Ev Ev Gezerek, Başkanlık Modelini Anlatacak
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, başkanlık sistemine tam destek vererek, "Bu konudaki çıkışı, Sayın Başbakan’ın ne kadar Türkiye sevdalısı olduğunu gösteriyor. Yakından bildiğimiz bir sistem esasen. Gerekirse kapı
Konuya ilişkin İHA’ya açıklamalarda bulunan Burhan Kuzu, başkanlık sisteminin Türkiye’nin gündemine zaman zaman geldiğini söyledi. Kuzu, "Özellikle kriz dönemlerinde çok kullanılıyor. Bugün konuşulduğu dönem, AK Parti’nin en güçlü olduğu dönem. Buna bir anlam yüklemek lazım. Esasen Sayın Başbakan’ın ne kadar Türkiye sevdalısı olduğunu gösteriyor bu çıkışı. AK Parti’nin şu an en güçlü dönemini yaşadığı süreçte böyle bir sistemi savunması, Türkiye’nin geleceğini düşündüğünü gösterir. Sayın Başbakan,koalisyon dönemlerinde Türkiye kan kaybetti diyor, doğrudur" dedi. Türkiye’nin, koalisyon dönemlerinde adeta perişan olduğunu savunan Kuzu, "Sayın Başbakanımızın bu sistemdeki samimiyetini ve bu konudaki kararlılığını görüyorum. 2011 seçimi ne getirir bilemiyoruz. Anlatma konusunda bize ne düşüyorsa biz bunu yaparız. Bu modele yıllardan beri gönül verdim. Yakından bildiğimiz bir sistem esasen. Gerekirse kapı kapı ev ev gezerek bu modeli millete anlatırız. Bizim parti olarak böyle bir dayatmamız yok. İlla bumodel olacak diye bir programımızda bir hüküm yok" diye konuştu. Kuzu, konunun detaylıca konuşulması gerektiğini ifade ederek, başkanlık sistemi söyleminin bazı kesimleri rahatsız ettiğini söyledi. Hiçbir siyasi partinin ömrübillah iktidarda kalmayacağına dikkat çeken Kuzu, "Bazıları adını anarken rahatsız oluyorlar. Bu modelde koalisyon olmadığı için, koalisyon dönemindeki sıkıntıdan istifade etmek isteyen fırsatçılar bu modelde istifade edemeyecekler. 4 yıllığına seçilen başkan, yine belli bir süre için seçilen parlamento var. Dolayısıyla bu model kriz üretmiyor,koalisyon üretmiyor. Hiçbir siyasi parti ömrübillah kalmaz. En güçlü olduğumuz bu dönemde, 2011 seçiminden sonra bizim bunu masaya yatırmamız lazım. Bu masa üzerinde, muhalefet partileri bu konuda sağduyulu davranırsa Türkiye’yi kurtarırız. Hep biz olmayacağımıza göre Türkiye’ye kalıcı bir modeli getirmemiz lazım. Çünkü 3 dönemde yaptığımız ve yapacağımız icraatları 10 bin dolara, 15 bin dolara çıkaracak rakamları bir koalisyon hükümeti 6 ayda sıfırlar çünkü bu hep böyle olmuştur" açıklamasında bulundu. Kuzu, Türkiye’de sol kesimin bu modelden çok rahatsız olduğunu söyledi. Türkiye’nin geleceğini düşünerek konuştuklarına dikkat çeken Kuzu, "Başkanlık modelinde ne güçlü olan evvela parlamentodur. Bunda memleketin karı 4 yılda bir hükümet değişmesi 4 yılda bir seçim olması, bunun da sistematiğe bağlanmış olması. O manada biz bunları savunuyoruz" dedi. Burhan Kuzu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ifadesinin yanlış algılandığını savunarak, şunları söyledi:"O ifadeyi ben de duydum. Yani buna karşı olduğu anlamında değil, ’Bu konuşulmalı, herkesin düşünceleri var’ anlamında. Sayın Arınç da, Sayın Şahin de o manada söylediler. Avantajı var, dezavantajı var. En doğal en normal söylediği şey budur. Başkanlık sistemi cennetlik vaat etmiyor tabii ki sıkıntıları vardır. Ama parlamenter sistemin sıkıntısı daha çoktur. Bizim parti içinde bir farklı algılama yok. Kaldı ki Sayın Başbakan daha önce de ’bu konu konuşulsun’ demiştir. Bundan neden rahatsız olunuyor. Eğeryeni oluşacak parlamentoda samimi bir muhalefet oluşursa biz bunu anlatacağız onlara. Derlerse ki ’parlamenter modelle devam edelim’ edilir. Bugüne kadar nasıl gelmişsek öyle gidilir. Ama dediğim gibi inişli çıkışlı bir sistemdeyiz. Bir tek iktidar geliyor Türkiye uçuşta, bir koalisyon geliyor yine düşüşte. Türkiye böle gidiyor ama böyle de gitmez. O yüzden biz bunda samimiyiz. Art niyet aranmasın; yani diktatörlük başkanlık modeline çok ters kavramlar. Sol kesimde de aklı selim insanlar bu modelde pekalakazanırlar. Bütün mesele kucaklayıcı olmaktır. Göreceksiniz kesinlikle kazanacaktır bunun sağı solu yok. Bence o saplantıdan solun kurtulması lazım. Yoksa yüzde 30’a 25’e 22’ye kendini mahkum eder. Türkiye’yi böyle süründürmeye kimsenin hakkı yok. Bir daha söylüyorum. Eğer bu iş olursa gerekirse ben kapı kapı dolaşır bu sistemi anlatırım".CHP’lilerin direniş çağrısına da değinen Kuzu, "Bu acze düşmektir. Bir milletvekili verdiğimiz bir sözü kötüye kullanmıştır. Karşısında televizyonu görenler paldır küldür konuşuyorlar. Son günlerde Arap dünyasında bir takım olaylar yaşanıyor. Halbuki onla bunun ne alakası var. İnsanın aklı almıyor. 20-30 yılın diktatörleri gidiyor oralarda. Millete kan kusturmuş senelerce ailesinden başka hiç kimseyi düşünmemiş, Türkiye böyle bir ülkemi yani ayıp bunlar. Bu CHP’nin çıkmaza girdiğini gösteriyor. Çünküanketlerde yüzde 23’ü geçmiyor CHP. Rakamları düşük olunca da bunun verdiği panikle vatandaşı sokağa dökme gayreti içine girdi, bu suçtur aslında" dedi. Yargıda yaşananları da değerlendiren Burhan Kuzu, son dönemde sıkıntılı gelişmeler yaşandığını savundu. Kuzu, "Son 4 yılda 180 bin dosya zaman aşımına uğradı ve düştü. Bunun içinde bir çok önemli dosya vardı. Tıklanmış bir yargı ile Türkiye karşı karşıya kaldı. Onun için hızlandırmamız lazım. Şimdi biz istinat mahkemelerini kurduk 8-10 yerde çalışması gerekiyor ama o çalışsa bile onların yerleşmesi ve belli bir süre yargının yükünü azaltması ciddi bir zaman alır. O yüzden mecburen daire sayısı artacakbunun başka çaresi yok. Bundan birkaç yıl önce buna benzer talepler yüksek yargıdan gelmişti zaten. Sayı az olur çok olur o tartışılabilir ama neticede orada hiç olmazsa bu iş yükünü azaltmak için bu gerekiyor. Maksat bu birikmiş dosyaları halletmektir. Şuanda birikmiş bir bucuk milyon dosya var. Yargıtay da iyice kilitlenmiş vaziyette. Yani 30 sene süren dava olur mu? O yüzden bu elinde ne güçlü olan evvela parlamentodur. Bunda memleketşimdi gerekiyor. Bunu farklı yere çekmemek agerekiyor" diye konuştu.
Kaynak: İHA