Süha Tanyeri'den Savcılara Tazminat Davası İstanbul

'Balyoz Planı' davası sanıklarından emekli tuğgeneral Süha Tanyeri, avukatları aracılığıyla, soruşturmayı yürüten ve daha sonra bu görevden alınan cumhuriyet savcıları Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk ile soruşturmayı sonuçlandıran savcı Ali Haydar hakkında 20'şer bin TL'den toplam 60 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı.

'Balyoz Planı' davası sanıklarından emekli tuğgeneral Süha Tanyeri, avukatları aracılığıyla, soruşturmayı yürüten ve daha sonra bu görevden alınan cumhuriyet savcıları Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk ile soruşturmayı sonuçlandıran savcı Ali Haydar hakkında 20'şer bin TL'den toplam 60 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı.
Emekli tuğgeneral Süha Tanyeri'nin avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz tarafından Kadıköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan dilekçede, Tanyeri'nin Kadıköy'deki evi, iş yeri ile Edremit'te bulunan yazlığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında arandığı ve herhangi bir suç unsuru bulunmadığı halde yakalama tedbirine başvurulduğu hatırlatıldı.
Tanyeri hakkında yakalama emri veren davalı savcılar Bilal Bayraktar, Ali Haydar ve Mehmet Berk'in İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne hitaben yazdığı 21 Şubat tarihli yazılarına göre, Tanyeri'nin yakalanmasının istendiği aktarılan dilekçede, 'Bir kişi hakkında yakalama yapılabilmesi için Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 90. maddesinde sayılı olan koşulların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bunlar, kişiye suç işlerken rastlanması ve suçüstü bir fiilden dolayı kişinin kaçma olasılığı bulunmasıdır' denildi.
Yakalama kararı için kişinin CMK'nın 247. maddesine göre 'kaçak' konumuna düşmüş olması gerektiği ve Tanyeri'nin yakalanabilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı savunulan dilekçede, soruşturmaya konu olan haberin gazetelerde yayınlandığı tarih ile yakalama tedbirine başvurulduğu tarih arasında yaklaşık 1 ay bulunmasına ve bu sürede haberin uzun süre gündem oluşturmasına rağmen Tanyeri'nin kaçmadığı, kaçmaya teşebbüs etmediği belirtildi.
Dilekçede, davalı cumhuriyet savcılarının hukuka aykırı olarak Tanyeri hakkında yakalama tedbirine başvurdukları ve bu şekilde özgürlüğünü kısıtladıkları iddia edilerek, soruşturmaya ilişkin iddianame dahi hazırlanmadan basın aracılığıyla Tanyeri'ni suçlayıcı yayınlar yapılmaya başlandığı, bu yayınların çoğunun da hakkındaki hukuka aykırı yakalama emrine dayandığı bildirildi.

-YARGITAY VE AİHM'E AYKIRILIK-

Hakkında yapılan haberlerle soruşturmanın Tanyeri'nin kişilik haklarının ihlali anlamına geldiği ve bu ihlalin davalı cumhuriyet savcılarının hukuka aykırı uygulamalarından kaynaklandığı kaydedilen dilekçede, geçerli bir mahkeme kararına dayanmaksızın yapılan söz konusu adli işlemlerin hukuka aykırı olacağı yönünde Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararlarının bulunduğu savunuldu.
Tanyeri'nin Kadıköy'deki ev ve iş yerinde yapılan aramayla el koyma işlemlerine cumhuriyet savcısı gelmeden başlandığı ve sonuçlandırıldığı, Edremit'teki yazlığında ise savcı eşliğinde arama yapıldığı belirtilen dilekçede, aramalarda kanunun belirlemiş olduğu usullere uyulmadığı ileri sürüldü.
Savcılar Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk'in soruşturmadan el çektirilmesine de değinilen dilekçede şöyle denildi:
'Davalı cumhuriyet savcıları şüpheden ve masumiyet karinesinden yola çıkarak değil tüm evrensel hukuk kurallarının aksine müvekkilimizin mutlak suretle suçlu olduğundan yola çıkarak bir değerlendirmeye gitmiş, gerek savcılık ifademizde gerekse mahkeme sorgumuzda yaptığımız değerlendirmeleri göz ardı etmişlerdir. Bu çerçevede, davalı cumhuriyet savcıları, kanunda açıkça tanımlanan görevlerinde ihmal göstermişlerdir. 
Davalı cumhuriyet savcıları tarafından ulaşılmak istenen maddi gerçek olsaydı bu durumda ortaya koyduğumuz çelişkiler nazarında CD'ler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırmaları gerekirdi. Oysa  bu konuda savcılar Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk soruşturmadan el çektirilene kadar yeni inceleme yaptırılmadığı gibi savunma olarak ileri sürdüğümüz hususların tamamı göz ardı edilmiştir. Bu inceleme de adı geçen savcılar bu soruşturmayla ilgili olarak görevden el çektirildikten sonra ve Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ergül bu göreve koordinatör savcı olarak atandıktan sonra TÜBİTAK'a yaptırılmıştır. Bu husus da göstermektedir ki davalı cumhuriyet savcıları adil yargılanma hakkı ve savunma hakkına aykırı hareket etmişlerdir.'
Savcıların hukuki sorumluluklarına ilişkin olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin bir kararının örnek olarak sunulduğu dilekçede, Süha Tanyeri'nin davalı savcıların hukuka aykırı yaptıkları işlemlerden kaynaklanan manevi zararının giderilmesi için her davalıdan 20'şer bin TL olmak üzere toplam 60 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi talep edildi.

21.09.2010 14:42:57