Hisarcıklıoğlu Mersin'de (2)

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin zenginliğe ulaşabilmesi için ticaretin teşvik edilmesi, bunun için de huzur ortamının mutlaka sağlanması gerektiğinin altını çizdi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin zenginliğe ulaşabilmesi için ticaretin teşvik edilmesi, bunun için de huzur ortamının mutlaka sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, kardeş kardeşe 'öteki' diye baktığında, insanlar sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye ayrıştığında bereketin kaçacağını, bu nedenle herkesin birbirini sevmesi gerektiğini vurguladı.
Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin'e gelen Hisarcıklıoğlu, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen 'TOBB Mersin İli Oda ve Borsalar Ortak Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında 'işsizlik' konusunun geldiğine işaret ederek, 2010 yılı Nisan ayı itibariyle ülkedeki toplam işsiz sayısının 5.1 milyon olduğunun altını çizdi. Herkesin işsizlikten yakındığını ve sorunun çözümü noktasında yapılması
gerekenin; Türkiye ekonomisinin büyümesi olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ekonomi büyümeden işsizlik sorununun çözümünün de mümkün olmadığını savundu.
2002-2008 yılları arasındaki Türk ekonomisinin yüzde 49 oranında büyüdüğünü, yıllık ortalama büyüme oranının da yüzde 7 olduğu bilgisini veren Hisarcıklıoğlu, söz konusu 6 yıllık zaman diliminde Türk özel sektörü olarak 2.8 milyon kişiye istihdam sağladıklarını hatırlattı. Ekonominin büyümesine bağlı olarak istihdamın da arttığını, ancak aksi durumdaysa istihdamın gerilediğini anlatan Hisarcıklıoğlu, bunun en iyi örneğinin de kriz dönemlerinde ortaya konduğunu dile getirdi. 2009-2010 yılı Nisan ayına
kadar olan süreçte ekonominin yeniden büyüme eğilimi gösterdiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, buna bağlı olarak da 1 milyon 100 bin kişiye özel sektör olarak iş bulduklarını ve bu tablonun da sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

"10 YILDA MEZUN OLMASI GEREKEN ÖĞRENCİLER 1 YILDA MEZUN OLUYOR"
Bir diğer önemli sorununsa; işsizler arasındaki 'mesleksizlik' olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, iş başvurusu için gelenlere; 'Ne iş yaparsın?' diye sorulduğunda her zaman "Ne iş olursa yaparım" yanıtının alındığını ifade ederek, "Yani bir bakıma hiçbir şey yapmam diyor. Böyle bir eğitim sistemi olur mu? Biz sistemi 'her işi yaparım' ile doldurmuşuz. Hiçbir işle ilgili becerisi yok. Halbuki, bizim kültürümüzde 'Altın bileziği olsun, bir işi olsun' derler. Meslek liselerine bakıyorsun çocuk okulu
bitiriyor ama onu işe başlatamıyorsun. Üniversite yok. Üniversitelerde öyle bir gariplik var ki Türkiye'nin 10 yıllık 'kalifiye eleman' ihtiyacını sen bir yılda mezun ediyorsun. Ondan sonra bu çocuklar ne olacak? 'Her işi yaparım ağabey' diye ortalıkta gezinip iş arayacak" dedi.
İş dünyası olarak hiçbir zaman kavgadan taraf olmadıklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu, huzur olmadığında ticaretin, ticaret olmadığındaysa zenginliğin olamayacağını, bu nedenle de Türkiye'nin zenginliğe ulaşabilmesi için ticaretin teşvik edilmesi, bunun için de huzur ortamının da mutlaka sağlanması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, kavganın olduğu yerde ticaret ve üretim olmayacağı gibi rahmet ve bereketin de ortadan kalacağını ifade ederek, "Birbirine yani kardeş kardeşe 'öteki' diye baktığında,
sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye insanlar birbirine baktığı zaman bereket kaybolur. Bizim millet olarak en büyük hasretimiz kardeşliktir. Biz, nasıl geçmişte yedi düvele meydan okumuşsak, gelecekte de bu kez ekonomik gücümüzle meydan okuyacağız. Bunu yapmak istiyorsak birbirimizin hatasını ya noksanını aramamalıyız. Allah kimseyi kusursuz yaratmamış, hepimizin bir noksanı var. Bende de var, sende de var. Nasıl bakarsak öyle görürüz. Eğer sevgiyle bakarsan sevgi görürsün, nefretle bakarsan
nefreti görürsün. Bu nedenle birbirimizi seveceğiz. Biz hiçbir zaman kavgadan yana olmayız. Kavga ettik mi belki evet ama kavga olmaması için de sonuna kadar mücadele ederiz. Hakkımızı da asla yedirmeyiz. Doğru olan neyse onun için mücadele ederiz" diye konuştu.

"GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ İÇİN SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM YASASI DEĞİŞMELİ"
Türkiye'de siyasetin halka indirilememesi bir başka ifadeyle de halkın temsilcisinin seçiminde söz sahibi olamaması halinde şikayet etmeye devam edileceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu nedenle şahıslarda hata aranmaması gerektiğini, akıllı insanların da şahıslarda değil dönüp sisteme bakarak, neresinde bir tıkanıklık olduğunu sorguladığını anlattı. Sistemin tıkanıklığınınsa; 'Siyasi Partiler ve Seçim Yasası'ndan kaynaklandığını idida eden Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Siyasetle halkın
ilişkilerini güçlendirmek, halkın kendi temsilcilerinin seçimi noktasında söz sahibi olması lazım. İşte o zaman Türkiye'de tam bir demokrasiden söz edilebilir. Kaliteli ekonomi ve güçlü bir demokrasi istiyorsak o zaman yapılması gereken yapısal reformlar var. Bunun da en önemli ayağı Siyasi Partiler ve Seçim Yasası'nın değiştirilmesidir."
Türkiye'nin ve ülke insanının geleceği aTak da 1 milyon 100 bin kişiye çısından enerjinin çeşitlendirilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu nedenle de Türkiye'nin her türlü enerji kaynağını mutlaka kullanması gerektiğini, söz konusu kaynaklardan birinin de nükleer enerji olduğuna dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, "Ülke olarak nükleeri de kullanmalıyız, yenilenebilir enerji kaynaklarını da. Ülkemizin ve çocuklarımızın güvenliği açısından nükleer santralde ısrarcı olmamız lazım. Eğer,
Türkiye'nin gelecekte küresel bir güç olacağını söylüyor, en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyorsak o teknolojiyi de bizim yakalıyor olmamız lazım. Bazıları kendileri yaparlar, başkalarına da yaptırmamak için insani amaçlı sivil toplum kuruluşu kurarak, yapılacak çalışmaları engellemeye çalışırlar. Büyük devletlerin yaptığı da budur" diye konuştu.
Asıl görülmesi gerekenin perdenin önünde değil, perde arkasında oynanan oyunlar olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu noktada da toplum olarak perdenin arkasında oynanan oyunların ne olduğunun bilincine varılması gerektiğinin altını çizdi. Konuşmaların ardından MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy ile birlikte TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na Mersin'i tanıtan bir fotoğraf karesinden oluşan tablo hediye etti.
(SNK-EA-Y)