Hak-Sen Hatay İl Temsilcisi Yaslı: Toplu görüşme düzeni fiilen anlamını yitirdi

Hak-Sen Hatay İl Temsilcisi Ahmet Yaslı, hükümetle masaya oturan konfederasyonların açıkladıkları yoksulluk rakamları ile talepleri arasında uçurum olduğunu belirterek, talepleri ciddiyetten uzak bulduklarını söyledi.

Yaslı, memur sendikaları ile hükümet arasında yapılmaya başlanılan toplu görüşmeler öncesinde sendikaların memurları güldüren ve düşündüren talepleri olduğunu belirtti.

Memur-Sen'in dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırını 2 bin 437 lira olarak açıklarken, en düşük bekâr memur maaşının bin 376 lira olmasını istediğini hatırlatan Yaslı, "Kamu-Sen ise yoksulluk sınırını 2 bin 931 lira olarak hesaplarken, en düşük memur maaşının bin 446 lira olmasını talep ediyor. Bu çelişki sendikaların memur nazarındaki inandırıcılığını azaltıyor. Taleplerin kabul edilmesi halinde bile memurun insanca yaşayabilmesi mümkün değildir." dedi.

Memur-Sen'in 2009 yılındaki toplu görüşmelerde 2010 yılı için en düşük bekâr memur maaşının bin 360 lira olmasını istediğini hatırlatan Yaslı, "Halen en düşük bekâr memur maaşı net bin 136 liradır. Toplu görüşmelerdeki taleplerine göre bin 376 lira olmasını istiyorlar. Geçen yılki talebin 16 lira fazlasıdır. Bu 'dostlar alışverişte görsün' demek değildir de nedir. 2,5 milyon memurla alay etmektir. 657 sayılı Yasanın 4/C maddesine göre yıllardan beri geçici personel çalıştırılmaktadır. İş güvencesinden yoksun, uluslararası sözleşmelere aykırı bir şekilde çalıştırılan personelin anayasal haklarını alabilmesi için ortaya hiçbir şey koyamayan yetkili sendikalar, taleplerinde 4/C lilere laf olsun diye yer veriyorlar. Yetkili sendika olmamamıza rağmen iki yıl önce başlattığımız hukuk mücadelesi sonucu 4/C lilerin kaderini Anayasa Mahkemesi belirleyecektir." şeklinde konuştu.

Bu yıl dokuzuncu defa yapılacak toplu görüşmelerden memurun yüzünü güldürecek herhangi bir karar çıkmasını beklemediklerini de ifade eden Yaslı, "Diğer yıllarda olduğu gibi bu yıl da hükümetin dediği olacaktır. Masaya oturan sendikalar birlikte hareket etmedikçe farklı bir sonuç alınması mümkün değildir. Toplu görüşme düzeni fiilen anlamını yitirmiştir. Karşılanmayacak taleplerin gündeme getirilmesin bir anlamı yoktur. Memurun pazarlık gücünü masaya yansıtabileceği grev ve toplu sözleşme hakkının verilmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.