Rum siyasiler Hristofyas'tan memnun değil
Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın Dış Rumlar Toplantısı'ndaki konuşması ve genel olarak Kıbrıs politikası, Ada'nın Rum tarafındaki siyasiler
Rum gazetelerinden Fileleftheros'un haberine göre Anastasiadis, Hristofyas'ın Dış Rumlar Toplantısındaki konuşmasında kullandığı "Eğer Devlet var olursa..." ifadesine sert tepki gösterdi. Hristofyas'ın, Dış Rumlar Toplantısında, "Bir gün müzakere notlarının kamuoyuna açıklanacak ve o gün geldiğinde, eğer Kıbrıs Cumhuriyeti hala mevcut ise, kendisine yapılan haksızlık ortaya çıkacak." açıklamasına sert tepki gösteren Anastasiadis, bir devlet başkanının bu şekilde konuşamayacağını belirtti. Anastasiadis ayrıca, Kıbrıs sorunu, kapalı bölge Maraş ve Kasım'da Türkiye tarafından girişim beklendiğine ilişkin soruları da yanıtladı.
Türkiye'nin kapalı bölge Maraş'a uzmanların girmesine ve kentin yeniden inşasıyla meşgul olmalarına izin vereceği yönünde basında yer alan haberlerin sorulması üzerine Anastasiadis, kendisinin böyle bir bilgiden haberi olmadığını, bu yüzden yorum yapamayacağını söyledi.
Anastasiadis, bilgisi dahiline gelen tek şeyin, Kasım veya Aralık ayında KKTC'nin gerek Tayvanlaştırma gerekse doğrudan ticaret tüzüğünün kabul edilmesiyle düzeyinin yükseltilmesi girişimlerinin yapılacağı yönünde olduğunu iddia etti.
"GİZLİ HAKEMLİĞE GİDİLİYOR"
Öte yandan KS EDEK ve Rum Meclisi Savunma Komitesi Başkanı Yannakis Omiru da "taraflı ve haksız bir çözümün dayatılması için Bürgenstock tipinden daha kötü, gizli bir arabuluculuğa doğru gidildiğini" savundu. Omiru, dün bir anma töreninde yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununda yaşanan son gelişmelerin Güney Kıbrıs için büyük tehlike oluşturduğunu ileri sürdü ve Uluslararası Konferans şeklinde hakemliği, takvimleri ve baskıları kabul etmelerinin söz konusu olamayacağını vurguladı.
DİSİ Başkan Yardımcısı Aferof Neofitu da, Rum siyasi liderliğinin tümünün ortak değerlendirmesinin, birkaç ay içerisinde müzakerelerin çıkmaza girdiğinin ilan edilerek sorumluluğun Güney Kıbrıs'a yüklenmesi veya Bürgenstock'ta yaşanan tehlikeleri yeniden gündeme getirecek uluslararası bir konferansa gidilmesi tehlikesinin bulunduğu şeklinde olduğunu belirtti. Neofitu, müzakerelerde bir kısım ilerleme sağlanmış olmasına karşın Kıbrıs Türk tarafının birçok konudaki tezlerinin Annan Planı'ndakinde daha kötü olduklarını savundu ve bu tezlerle Kasım ayına kadar çözüme yakın bir duruma gelinmesinin neredeyse imkansız olduğunu ileri sürdü.