Diyaliz Hastası İki Çocuk Babasının Dramı

Bursa'da, günde 4 defa diyalize giren genç adam malulen emekli olmek istiyor.

Merkez Osmangazi ilçesi Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'nde ikamet eden 2 çocuk babası Yurdun Ekinci, Bursa Devlet Hastanesi'ndeki bütün doktorların onayından geçerek, yüzde 90 özürlü raporu almasına rağmen, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özürlüler için sağlamış olduğu malulen emeklilik hakkından yararlanamıyor. Her gün böbreğine bağlanan hortumlar ile kendi odasında diyalize giren ve dışarı çıkamayan genç adam, 10 yıllık prim ödemesi dolmadığı için emekli olamazken, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakfı'nın vermiş olduğu yardımdan da yararlanamıyor.
Yatağa mahkum hale gelen genç adam, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte kiralık bir evde komşularının yardımı ile geçinmeye çalışıyor. Ekinci, emekli olamaması halinde memleketi Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Kavakbaşı köyüne geri döneceğini, ancak burada diyalize girmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Diyalize girerken 3 yaşındaki Muhammet ve 10 günlük bebeği Halit'i yanından ayırmayan baba Ekinci, "Hastalığımdan dolayı SGK'ya malulen emeklilik başvurusunda bulundum. Ancak askerlik girişim olmadığı için bu
isteğim reddedildi. Daha sonra fakülteye gidip askerlik borçlanması yaptım. İşlemler tamamlandıktan sonra bana yardım yapılıp yapılmayacağına dair yazının gönderileceği söylendi. Gelen yazıda, hakkımdaki tıbbi incelemelerin yapıldığını, Bursa Bölge Sağlık Kurulu'nun 23.03.2010 yazısında, 2004 yılında bir işte çalıştığımdan dolayı yardıma muhtaç olmadığım ve maluliyet sigortası yönünden yapılacak işlemin olmadığı belirtildi. 2004 yılında bir iş yerinde çalışıp ayrıldım. Ancak sigortamı işten çıktıktan sonra
yatıramadım. SGK'nın gönderdiği yazıda 10 yıl sigortamı yatırmam gerektiği belirtiliyor. Sigortamı ödeyecek param olsa, yardıma muhtaçlık başvurusu yapmam zaten. Bursa'da kirada kalıyorum. Bu hastalığa yakalanmadan önce kamyon şoförlüğü yapıyor, evimi geçindirebiliyordum. Ancak şimdi yatağa mahkum hale geldim. Yüzde 90 özürlü raporum olmama rağmen, sadece bir defalığına yapılan yardımı bile kestiler" dedi.
Hastalıkla boğuşmanın kendisi için çok zor olduğunu belirten Ekinci, bu durumda köye döneceğini ve ölümü bekleyeceğini söyledi. Ekinci, "Gideceğimiz köy Bitlis'e 40 kilometre uzaklıkta. Yataktan kalkamaz hale geldim. Gideceğim köyde ne doktor var, ne de ilaç. 6 saatte bir kanımın temizlenmesi gerekiyor. Pansumanımı bile yapamıyorum, eşim yapıyor. Çocuklarım ve eşimle çok zor durumdayım" diye konuştu.
Kocasının her gün pansumanını yapan ve yanı başından ayrılmayan 27 yaşındaki Elif Ekinci ise, eşinin çalışamadığını, komşularının yardımı ile geçindiklerini ifade etti. 2 çocuğa bakmanın zor olduğunu belirten Ekinci, "Çocukların masraflarına bile yetişemiyoruz. Benim imkanım olsa çalışır eşime ve çocuklarıma bakardım. Ancak eşimin hastalığı hepimizi perişan etti" dedi.
Babasından oyuncak isteyen 3 yaşındaki Muhammet ise, hastalığından habersiz olduğu babasının başından bir an olsun ayrılmıyor.