Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdullatif Şener:

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdullatif Şener, tahliye edilen Hizbullah sanıklarının ortadan kaybolmasında Başbakan’ın birinci dereceden sorumlu olduğunu savunarak, "Başbakan’ın tahliyeler nedeniyle kendi sorumluluğunu bırakıp, kendi sorumluluğunu unutup

Şener, parti genel merkezindeki ’İl Kadın Kolları Toplantısı’ öncesinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Parti olarak seçimlere güçlü bir şekilde girme kararlılığı içinde olduklarını belirten Şener, "Bunun gerekleri neyse onu yerine getireceğiz. Partimiz, kendi gücüne, örgütüne ve ortaya koyduğu siyaset tarzına güvenmektedir" dedi. Siyasi partilerin seçim taktikleri içinde en önemlisinin ’seçim ittifakı’ olduğuna işaret eden Şener, seçimleri için bazı ittifak girişimlerindebulunabileceklerini vurgulayarak, "Bu konuda bazı partilerle görüş alışverişinde bulunuyoruz. Sonuç alabilir bir ittifakın ne olabileceğiyle ilgili zemin yoklamalarımız devam etmektedir. Seçim ortamına girdiğimizde, sonuç alabileceğini gördüğümüz bir ittifakı aktif olarak inşa etmek için Türkiye Partisi olarak tüm çabayı ortaya koyacağız. Ancak önemli olan, ortaya çıkacak birlikteliğin sonuç alabilir nitelikte olmasıdır. Böyle olmadığı taktirde Türkiye Partisi tek başına seçime girmeye de hazırdır" dedi. Hizbullah sanıklarının tahliyesinin ardından yaşanan gelişmelerin hatırlatılması üzerine Şener, tahliyelerin tüm Türkiye’de büyük bir infiale neden olduğunu ve tüm çevrelerin ’suçlu kim’ sorusuna cevap aradığını belirtti. Bu süreçte Başbakanın tutumunu ’ilginç’ olarak değerlendiren Şener, şunları kaydetti: "Sayın Başbakan, yaptığı açıklamalarda tahliyelerde sorumlunun yargı olabileceğini ima etmiştir. Sayın Başbakan, istediği zaman yasaları değiştirmektedir. Mevcut İnfaz Yasası’nı da çıkarankendileridir. Bunun ötesinde istediği zaman Anayasayı değiştirmekte, istediği zaman Habur’da seyyar mahkeme kurmaktadır. Dolayısıyla böyle bir görüntü içerisindeki siyasi iktidarın ve başbakanın tahliyeler nedeniyle kendi sorumluluğunu bırakıp, kendi sorumluluğunu unutup başka yerleri suçlamaya kalkması tamamıyla bir ucubedir. Böyle bir yaklaşım tarzı olamaz. Bir ülkenin başbakanı kendi sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir ama Sayın Başbakan’da böyle bir duyarlılık yoktur. Başbakan’a göre eğer butahliyelerin sorumlusu başkası ise tahliye edildikten sonra, tahliye edilenleri düzgün izlememenin ve yurt dışına kaçmalarının sorumlusu kimdir? Başbakan bunun cevabını vermek zorundadır. Bunun bir numaralı sorumlusu Sayın Başbakan’dır. Bunun hesabını millete vermek zorundadır. Yetkilerini doğru ya da yanlış kullanan fakat sorumluluklarını asla yerine getirmeyen bir başbakan var bu ülkede." ’SÜPER ANAYASA MAHKEMESİ’ Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş ve görevleriyle ilgili tasarıyla ilişkin görüşlerini de açıklayan Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener, "Düzenleme, hukuk devletiyle, demokrasiyle, güçler ayrılığıyla, yargı bağımsızlığıyla, yargının iç işleyişiyle bağdaşmamaktadır" dedi. Tüm yargıyı, en üst yargı birimi olarak bir mahkemeye bağlamanın hukukun genel ilkelerine uygun olmadığına işaret eden Şener, "Düzenleme, yargıda uyumsuzluğu, düzensizliği, kargaşayı, endişeyi ve yargı içinde bir çatışmayı ortaya çıkarırniteliktedir. Bu yanlışlıklar, yasalaşma süreci içerisinde değiştirilebilir" diye konuştu.
Kaynak: İHA