Büyüme ve basın ahlakı - Eser KARAKAŞ

yüzde 11.7


Türkiye 2010 senesinin ilk çeyreğinde yüzde 11.7 büyüdü.

Söz konusu büyüme oranı söz konusu dönem tibariyle OECD’nin en yüksek büyüme oranı.

OECD üyesi ülkeler arasında ikinci gelen ülke yüzde 8.1 ile Güney Kore.

G-20’ler içinde ise Çin’den hemen sonra geliyor; Çin’in ilk çeyrek büyüme oranı yüzde 11.9. Türkiye’nin söz konusu yüzde 11.7’lik ilk çeyrek büyüme oranı kendi içinde de rekora çok yaklaşıyor zira bu oranı aşan yegane üç aylık büyüme oranı 2004 senesinin birinci çeyreğinde ve yüzde 11.9.

Bu büyüme oranı, doğrudan istihdam büyüklüklerine yansımasa da çok önemli.

Ancak, söz konusu büyüme oranına daha temkinli ve mesafeli yaklaşan çok sayıda iyi iktisatçı da var.

Prof. Asaf Savaş Akat, Prof. Seyfettin Gürsel, Dr. Mahfi Eğilmez, Prof.Dr. Fatih Özatay bu oranı olumlu bulan ama meseleye daha serin kanlı, daha temkinli yaklaşan iktisatçılar.

Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’in başında bulunduğu Bahçeşehir Üniversitesi BETAM’da konuya iyimser ama temkinli yaklaşan bir araştırma merkezi.

Meselenin teknik detaylarına girmek istemiyorum ama 2009 senesinin ilk çeyreğine göre hesaplanan bu yüzde 11.7’lik büyümede baz etkisi denen ve 2009’un ilk çeyreğinde yaşanan büyük çöküntünün (yüzde 14.5) önemli payı var.

Büyümenin kaynakları analizi de bazı iktisatçıları daha temkinli davranmaya yöneltiyor.

İlk çeyrek büyüme oranı ağırlıklı olarak iç talep çekmeli bir yüksek büyüme oranı ama söz konusu iç talebin ne kadar ve ne ölçüde büyümenin kaynağı olmayı sürdüreceği de şimdilik belirsiz.  

Bu iyimser ama temkinli analizleri eleştirebilirsiniz ya da yanlarında olabilirsiniz ama belirli bir bilimsel duruş içinde yapıldıklarına kuşku yok.

OYSA, 30 Haziran Çarşamba günü internetten açıklanan yeni ve yüksek büyüme oranı analizlerini farklı gazetelerden, internet sitelerindein izlerken kanımı donduran, BU KADARI DA OLMAMALI, dedirten bazı yorumlara şahit oldum.  

Daha önce de yazdım, bir gazetenin siyasal iktidara muhalif bir duruş sergilemesi en doğal hakkıdır ama bu hakkı belirli etik gazetecilik kuralları içinde sergileme zorunluluğu da çok önemlidir.

Her fırsatta Türkiye’nin en çok okunan olmasa da en büyük gazetesi olduğunu ileri süren gazetenin internet sitesine TUİK’in açıklanan yüzde 11.7’lik büyüme oranı çok ilginç bir başlıkla yansıdı: “Başbakan Erdoğan büyüme tahmininde yanıldı”.

Piyasaların yüzde 12’nin üzerinde bir büyüme tahmini olduğu biliniyor idi; Sayın Başbakan da 2010’un ilk çeyreği için rekor büyüme beklediğini açıklamış idi.

Sayın Başbakan’ın ifade ettiği rekor hem Türkiye’nin yakın tarihi hem de 2010’un ilk çeyreğinde G-20’ler için idi.

Doğrudur, Sayın Başbakan’ın bu tahmini tutmamıştır zira 2004 senesinin ilk çeyreğinde (yine AK Parti iktidarı) büyüme yüzde 11.9 olmuş idi (bugün yüzde 11.7) ve G-20’ler içinde de Çin bizden yüksek büyümüştür (yüzde 11.9).

ANCAK, herkesin ve özellikle bu büyük(!) gazetenin yöneticileri bir ellerini vicdanlarına öbür ellerini de şakaklarına koyup, bu büyüme oranı (yüzde 11.7) açıklandığında internete konacak ilk başlığın bu olup olamayacağını gazetecilik etiği açısından düşünmek zorundalar.

Gazete içinde birileri bile bu başlıktan rahatsız oldular herhalde ki, bu başlık buraya bir süre girdi ve sonra değiştirildi.

Başka muhalif gazetelerin de büyüme haberini ilk verişleri nedense hep Başbakan’ın tahminin tutmadığı yönünde idi.  

Başka gazeteleri ve gazetecileri “yandaş” diye nitelendirmeden önce muhalif gazetelerin bu tuhaf refleksi, yüzde 11.7’lik büyüme oranını “Başbakan yanıldı” diye vermelerinin dinamiğini iyi düşünmeleri gerekiyor.

Star Gazete