Haşere Vurgunu Sanıkları Hakim Karşısında

Bursa'da haşere ilacı ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiaları üzerine 7 belediyeye yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında haklarında 906 yıla kadar hapis talebiyle dava açılan ve aralarında Gürsu Belediye Başkanı O

Bursa'da haşere ilacı ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiaları üzerine 7 belediyeye yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında haklarında 906 yıla kadar hapis talebiyle dava açılan ve aralarında Gürsu Belediye Başkanı O.Ö. ve Mudanya eski Belediye Başkanı E.D.'nin de bulunduğu 37 kişinin yargılanmasına başlandı.
5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına ihaleye fesat karıştırma, resmi belgede sahtecilik, rüşvet almak ve vermek" suçlarından toplam 906 yıla kadar hapisleri istenen sanıklar, ilk kez hakim karşısına çıktı. Bursa Büyükşehir, Yıldırım, Nilüfer, Mudanya, Gürsu, Karacabey, ve İznik belediyelerinin toplam 6 milyon 323 bin lira değerindeki ihalelerine fesat karıştırmakla suçlanan sanıklar, haklarındaki iddiaları yalanladı. "İhaleye fesat karıştırmak" suçundan 12 yıla kadar hapsi
istenen Gürsu Belediye Başkanı O.Ö. ile 24 yıla kadar hapsi istenen Mudanya eski Belediye Başkanı E.D. ilk duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı.
Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdür Vekili Z.Ö.D., piyasa değerinin 4 ile 8 katı fazla para ödeyerek ilaç alımı yaparak devleti zarara uğrattıkları şeklindeki iddialara, "Piyasada kullanılan bazı ilaçların fiyatları oldukça düşük. Ancak bu ilaçlar, 2008 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından insan sağlığına zararlı olduğu gerekçesiyle kullanımı yasaklanan ilaçlardır. Soruşturmayı yürüten savcılık, bu ilaçların fiyatları ile bizim ihale yoluyla temin ettiğimiz ilaçların fiyatlarını kıyaslarken bu
hususu dikkate almamış. Bu nedenle bizim firmalardan bilerek yüksek fiyatla ilaç aldığımız şeklinde bir durum ortaya çıkıyor. Bu doğru değil" cevabını verdi.
Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı A.Ç. ise, Bursaspor adına kombine biletleri haşere ilaç alım ihalesine giren firmalara sattıkları yönündeki suçlamaları cevaplandırdı. A.Ç., valilik tarafından düzenlenen ve Devlet Bakan Faruk Çelik'in de katıldığı Bursaspor'a maddi destek kampanyası sırasında belediyelere kombine bilet satışında destek olmasının istendiğini, kendilerine verilen kombine biletleri Bursaspor adına sattıklarını, satıştan elde ettikleri gelirleri de doğrudan Bursaspor Kulübü'nün
muhasebecisine teslim ettiklerini söyledi.
Tutuksuz sanıklardan B.Ş. ise, "Biz belediyenin sinek ilacı alım ihalelerini alıyoruz. İhalesini aldığımız Yıldırım Belediyesi'nden M.A.Ö., belediye bünyesinde görev yapacak bir veterinerin maaşının ve sosyal haklarının tarafımızca karşılanmasını istedi. Biz de bu konuda belediyeye yardımcı olmak için Veteriner N.Ç.'nin maaşını ödemeyi kabul ettik. Ve kesinlikle ihalelere fesat karıştırıp, rüşvet vermemiz söz konusu değildir. Bizler ihalelerin ardından üzerimize düşen sosyal sorumluluk gereği Yıldırım
Belediyesi'ne yardıma muhtaç kişilere verilmek üzere para yardımında bulunuyoruz" dedi.
Suçlamaları kabul etmeyen M.A.Ö. ise şöyle konuştu.
"Suçlamaları kabul etmiyorum. Her zaman işimi en iyi şekilde yaptım. Şartnameleri en iyi şekilde hazırladım. Çeşitli firmalardan aldığımız, taban fiyatlarının hepsini şartnamede belirttim. Şu anda da emekliyim."
Dönemin Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı M.M.B., "Nilüfer Belediyesi'ndeki veteriner işleri bana bağlıydı. Haşere ile ilaçlamada en iyisini yapmaya çalıştık. Bunda da başarılı olduğumuza inanıyorum. İlaç firması, belirtilen cep telefonunu bana konuşması için verdi. Bir süre kullandıktan sonra kendilerine geri verdim. Bu arada belediyenin sinek ilacı alım ihalesini kazanan firma, bundan 3 ay sonra belediyeye 5 bin lira bağışta bulundu. Biz de bu parayı fakir ve fukaraya dağıttık. Bununla ilgili
şahitlerim de vardır" şeklinde konuştu.
Yıldırım Belediyesi Veteriner Müdürlüğü'nde görevli N.Ç., "Ben eşimden boşandım. 17 yaşında kızım vardı. Uzun süre işsiz kaldım. 4 yıl önce Mehmet Ali Önder, benim bir şirket üzerinden belediyede çalışacağımı söyledi. Ben de mesaisi uygun olduğu için girdim. İddialar asılsızdır. Hiçbir yolsuzluğum olmadı" dedi.
Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları yalanladı. Sabah saatlerinde başlayan dava akşam saatlerine kadar sürdü. Polisin geniş güvenlik tedbirleri aldığı duruşma salonu, sanık ve yakınları sebebiyle hınca hınç doldu. Dava eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
(OSM-CC-Y)