Şerzan Kurt Davasında İlk Duruşma
Muğla'da çıkan olaylarda ateşlenen bir kurşunla ölen üniversite öğrencisi Şerzan Kurt davası, Muğla'daki ilk duruşmasının ardından güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e gönderildi.
11 Mayıs'ta Muğla Recai Güreli caddesi üzerinde çıkan olayda Muğla Üniversitesi öğrencisi Şerzan Kurt ateşlenen bir kurşunla yaralanmış, ardından tedavi için kaldırıldığı İzmir'de hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili Muğla Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir polis memuru tutuklanmıştı.
Olayların ardından ilk duruşma bugün Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi bekleniyordu. Geçen hafta başında Muğla Valiliği'nin güvenlik gerekçesiyle yaptığı nakil talebi, Muğla Cumhuriyet Savcılığı'nca uygun görülerek Adalet Bakanlığı'na iletildi.
Bakanlık Yargıtay'a başvuru yaparak davanın Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakline karar verdi.
Yargı süreci gereği, davanın ilk duruşması Muğla'da bugün yapılacaktı. Fakat mahkeme davayı dün saat 17.00'de görerek dosyayı Eskişehir'e naklettiğini açıkladı.
Şerzan Kurt davası için Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt, annesi Necla Kurt, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık TBMM'ye ait TBMM 016 plakalı kırmızı makam aracı ile, gazeteci yazar Baskın Oran, Adalet ve Kardeşlik İnisiyatifi Sözcüsü ve aynı zamanda Şerzan Kurt'un avukatı Mustafa Rollas Muğla'ya geldi.
Dava nedeniyle Muğla'da sabah saatlerinden itibaren geniş güvenlik önlemi alındı. Aydın Muğla karayolu üzerindeki Bayır beldesinde jandarma tarafından, Muğla girişinde de polis tarafından giriş çıkışlar kontrol altına alınırken, adliye önünde de Çevik Kuvvet ekibi binanın her yönünde önlem aldı. Muğla Adliyesi önüne gelen Şerzan Kurt'un yakınları ve arkadaşları pankart açtı. Ardından kalabalık bir grup ellerinde döviz ve pankartla adliye önüne gelirken sloganlar attı. Adliye binası çevresinde önlem alan
polis, yaklaşık 100 kişiye ulaşan kalabalığa müdahale etmedi.
Davayı izlemek için gelen BDP Muş Milletvekili ve Şerzan Kurt'un avukatı Mustafa Rollas, ilgili mahkemeye gittiklerinde davanın dün saat 17.00'de yapıldığı açıklaması üzerine usul hatası yapıldığını belirterek itiraz etti. Yapılan itiraz kabul edilmedi ve dosya Eskişehir'e gönderildi. Davanın bundan sonraki süreci Eskişehir'de görülecek.
Muğla Adliyesinden çıkan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ve Av. Mustafa Rollas, açıklamayı Şerzan Kurt'un vurulduğu Recai Güreli Caddesi üzerinde yapacaklarını söylediler. Yaklaşık 120 kişi ellerinde taşıdıkları döviz ve pankartlarla slogan atarak adliye binası önünden yaya olarak çevik kuvvet ekiplerinin çemberi altında Recai Güreli Caddesine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş yapan topluluk ile Muğla İl Emniyet Müdürü Kadir Ay arasında zaman zaman yol güzergahı konusunda tartışma yaşandı.
Recai Güreli Caddesine gelen topluluğa ilk açıklamayı Şerzan Kurt'un avukatı Mustafa Rollas yaptı. Rollas, "Duruşma için bugün saat 9.30'da çağrı yapıldı. Duruşmaya geldiğimiz zaman mahkemece dün saat 17.00 sırasında Yargıtay'dan gelen nakil kararı gerekçe gösterilerek evrak üzerinden dosyadan el çekme kararı alındığını öğrendik. Bundan ne yazık ki hiç birimizin haberi yok" dedi.
Anne Necla Kurt ise, "İçim yanıyor. Ciğerim parçalanıyor. Canımın bir parçası alınmış benden. Canım böyle yanarken, adalet ararken, adaletsizliği görüyorum maalesef. 2 bin kilometre uzaktan buraya gelmişken, bir yargı sürecinin bile başlamadığını ve hiçe sayıldığımızı görüyorum" dedi.
Baba Ömer Kurt ise, oğlunun isminin öldürüldüğü caddeye verilmesini isterken şunları söyledi: "Şerzan Muğla'da 1,5 yıl kaldı. O'nun amacı, Muğla insanı ile Muğla doğası ile bütünleşmekti. Şerzan Kurt'un düşüncesi Muğla halkını kucaklaması idi. Ben Muğla'ya onun mezuniyetine gelmek isterken, onun cansız bedenini götürdüm. Bütün Muğlalılar Şerzan'ı kucaklayın. O artık sizin çocuğunuzdur."
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da, Şerzan Kurt davasında gizli güçlerin yine devreye girdiğini ileri sürerek sözlerine şöyle devam etti: "Şerzan vurulduğu gün ben buradaki yetkililerle görüştüm. Nedense aynı dil vardı, yine aynı üslup vardı. Yine kadındı, yine kızdı. Ne hikmetse Kürtlere karşı saldırılar olunca bu tür mazeretler uygulanıyor. Ama biz katillerimizi tanıyoruz. Biz bu ülkede adalet ve hukuk için buradayız. Ne yazık ki adalet yok, hukuk yok. Adalet ve hukuk yoksa iç barış da olmaz. Bu
davada Eskişehir'e gidecek ve katilleri koruma adına böyle bir kararın alındığını biliyoruz. Ama şunu herkes çok iyi bilsin. Dava nereye giderse gitsin, bedeli ne olursa olsun, biz halkımıza söz verdik. Biz zalimlerin yanında yer almayacağız. Mazlumlarla birlikte özgürlük mücadelesini sürdüreceğiz. Türk halkının ve Kürt halkının özgürlük mücadelesini sürdüreceğiz. 33 tane masum Kürdü katleden bir Mustafa Muğlalı vardı. Onun adı şurada bir caddeye verildi. Yarın hiç şaşırmayın, bu derin dedikleri devletin
derinlerinden gelen bu polis memuruna da bu sokaklarda bu caddelerde affedildiğini görürseniz hiç şaşırmayın."
Konuşmaların ardından 11 Mayıs tarihinde Şerzan Kurt'un vurulduğu Recai Güreli Caddesi üzerine anne Necla Kurt, babası Ömer Kurt, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık kırmızı karanfil bıraktı. Topluluk, geldiği gibi yine çevik kuvvet kordonunda sessizce dağıldı.
(BT-MB-HO-Y)
Olayların ardından ilk duruşma bugün Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi bekleniyordu. Geçen hafta başında Muğla Valiliği'nin güvenlik gerekçesiyle yaptığı nakil talebi, Muğla Cumhuriyet Savcılığı'nca uygun görülerek Adalet Bakanlığı'na iletildi.
Bakanlık Yargıtay'a başvuru yaparak davanın Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakline karar verdi.
Yargı süreci gereği, davanın ilk duruşması Muğla'da bugün yapılacaktı. Fakat mahkeme davayı dün saat 17.00'de görerek dosyayı Eskişehir'e naklettiğini açıkladı.
Şerzan Kurt davası için Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt, annesi Necla Kurt, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık TBMM'ye ait TBMM 016 plakalı kırmızı makam aracı ile, gazeteci yazar Baskın Oran, Adalet ve Kardeşlik İnisiyatifi Sözcüsü ve aynı zamanda Şerzan Kurt'un avukatı Mustafa Rollas Muğla'ya geldi.
Dava nedeniyle Muğla'da sabah saatlerinden itibaren geniş güvenlik önlemi alındı. Aydın Muğla karayolu üzerindeki Bayır beldesinde jandarma tarafından, Muğla girişinde de polis tarafından giriş çıkışlar kontrol altına alınırken, adliye önünde de Çevik Kuvvet ekibi binanın her yönünde önlem aldı. Muğla Adliyesi önüne gelen Şerzan Kurt'un yakınları ve arkadaşları pankart açtı. Ardından kalabalık bir grup ellerinde döviz ve pankartla adliye önüne gelirken sloganlar attı. Adliye binası çevresinde önlem alan
polis, yaklaşık 100 kişiye ulaşan kalabalığa müdahale etmedi.
Davayı izlemek için gelen BDP Muş Milletvekili ve Şerzan Kurt'un avukatı Mustafa Rollas, ilgili mahkemeye gittiklerinde davanın dün saat 17.00'de yapıldığı açıklaması üzerine usul hatası yapıldığını belirterek itiraz etti. Yapılan itiraz kabul edilmedi ve dosya Eskişehir'e gönderildi. Davanın bundan sonraki süreci Eskişehir'de görülecek.
Muğla Adliyesinden çıkan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ve Av. Mustafa Rollas, açıklamayı Şerzan Kurt'un vurulduğu Recai Güreli Caddesi üzerinde yapacaklarını söylediler. Yaklaşık 120 kişi ellerinde taşıdıkları döviz ve pankartlarla slogan atarak adliye binası önünden yaya olarak çevik kuvvet ekiplerinin çemberi altında Recai Güreli Caddesine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş yapan topluluk ile Muğla İl Emniyet Müdürü Kadir Ay arasında zaman zaman yol güzergahı konusunda tartışma yaşandı.
Recai Güreli Caddesine gelen topluluğa ilk açıklamayı Şerzan Kurt'un avukatı Mustafa Rollas yaptı. Rollas, "Duruşma için bugün saat 9.30'da çağrı yapıldı. Duruşmaya geldiğimiz zaman mahkemece dün saat 17.00 sırasında Yargıtay'dan gelen nakil kararı gerekçe gösterilerek evrak üzerinden dosyadan el çekme kararı alındığını öğrendik. Bundan ne yazık ki hiç birimizin haberi yok" dedi.
Anne Necla Kurt ise, "İçim yanıyor. Ciğerim parçalanıyor. Canımın bir parçası alınmış benden. Canım böyle yanarken, adalet ararken, adaletsizliği görüyorum maalesef. 2 bin kilometre uzaktan buraya gelmişken, bir yargı sürecinin bile başlamadığını ve hiçe sayıldığımızı görüyorum" dedi.
Baba Ömer Kurt ise, oğlunun isminin öldürüldüğü caddeye verilmesini isterken şunları söyledi: "Şerzan Muğla'da 1,5 yıl kaldı. O'nun amacı, Muğla insanı ile Muğla doğası ile bütünleşmekti. Şerzan Kurt'un düşüncesi Muğla halkını kucaklaması idi. Ben Muğla'ya onun mezuniyetine gelmek isterken, onun cansız bedenini götürdüm. Bütün Muğlalılar Şerzan'ı kucaklayın. O artık sizin çocuğunuzdur."
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da, Şerzan Kurt davasında gizli güçlerin yine devreye girdiğini ileri sürerek sözlerine şöyle devam etti: "Şerzan vurulduğu gün ben buradaki yetkililerle görüştüm. Nedense aynı dil vardı, yine aynı üslup vardı. Yine kadındı, yine kızdı. Ne hikmetse Kürtlere karşı saldırılar olunca bu tür mazeretler uygulanıyor. Ama biz katillerimizi tanıyoruz. Biz bu ülkede adalet ve hukuk için buradayız. Ne yazık ki adalet yok, hukuk yok. Adalet ve hukuk yoksa iç barış da olmaz. Bu
davada Eskişehir'e gidecek ve katilleri koruma adına böyle bir kararın alındığını biliyoruz. Ama şunu herkes çok iyi bilsin. Dava nereye giderse gitsin, bedeli ne olursa olsun, biz halkımıza söz verdik. Biz zalimlerin yanında yer almayacağız. Mazlumlarla birlikte özgürlük mücadelesini sürdüreceğiz. Türk halkının ve Kürt halkının özgürlük mücadelesini sürdüreceğiz. 33 tane masum Kürdü katleden bir Mustafa Muğlalı vardı. Onun adı şurada bir caddeye verildi. Yarın hiç şaşırmayın, bu derin dedikleri devletin
derinlerinden gelen bu polis memuruna da bu sokaklarda bu caddelerde affedildiğini görürseniz hiç şaşırmayın."
Konuşmaların ardından 11 Mayıs tarihinde Şerzan Kurt'un vurulduğu Recai Güreli Caddesi üzerine anne Necla Kurt, babası Ömer Kurt, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık kırmızı karanfil bıraktı. Topluluk, geldiği gibi yine çevik kuvvet kordonunda sessizce dağıldı.
(BT-MB-HO-Y)