Basında Sansürün Kaldırılışının 102. Yıldönümü

Basında sansürün kaldırılışının 102. yıldönümü, Türkiye genelinde olduğu gibi Mersin'de de kutlandı. Söz konusu etkinlikte yapılan konuşmalardaysa basında sansürün hala var olduğunun altı çizilerek, gazetecilik mesleğininse her geçen gün güç kaybettiği ve basın çalışanlarının sorunlarının da giderek büyüdüğünün altı çizildi.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) tarafından organize edilen tören; Cumhuriyet Alanı'nda gerçekleştirildi. Atatürk Anıtı'na çelenk sunumuyla başlayan etkinlik, saygı duruşu ve hemen ardından da İstiklal Marşı'nın hep bir ağızdan söylenmesiyle devam etti. Burada konuşan MGC Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Şahin, '24 Temmuz' tarihinin basın açısından önemli bir tarih olduğunun altını çizerek, 102 yıl önce 'İkinci Meşrutiyet Dönemi'nde basında sansürün kaldırıldığını hatırlattı.
Şahin, "Ne yazık ki, halka yalan söylememizi ve halkı aldatmamızı isteyen çağdışı zihniyet, 102 yıldır hala basının üzerinde karabulut gibi dolaşıyor. Ancak 102 yıldan bu yana hiçbir zaman medya bugünkü kadar sansüre ve baskıya maruz bırakılmamıştı. Bugün gelinen noktada baskı altına alınan ve oluşturulan 'yandaş basın' sayesinde gazeteler artık kendi kendine 'sansür' uygulamak zorunda kaldı. Bununla birlikte maalesef bugün ikiye ayrılan basın; taraf olduğu zihniyetin bile hatalarını, yanlışlarını, yalanlarını ve yolsuzluklarını göremez hale getirildi" dedi.
Sansürün yanında tüm mesleki sorunlarla da savaşmak zorunda kalan gazetecilerin, aynı zamanda da demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu vurgulayan Şahin, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün; "Basından doğacak sıkıntıların çözümü yine basındadır" sözünü hatırlattı. Törende genç gazeteciler adına konuşan Akdeniz Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Mehmetdip Sevli ise, bugün gazeteciler üzerindeki baskıların sürdüğünü, gazetecilik mesleği icra edenlerinse sosyal güvencelerinden mahrum bırakıldığının altını çizerek, "Çalışan gazetecilerin yüzde kaçı sansürsüz haber, röportaj ya da yayın yapabiliyor?" sorusunu sordu.
Mehmetdip Sevli, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Basın tarihinin 100 yılı aşkın bir süredir var olduğu Mersin'de ise gelinen noktada; sektörel örgütlenmenin oluşturulmadığı, nitelikli personelin öneminin göz ardı edildiği, sektörü geliştirecek yatırımların yapılması yerine, var olanla yetinilmenin tercih edildiğini görmenin rahatsızlığına daha fazla sessiz kalmamak adına biz basın emekçileri sesimizi yükseltiyoruz. Asgari ücretle geçinmeye mahkum edilip ve hatta asgari geçim indirimi bile alamayan, çıkış yolu olarak da abone-reklama mahkum edilerek saygınlığını yitiren biz, mesleği layıkıyla hakkını alarak, bir araya gelip mesleğe onurunu kazandırmaktan yanayız."