bir vatandaşlık hakkından yararlanamıyor.Belediye hizmetlerinden de yararlanmayan mülteci kamplarında elektrik ve su şebekesi yok, yollar ise toprak. Ülkenin Karaçi, Lahor, Peşaver, İslamabad gibi büyük kentlerin cadde ve sokakları mülteci kamplarından iş bulmak için gelen erkeklerle dolu. Okuma yazma oranının az olduğu mülteci kamplarında suç oranı da bir hayli yüksek.(AEY-GÖK)
Kaynak: AA