Güney Afrika, bir ilki başarıyla gerçekleştirdi...
Dünya Kupası'da gözler Hollanda ile İspanya arasında oynanacak finale çevrilirken, araştırma şirketi Synovate, Güney Afrikalıların bu fantazi'ye ev sa
2010 Dünya Kupası'nın başlama vuruşu 11 Haziran'da Güney Afrika'da yapıldı, böylece ilk defa bir Afrika ülkesi futbol turnasına ev sahipliği yaptı. Açılış maçında Güney Afrika ile Meksika karşı karşıya gelirken bir gelenek yine bozulmadı ve skor 1 - 1 olarak tarihe geçti.
Maçların kalitesi, sürpriz sonuçlar ve grup maçları devam ederken 'Dünya Kupası değil sanki Güney Amerika Kupası' benzetmesi yapıldı. Güney Afrika'nın ünlü çalgı aleti vuvuzela adını tüm dünyaya duyururken finallere katılımla ilgili olarak, birçok Güney Afrikalı, anavatanlarında, ilk defa düzenlenen Dünya Kupası'nı taç çizgisinden izlemenin çok önemli bir hadise olduğunu vurguladı. Katılımcıların yarıya yakın bir kısmı en az bir maçı stadda izlemeyi planladıklarını söyledi. Ayrılmış olan 1 milyon biletten herhangi birini ellerine alma şansına erişemeyenler ise (%89) maçları televizyondan takip edeceklerini belirtti.
Şaşırtıcı bir şekilde, futbolu dört gözle bekleyenler sadece erkekler değil, kadınlarında (%86) da maç seyretmeye ilgi duydukları vurgulanırken, Synovate Güney Afrika Genel Müdürü Charlotte Jackson konu ile ilgili şunları söyledi;
"Buradan da göründüğü gibi, futbol; cinsiyet, ulus gözetmeksizin, gerçekten de sınırları aşmaktadır. Dünya kupasının sadece Güney Afrika için değil, tüm Afrika kıtasının genel bir hedefi ve ulusal bir gurur kaynağı, "duygusal bir yapıştırıcı" olmasını bekliyoruz. Ulusal bir kenetlenme ve birçok ulusdan insanı barındıran ülkemizin vatandaşlarını biraraya getirmek için çok büyük bir fırsat olduğunu söyleyebiliriz.''
Organizasyona gösterdikleri coşkulu destek bir yana, Güney Afrikalılar kendi futbol takımlarına da aynı şekilde büyük destek verdiler. Geçen yıl ki hayal kırıklığı bir yana (Turnuva sıralamasında en alt sıradaki takım) görüşmecilerin %55'i takımlarının Dünya Kupası için hazır olduğunu düşünürken, %25'i ise mücadele için hazırlıklı olmadıklarını düşünüyor.
Yine de, Güney Afrika futbol takımı, fanatiklerin milli marşlarını, kendine güvenir bir şekilde yüksek ve berrak bir şekilde söylemelerini sağladı. Araştırmanın sonucuna göre, görüşmecilerin %45'i ulusal marşın tamamını biliyorken, %50'si sadece bir kısmını biliyor, %5'inin ise ulusal marşı hiç bilmediği ortaya çıktı.
Güney Afrikalılar, vatanseverliklerini, direk bir yoldan gösterirken, %25ini bu durumdan mutlu ve memnun olurken, katılımcıların beşte biri ise oldukça heyecanlandı, %19'u ise ulusal kimlikleri ile gurur duyduklarını belirtti.
Güney Afrikalılar ulusal gurur dalgalarının ortasında, ülkelerinin bu organizasyon için yeteri kadar hazırlanıp hazırlanmadığı konusunda karışık fikirlere kapıldılar.
"Stadyumlar" baskın bir oy çokluğuyla (%89) kullanıma hazır olarak belirtilirken, anketörlerin "restoranlara (%88) ve konaklanama imkanlarına(%84)" karşı büyük bir güven duyulduğunu ve hazır olduklarını belirtti.
Bununla birlikte; Güney Afrikalılar diğer alanlarda yapılan hazırlıklara karşı çok daha az güven duyuyorlar. Sadece %73'lük bir kesim toplu taşımanın hazır olduğunu düşünüyor."
Jackson şunları ekledi, "Toplu taşıma önem verilmeyen bir konuydu ve binlerce ziyaretçinin kıyıya yanaşması ile, bu konuya daha çok önem verip ödeneklerde öncelik kullandık."
"Emniyet düzeni" ilgili konularda alınan önlemlere, katılımcıların sadece %69 yeteri kadar güvenirken, %59'u elektrik ihtiyacının yavana vuracağına parmak bastı. Katılımcıların üçte beşi ise ziyaretçilerin hafızalarında güzel anılar bırakmak adına, polislere ve güvelik konularına daha fazla özen göstermesi gerektiğini söylediler
Jackson" Hazırlıkların yeteri kadar yapılıp yapılmadığı konusu bir yana, Güney Afrikalılar sıcakkanlı ve cana yakın insanlar olarak şöhretlerini devam ettirecekler. Buna ek olarak Güney Afrikalılar aynı zaman çok da optimist, katılımcılaırn % 87'si Dünya Kupası için yeteri kadar hazır olduklarını düşünürken, %89'u da Dünya Kupası'nı dört gözle beklediler" diye ekledi.
Dünyaya, Güney Afrika'nın ne kadar sıcakkanlı ve misafirperver bir millet olduğunu gösterme imkanını iyi değerlendirdiklerini de belirterek, ''Bizler, Afrika'nın diğer ülkelerinden ve tüm dünyadan gelecek ziyaretçileri, ağırlamak konusunda son derece sabırsız ve arzuluyduk, bunu da ispat ettik.'' diyerek sözlerini tamamladı.