Boyner: "Seçim Haritasına Da Yansıyan, Hayat Tarzı Farklılıklarından Kaynaklanan Kutuplaşm

Seçim haritasına da yansıyan, hayat tarzı farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesinin kaygı verici olduğunu ifade eden TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, "Bu konuda ifrat ile tefrit arasında bir denge noktası bulmak zorundayız" dedi.

TÜSİAD 41. olağan Genel Kurul Toplantısı’nın açılışında konuşan Boyner, konuşmasına YİK Başkanlığı görevinden ayrılan Mutsala Koç’a teşekkür ederek başladı.TÜSİAD’ın 40. yıl etkinliklerine ilişkin bilgi veren Boyner, yeni anayasa konusunda çalışma içerinde olduklarını kaydetti. Eylül ayından beri yeni anayasa konusunu 5 başlık üzerinden tartıştıklarını ifade eden Boyner, bu başlıkları; "Anayasanın yapılma yöntemi, 21. yüzyılda yeni anayasada bulunması gereken temel ilke ve kurumlar, din ve vicdan özgürlüğü ve kuvvetler ayrılığı" olarak sıraladı.Toplumu bölme potansiyeline sahip bu başlıkların birer birleştiren olarak formüle edilerek yeni anayasanın özünü oluşturması gerektiğini ifade eden Boyner, "Çoğulcu, katılımcı, demokratik bir düzene kavuşmak için bu meseleleri uzlaşarak çözmek zorunda olduğumuza inanıyoruz. Yeni anayasa çalışmamızın sonuçlarını 22 Mart 2011’de paylaşacağız. Bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyoruz; bu çalışmadan bir yeni anayasa metni çıkarmayacağız. Amacımız, farklı kesim ve görüşlerden gelen değerli akademisyenler vekanaat önderlerinin yeni anayasa ve içerikle ilgili görüşlerini ortaya koyarak kamuoyunda duyarlılık yaratmaktır" dedi.6 ay sonra gerçekleşecek genel seçimlere de işaret eden Boyner, seçim kampanyalarının giderek gerginleşmesini arzu etmediklerini bildirdi. Seçim haritasına da yansıyan, hayat tarzı farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesinin kaygı verici olduğunu ifade eden Boyner, "Bu konuda ifrat ile tefrit arasında bir denge noktası bulmak zorundayız. Bu ülkenin hangi coğrafyasında yaşıyor olursak olalım çözmek zorunda olduğumuz sorunlar ortak. Çözümlere birlikte ulaşmamızı sağlayacak toplumsalmutabakata varmamanın hepimiz için ağır bir maliyeti olduğuna da inanıyoruz. Bizleri bu topraklarda artan ortak konular hızla artarken sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı kıyı bölgesi iç bölge ayrımını anlamıyoruz kabul etmiyoruz. Bu konulardaki görüşlerimiz yıllar içinde olgunlaşmış özgürlükçü bir yaklaşımdan beslendi. Bize göre çağdaş devler bireyin hak ve özgürlüklerini koruyan bireyi odağına alan bir devlettir. Bireysel özgürlüklerin korunması çağdaş demokrasinin en önemli şartıdır" dedi.Siyasal yapının toplumsal haklar çerçevesinde yeniden ve sürekli gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Boyner, eski formüllerden medet ummanın söz konusu olmadığını kaydetti.Dün gazeteci Hrant Dink’in 4. ölüm yıldönümü olduğunu anımsatan Boyner, Dink cinayetinin Türkiye’de yaşanan birçok faili meçhul gibi sembol niteliğinde olduğunu belirterek, herkes için zamanında çalışan adalet diledi.
Kaynak: İHA