Tarım Ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker:

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Türkiye üzerinde bulunan fişlenmeyi kaldırmak için anayasa değişikliğine 'evet' denilmesi gerektiğini söyledi.

Şanlıurfa Ticaret Borsası tarafından El Ruha Oteli'nde düzenlenen iftar yemeğine Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan, AK Parti Şanlıurfa Milletvekilleri Müfit Yetkin ve Zilfükar İzol, Bağımsız Milletvekili Seydi Eyyüpoğlu, Şanlıurfa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Ticaret Borsası üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.
İftarın ardından yaptığı konuşmada Bakan Eker, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasını, Türkiye'de kardeşlik hukukunun tesisini, vatandaş devlet sevgisinin artması ve barışın gelişmesini demokraside aradıklarını söyledi. Eker, "Daha demokrat daha sivil bir ülke hayalinin peşindeyiz. Bunu gerçekleştirme gayretindeyiz. Bununda ilk adımı Türkiye'yi darbe anayasalarından kurtarmaktır, darbeler dönemini kapatmaktır, bunun izlerini silmektir. Bu 12 Eylül günü referandumla birlikte milletin önüne sunduğumuz değişim
aslında bunun oylanmasıdır. 12 Eylül referandum günü AK Parti oylanmayacak, hükümet oylanmayacak, meclis oylanmayacak, Milletvekili seçmeyeceğiz, muhtar seçmeyeceğiz, Belediye Başkanı seçmeyeceğiz, hükümeti seçmeyeceğiz. Ya neye 'evet' diyeceğiz? Türkiye darbe anayasalarından kurtulsun mu? Kurtulmasın mı? Buna 'evet' veya 'hayır' diyeceğiz. Türkiye'de askeri darbeler döneminde fişlenmelerden mustarip olmayan bir şekilde yakınları, kendileri ve akrabaları fişlenmeyen birileri var mı? Öyle birini tanıyor
musunuz? Hayır. Milyonlarca insan fişlendi bu memlekette. Biz bu fişlenmeye yeter demek için 'evet' diyoruz. Bunun içeriğini özellikle bazıları gözden kaçırmaya çalışıyor. Bunu sanki bir hükümetin referandumu haline getirmeye çalışıyorlar. Niye? Çünkü biliyorlar ki bu memlekette 72 milyon insanın hiç birisi getirilen değişikliklere 'hayır' diyemez, demez. Niye? Çünkü bu değişikliklerin hepsi bu milletin refahı içindir. Bu milletin daha demokrat, daha sivil hayat tarzını hayata geçirmesi içindir. Sadece
fişlemeden ibaret değildir. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarının yargıya açılmasını getiriyor, sendikalara özgürlük getiriliyor, grev hakkının kullanılmasını daha iyi şartlarla önümüze getiriyor. Hayatınızın hemen hemen her alanını ilgilendiren düzenlemeler getiriliyor bu 27 madde içerisinde. Şimdi vatandaşlarımız şunu söyleye bilir 'biz bu 27 maddeyi yeterli bulmuyoruz' doğru bizde bulmuyoruz. Ama sevgili kardeşlerim bakın anayasa değişikliğini, yeni bir anayasanın çalışmasını başlattık 2007 yılında.
Fakat anayasalar, toplumsal mutabakat ve sözleşmede gerektiriyor" dedi.

"EKSİK DEMOKRASİDEN ANTİ DEMOKRATİKLERDEN ŞİKAYET EDİYORLAR, BU NE YAMAN ÇELİŞKİDİR"
Bakan Eker, bu mutabakatı TBMM'de grubu veya temsilcisi bulunan milletvekilleriyle tesis etmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Mutabakatı orda aradık. Fakat TBMM'deki siyasi partileri yöneticilerinin politik çıkarlarına uyuşmadığı için onlarla mutabakat sağlayamadık. Bir ana muhalefet partisi milletvekillerine paketin oylanmasına bile izin vermedi. Niye? Çünkü ne olur ne olmaz kabine girerse vicdanı ile Allah ile baş başa, orda tutar onun istemediği oyu kullanabilir. Kendi vatandaşına güvenemedi. Kendi
arkadaşına, kendi milletvekiline güvenemedi. Onun iradesine ipotek koydu. Şimdi orada kendi milletvekiline 'hayır' dedirtme cesareti bile gösteremeyenler, bugün meydanlarda vatandaşlara diyorlar ki 'hadi gidin hayır oyu kullanın' iyide sen kendi milletvekiline niye 'hayır' oyu kullandırtmadın? Eğer bu pakete 'hayır' denilecek dediyse, sen 'hayır' denmesini istiyorsan, sen Meclis'te kendi milletvekiline niye 'hayır' dedirtmedin. Demek ki burada iyi bir niyet yok, demek ki onlarda aslında bu paketin
içerisinde 'hayır' denilecek bir şeyin olmadığını biliyor. Milletimiz bunu görüyor. Şimdi bir başka parti, sözüm ona meydanlarda 'biz anti demokratik uygulamalardan çok zarar gördük' diyorlar. Sürekli partisi kapanan bir siyasi hareket, BDP onlarda aynı CHP'nin yaptığını yaptılar. Siyasi partilerin kapatılmasının önüne engel koyacak olan değişime bile gelip oy vermediler. Öbür taraftan da çıkıp, eksik demokrasiden anti demokratiklerden şikayet ediyorlar. Bu ne yaman çelişkidir, bu ne yaman
tutarsızlıktır. Geçen Diyarbakır'da baktım bir belediyenin üzerinde diyor ki 'irademe dokunma' bir levha koymuş, 'irademe dokunma' iyide sen onu oraya yazıyorsun da, sen sivil toplum kuruluşları kendi iradelerini beyan ederken, sen onların iradesine hangi hakla onların iradelerine dokunursun. Bu ne yaman çelişkidir, bu ne büyük tutarsızlıktır. Vatandaşa 'seçime gitmeyin, oy kullanmayın, boykot edin' demek ne yaman çelişkidir, ne kadar büyük bir tutarsızlıktır. Sen milletin iradesine sadece
dokunmuyorsun, ipotek ve haciz koyuyorsun" diye konuştu.

"HERKES BU PAKETİN HAYATA GEÇMESİNİ İSTİYOR"
"Biz biliyoruz ki Türkiye'de yaşayan 72 milyon insanımızın tamamı bu paketin içeriğinden aslında rahatsız değil. Herkes bu paketin hayata geçmesini istiyor" diyen Bakan Eker, şunları söyledi:
"Herkes biliyor ki bu paketin alternatifi 12 Eylül Askeri Darbe Anayasasının devam etmesidir. Bunun alternatifi bu. Şimdi biz bu paketi sunacağız. Mecliste biz gece gündüz çalıştık. AK Parti milletvekilleri ve bazı bağımsız milletvekilleri de bize destek verdi. Şimdi gece gündüz biz orada bütün engellere rağmen oyladık, bunu çıkardık, getirdik. Bunu da CHP Anayasa Mahkemesi'ne götürdü, iptal edilsin diye. Yani mecliste 336 milletvekilinin iradesini mahkemeye taşıdı. Şimdi milletimize diyoruz ki ey
millet, biz bu değişiklikleri getirmek istiyoruz, biz size daha demokrat, daha sivil bir hayatı sağlayacak olan anayasa değişikliğini gerçekleştirmek istiyoruz. Karar sizin, irade sizin, söz sizin. Eğer 'evet' derseniz anayasanın 27 maddesi değişecek ve bu 27 maddede düzenlemeler getirilecek. Daha demokrat, daha sivil bir ülke olacak. 'Hayır' derseniz, o zaman mevcut uygulama devam edecek. Nedir mevcut uygulama. 12 Eylül askeri darbesini yapanlara hesap sorulmayacak. Çünkü mevcut anayasa paketinin 15.
maddesi bunu yasaklıyor. 'sen bu maddeyi değiştirmediğin sürece hesap soramazsın, sorANTİ DEMOKRATİKLERDEN gulayamazsın, mahkemeye çağıramazsın, dava açamazsın' özü bu. Şimdi biz bunu istiyor muyuz? İstemiyor muyuz? Oylama bu bunun oylaması bu. Referandum bunun için. Başka bir şey için değil. Fişleme kalksın mı? Devam etsin mi? Özü bu. Fişlemeyi kaldırmak istiyorsak 'evet' diyeceğiz."
Konuşmaların ardından Bakan Eker, teravih namazının ardından havayoluyla Diyarbakır'a hareket etti.